Polat yaptığı yazılı açıklamada, yaklaşık 15 ay önce, kurucu üye olarak dahil olduğu İYİ Parti’den istifa ettiğini belirterek, "Türk siyasetine yeni bir soluk getireceğine, ülkemizde yaşanan sosyal, siyasal ve ekonomik sıkıntıları çözecek politikalar üreteceğine, toplumda giderek kangrene dönüşen ayrımcılığa son vereceğine, hepsinden önemlisi de, kaybolan heyecanımıza heyecan katacağına inandığım için yıllardan beri mensubu olmaktan büyük onur ve gurur duyduğum Milliyetçi Hareket Partisi’nden ayrılarak, Sayın Meral Akşener’in başını çektiği harekete omuz vermeyi ve o guruba dahil olmayı uygun bulmuştum. Şimdi gelinen noktaya baktığımda, yanıldığımı ve yanıltıldığımı görüyor olmanın üzüntüsünü duyuyor, hatta öfkesini yaşıyorum" dedi.
"Bir önceki yıl, 25 Ekim 2017 tarihinde, büyük idealler doğrultusunda kurularak yola çıkan ve toplumun tüm kesimlerini kucaklayacak politikalar ortaya koyacağını belirten Genel Başkan Meral Akşener’in, İYİ Parti’nin kuruluşunu tamamladıktan sonra takındığı tavır ve izlediği yol, ben ve benim gibi aynı ideali paylaşan arkadaşlarımızı fazlasıyla rahatsız etmiş, hayal kırıklığı yaşamalarına neden olmuştur" diyen Polat açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Gidilen yolun yanlış, uygulanan politikaların hatalı olduğunu belirttiğimiz uyarı ve değerlendirmelerimizin dikkate alınmadığı, aksine yanlışta ısrar edildiği, Türk Milliyetçileri’nin onur ve gururunu rencide edecek anlaşmaları imzalayan bir siyasi partide kalmanın ve ısrarcı olmanın kimseye bir şey kazandırmayacağı aşikardır.
Erzurum ölçeğinde de ciddi hayal kırıklıkları yaşatan, toplumun beklentilerini hiçe sayan, dayatmacı bir anlayışla yöntem belirleyen ve adını İYİ olarak açıklayan partinin, çekim gücü oluşturamadığı hemen herkes tarafından anlaşılmıştır.
Şehrin sıkıntıları, insanımızın çektiği çile ortadadır. Bu sıkıntıların çözümü adına kimin neyi ürettiği, hangi yol ve yöntemi önerdiği kimse tarafından anlaşılamamıştır, bu gidişle de anlaşılması mümkün olmayacaktır. Yapıcı, yol gösterici bir anlayışla İYİ Parti’ye desteğini veren, ülküsü ve sevdası ezan, vatan, bayrak olan milyonlarca insanın duygularına tercüman olacak bir anlayıştan çok, bu sevdaya yabancı kitlelerin değirmenine su taşıyan bir yaklaşım, kimse kusura bakmasın ama, bizim yapımıza ters düşer. Bu konuda ne demek istediğimizi merak edenlere, CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı’na bakmalarını öneririm. Mamak Mahkemeleri’nde 12 Eylül döneminde Ülkücülere kan kusturan, Türk Milliyetçileri’ni haksız, hukuksuz şekilde ipe götüren bir babanın oğluyla bizim işimiz olmaz, olamaz.
Kısaca söylemek gerekirse; adı İYİ olan, ama iyilikten pek de nasip almamış muhterem ve muhteremlerle bundan böyle aynı kulvarda yürümemiz mümkün olmayacağından, yolumuzu ayırmayı daha uygun buldum. İYİ Parti’deki tüm görevlerimden istifa ettiğimi, kamuoyunun bilgisine sunuyor, hepinize teşekkür ediyorum"