Çiftçinin, kuraklık nedeniyle toprağından umduğunu bulamadığını ileri süren Harmandar, bu durumun göz ardı edilmemesi gerektiğini söyleyerek, hububat ürünlerinin, çiftçiyi neredeyse zararın eşiğine getirdiğini dile getirdi.
ÇİFTÇİ DESTEK İSTİYOR
Harmandar, “Erzurum’daki çiftçiyi bir kere kuraklıktan önce don vurdu. Güzden toprakta bırakılan tohumlar, aşırı soğuklar yüzünden zayi oldu gitti. Bizim burada zararımız iki kattır” diyerek, kuraklığın ise, bu mağduriyete adeta tuz-biber ektiğini belirtti.
HÜKÜMETTEN BEKLENTİ
Erzurum çiftçisinin, yılın 4 ayı tarım yapıp, 8 ayını da kış mevsiminin bitmesini bekleyerek geçirdiğine dikkati çeken Ziraat Odası Başkanı Harmandar, “Kuraklık yüzünden zaten kazanamayan çiftçi, yetmez gibi bir kış boyunca cepten yiyor. Toprağa tohum atma dönemi gelince de, borç gırtlağa dayanıyor. Sadece Erzurum değil, bölgedeki çiftçinin hali budur” dedi. Türkiye’nin büyük bir kuraklık tehdidi altında bulunduğunu vurgulayan Harmandar, Erzurum’un da, susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunun uzmanlar tarafından sıklıkla dile getirildiğini anlatarak, “Bu da demek oluyor ki, Erzurum’u ve çiftçisini sıkıntılı günler bekliyor. Hükümet, şimdiden gerekli önlemleri almalıdır. Çiftçinin şu anda içinde bulunduğu durum da gözden geçirilmelidir” diye konuştu.
ERZURUMLU ÇİFTÇİ TEŞVİK İSTİYOR
Batıdaki çiftçilerin, yılda birkaç kez mahsul aldıklarını hatırlatan EZO Başkanı Mücahit Harmandar, çiftçilere verilen çeşitli teşviklerin bile bu farkı kapatamadığını aktardı. Harmandar, “Hükümet çiftçilere çeşitli teşvikler veriyor. Erzurum’daki çiftçide bu teşviklerden yararlanıyor, İzmir’deki çiftçi de yararlanıyor. Ancak önemli bir ayrıntıyı herkes unutuyor. Batıda yaşayan çiftçi, yılda birden fazla mahsul alırken, Erzurum’da çiftçinin mahsul kaldırma işi neredeyse kış mevsimini buluyor. Bu haksız bir rekabettir. Tarım Bakanlığı, bu önemli ayrıntının üzerinde dikkatle durmalıdır” şeklinde konuştu.
ÇİFTÇİ İKİ AFETE MARUZ KALDI
Çiftçinin borç denizinde yüzdüğünü vurgulayan Mücahit Harmandar, kuraklığın da bir nevi afet olduğuna işaret ederek, “Kuraklığın vurduğu çiftçilerimiz yüzüstü bırakılmamalıdır. Bu borçlar elbette ödenecektir, ama çiftçiyi zarara sokan kuraklık da mutlaka hesaba katılmalıdır. Bahara doğru don nedeniyle uğradığımız zarara sırtını dönen yetkili makamların, hiç olmazsa bu konuda gereken adımları atmasını istiyoruz” dedi.