AHMET TOPAL(İHA) - Görevi kötüye kullanma ve imar kirliliğine neden olduğu iddiasıyla yargılanmasına devam edilen Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, dün gazetelerde yer alan fotoğraflarla ilgili, "Direnseydim toplumun genelini etkileyebilecek çok farklı sonuçlar olurdu" dedi.
Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in görevi kötüye kullanma ve imar kirliliğine neden olduğu iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması Erzurum'dan istenen dosyanın gelmemesi nedeniyle 6 Mayıs'a ertelendi. Duruşma sonrasında gazetecilere açıklama yapan Cihaner, duruşmanın ertelenmesiyle ilgili olarak, "Bugün siyasi iktidarın yargıyı ne hale getirdiğini bir kez daha yaşadık" diye konuştu.
CİHANER’İN AÇIKLAMASI
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyayı 1 yıldır göndermemesine tepki gösteren Cihaner, "Muhtemelen bir takım hizmetlerin yerine getirilmesine hizmet ediyor" şeklinde konuştu.
"Bunun artık bir oyun olduğunu, yargının ne hale geldiğinin vatandaşlar tarafından bilinmesini istiyorum" diyen Cihaner, basına yansıyan ve kendisini yaka-paça gözaltına alındığını gösteren fotoğraflara da açıklık getirdi. Bu görüntülerin daha önceden servis edildiğine dikkat çeken Cihaner, "Bu fotoğraflar Ceza Genel Kurulu'nca ispatlanan, nasıl hukuk dışı, etik dışı muameleye maruz kaldığımızın, eşkıyalığın ispatı oldu" dedi.
Fotoğrafları kimin servis ettiğinin sorulması gerektiğini belirten Cihaner şöyle konuştu:
"Esas sorulması gereken soru, savcılık ve emniyette olan ve bizim hala ulaşamadığımız görüntüler nasıl oluyor da ben tutuklandıktan 2 gün sonra saptırılarak belli belli bir medyaya servis edildiği. Herkesin esas bunu sorması lazım."
"Bu servisi yapanlar kimler, hukuksuz dinlemeleri takip edip, arşivleştirip yeri geldiğinde yeri geldiğinde servis edenler kimler" diye soran Cihaner, "Ben o görüntülerle ilgili çok fazla şey söylemek istemiyorum. Ben orda direnmedim. Direnseydim farklı sonuçlar olurdu. Toplumun genelini etkileyebilecek, daha sıcak tartışmalara, kavgalara neden olabilirdi. Fakat ben sorumlu bir hukukçu, yurttaş olarak direnmedim" dedi.
//ADLİYE'DEKİ ODALAR, HER YERDE OLMASI GEREKEN ODALAR
Adliyede derin oda, gizli oda bulunduğu iddialarına da değinen Cihaner, bu iddiaların akıl dışı mantık dışı olduğunu belirtti. Odanın savcılık katında, savcılık koridorunda olduğunu dile getiren Cihaner, "Anahtarı ilgili yazı işleri müdüründe olan, tüm cumhuriyet savcılarının kullanımına açık, insan haklarına, Polis Vazife Selayetleri Kanununa ve Avrupa Birliği'nin ifade alma odalarıyla ilgili proje desteği verdiği bir takım şartlara uygun ve tüm adliyelerde olması gereken bir oda" diye konuştu.
Teşhis ve ifade alma işlemlerinin Türkiye'de hakim ve savcıların odasında yapıldığına dikkat çeken Cihaner, bunun da cinsel istismar gibi suçlarda yeni mağduriyetlere sebep olduğunu kaydeden Cihaner, "Bunun için teşhis eden ve etmeyenin yasaya uygun şekilde birbirini görmeyecek şekilde dizayn edilmiş, adliyenin orta yerinde açık, içinde yasa gereği zorunlu olan kayıt altına alınması gereken ifadeler için bilgisayar ve kamera dışında başka bir şey olmayan odadır. Orda arama da yapılmamıştır. Orada gizliarşiv dosyada söz konusu değildir. Nitekim o oda orada hala savcıların kullanımına açık olarak durmaktadır" şeklinde konuştu.
Bu iddiaların ciddiye alınmaması gerektiğini kaydeden Cihaner, bir gazetecinin iddia edilen odaların cemaat soruşturmasından önce mi, sonra mı yapıldığını sorması üzerine, "Tabii ki önce. Adliyeye gider gitmez yaptırdığım bir odadır o benim. Daha önce görev yaptığım hemen hemen mimarinin izin verdiği her adliyede de yaptırdığım. Bu her yerde olması gereken insan haklarına uygun ifade alma odalarıdır" diye cevap verdi.
Cihaner, "Arbede sırasında bir kavga olduğunu bilseydim kafa atardım" şeklinde bir açıklamasının basına yansımasına ise, "Sadece hukuksuzluğun boyutunu vurgulamak için söylediğim bir şey. Çünkü Cumhuriyet Savcısı kolluk değildir, Cumhuriyet savcısının görevleri belidir. Oradaki hukuksuzluğun ne kadar rencide edici, o tarz bir saldırı altında insanların meşru direnme haklarının da olabileceğini vurgulamak için söyledim. Benim akşamları ceza evinden çıkıp bir yerlerde göründüğüm de yazılıyor sanırım okitapta. Ben burada bir itirafta bulunayım, Adalet Bakanı'nın ve Erzurum Başsavcısının izniyle gecelerimi hep dışarıda geçirdim. Sanırım Adalet Bakanı bu konuda bir açıklama yapar" diye konuştu.
//İRONİ NİTELENDİRMESİ
Geceleri çıktığı yönündeki sözlerini ise sonradan bir "İroni" olarak niteleyen Cihaner, "Çok yüksek güvenlikli bir cezaevinde üstelik terör hükümlerinin onların bile tabi tutulduğu koşullardan çok daha koşullarda ben tutuklu kaldım. Yüzlerce defa elle arandım. Onun için orda öyle bir şeyin olması mümkün değil" diye konuştu.
Yasaya göre hakim ve savcılar hakkındaki davaların en geç 4 ayda bitirilmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Cihaner, dosyanın akıbetine cevap verilmediği için bu davanın bitirilmediğini kaydetti. Cihaner, CHP'ye olan adaylığı konusunda Kılıçdaroğlu ile görüşüp görüşmemesinin sorulması üzerine ise, "Hayır, o konuda net bir şey yok" diyerek cevap verdi.