AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, “Kılıçdaroğlu’nun, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar karşısında bir hassasiyet gösterme durumuna gelmesi sevindiricidir. Ezanımıza saldıranlara karşı hassasiyet ifade etmesi bir aşamadır. Fakat devletin mali bilgilerini kim kime emanet ediyor. Devletin mali bilgileri Türkiye Cumhuriyeti’nin ajandasındadır” dedi.
AK Parti Sözcüsü Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen AK Parti MYK toplantısının ardından açıklamada bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyaretine değinen Çelik, Almanya ile Türkiye arasındaki sorunların çözülmesi, yeni bir sayfa açılması bakımından bu ziyaretin arzulanan amacına ulaştığını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya ziyareti sonrası Alman basınında çıkan haberler ile ilgili ise Çelik şunları söyledi:
"Alman basınında çıkan bazı ifadeleri gördüğüm zaman bu bizim yaptığımız ziyaret mi diye kendi kendime sorasım geldi. Çünkü bu seyahatin gerçek dinamiklerini ve gerçek gündemini yansıtmaktan çok uzak, kendi itibarlarını bile sıkıntıya sokacak kadar bu ziyareti başarısız göstermek için bu ziyaretin sonuçlarını olumsuz bir şekilde resmetmek için çok gayret edilmiş birtakım makaleler, haberler gördük."
MHP'NİN AF TEKLİFİ
MHP'nin af teklifine dair Çelik, “Bununla ilgili bir görüş olgunlaştırılacaktır. Henüz partideki çalışma ve değerlendirme tamamlanmamıştır. Son aşamasındayız ama tam bir nokta koyulmamıştır. Bu konuda kararımız olgunlaştığı zaman genel başkanımıza arz edilecek ve nihayetlendiği zaman kamuoyu ile paylaşılacaktır" ifadelerini kullandı.
AP'NİN FON KARARI
AP'nin fon kararı ile ilgili Çelik, "Buradaki yaklaşım demokratik bir yaklaşım değil, dayanışma içinde bir yaklaşım değil. Tamamen ideolojik bir yaklaşımdır. Maalesef AP'yi bu ideolojik fanatizm giderek kıskaç altına almaktadır. Bu kesinti toplam bütçede hiçbir şey ifade etmez. Projelerin yürümesinde bir engele yol açmaz, Türkiye’nin burada yürüttüğü faaliyetler açısından maddi bir noksanlık oluşturmaz ama AP’nin, AB Konseyi’nin ve Avrupa Komisyonu’nun demokratik itibarı açısından son derece yanlış izlenimler doğmasına yol açar" dedi.
Çelik, McKinsey ile ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamalara yönelik şunları ifade etti:
“Devletin kurumları yerli ve yabancı pek çok kurumdan çeşitli politikalar ile ilgili görüş alıyorlar. Görüş almak başka bir şeydir, yani turizm konusundan tutun hukuki konulara, çeşitli dönüşüm konularına kadar yerli ve yabancı pek çok kurumdan görüş alınmaktadır. Görüş almak başka bir şey, bu kurullara icrai bir yetki vermek başka bir şeydir. Bunların icrai bir yetkisi yoktur. Hatta aynı anda belli bir politikada, belli bir dönüşüm konusunda pek çok kuruma görüş soruyorsunuz. Ama sonuçta bütün bu görüşleri aldıktan sonra politikayı siyasi irade uyguluyor. En önemli hassasiyetlerimizden bir tanesi, siyasi iradenin yerine herhangi bir iradenin ikame edilmemesidir. Bu meseleyle ilgili olarak 2002 yılından bugüne kadar bu sivil siyasetin devlet alanına tam hakimiyetini sağlamak için çok güçlü bir mücadele verdik. ‘Ezanımıza, bayrağımıza saldırıyorlar. Böyle yapanlardan para istemeyi bu millete nasıl anlatacaksın’ diyor. Kılıçdaroğlu’nun, ezanımıza, bayrağımıza saldıranlar karşısında bir hassasiyet gösterme durumuna gelmesi sevindiricidir. Kim kimden para istiyor. Türkiye yerli yatırımcıya da, yabancı yatırımcıya da kapısının açık olduğunu ifade ediyor. Ezanımıza saldıranlara karşı hassasiyet ifade etmesi bir aşamadır. Fakat devletin mali bilgilerini kim kime emanet ediyor. Devletin mali bilgileri Türkiye Cumhuriyeti’nin ajandasındadır. Belli konularda danışmanlık aldığınız kişilere belli sektörler ile ilgili çeşitli dönüşümler gerçekleştirecekseniz, bu dönüşümleri gerçekleştirme konusunda bir irade ortaya koyacaksanız onda da sadece bilgi alırsınız. Yerli ve yabancı pek çok kurumdan bilgi aldıktan sonra oturursunuz siyasi irade olarak ben en uygun politika olarak şunları belirledim dersiniz ve o politikalardan bir politik çerçeve ortaya çıkartır, icraatı gerçekleştirirsiniz. Sanki ortada bir yabancı kuruma devletin maliyesinin veya hazinesinin teslim edilmesi gibi bir çerçeveden bahsediliyor, böyle bir şey yok. Sıradan bir danışmanlık işinden sahte bir emperyalizm teorisi çıkartmak Kılıçdaroğlu’na nasip oldu. Burada ortaya koyduğu hassasiyet ile kurduğu cümlenin herhangi bir temeli yok.”
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ittifak konusunda ne zaman bir araya gelecekler?” sorusuna Çelik şu cevabı verdi:
“Heyetler arası görüşmeler gerçekleştikten sonra Bahçeli ile Genel Başkanımız bir araya gelecekler ve heyetlerarası görüşmelerden ortaya çıkan tablo ile ilgili son politik çerçeveyi çizecekler. Heyetler arası görüşmeler yeni başlıyor. Bu arkadaşlarımız bir araya geldikten sonra çeşitli maddeleri tartışacaklar. Belli sonuçlara ulaştıkları zaman herkes genel başkanlarına arz edeceklerdir. Daha sonra programlarının müsaitliğine göre her iki genel başkan bir araya gelecektir ve politik bir çerçeve ortaya çıkacaktır. AK Parti her seçim bölgesinde seçime girecek şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Heyetler bir araya gelecekler ve bahsettiğimiz gündemle ilgili görüşleri olgunlaştıracaklar. Görüşler olgunlaştıktan sonra genel başkanlara arz edilecek ve bir araya gelecekler. Bizim için olağanüstü bir durum yok, her şey doğal seyrinde akmaya devam ediyor.”