Atatürk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fikret Çelebi, Erzurum’da hayvan yetiştirme konusunda bir problem olmadığını, esas problemin et ürünlerinin pazarlanması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Fikret Çelebi, hayvancılık şehri Erzurum’da et endüstrisinin olmayışından dert yandı. Çelebi, 580 bin büyük baş hayvanı olan Erzurum’da et ürünlerini pahalı almanın haksızlık olduğunu söyleyerek, yatırımcılara çağrıda bulundu.
Prof. Dr. Çelebi, “Erzurum’daki hayvancılığın büyük bir potansiyeli var. Ancak, Yetiştirilen hayvanlardan elde edilecek et ürünlerinin üretimi ve bu bölgeye has pazarlaması maalesef ki bölgemizde değerlendiremiyoruz. Erzurum’da yetiştirilen hayvanların çoğu batı bölgelere gidiyor. Canlı hayvan olarak gönderilen hayvanlar orada besi materyali olarak değerlendiriliyor. Oralarda et ve et ürünleri olarak işlenip Erzurum’a geldiğinde daha pahalı olarak alıyoruz. Bunun yerine Erzurum’da et ve et ürünlerine yatırım yaparak sanayiler kurulsa, kendi yetiştirdiğimiz eti kendimiz üretsek daha iyi olur. Bir markete girdiğimde, hayvancılıkta Türkiye’ye ismini duyurmuş Erzurum’un değil de başka ilden gelmiş sucuğu, salamı, sosisi görmek şahsen zoruma gidiyor. Ham maddemiz var, pazara ulaşım var, sadece sanayimiz yok. İşin ilginç yani, et ve e ürünlerini işleme sanayisine yönelik yatırım yapılmıyor. Burası Erzurum, Türkiye’nin hayvan pazarlarının en büyüğünden birisi. Asıl et ve et ürünleri sanayileri buraya, Erzurum’a kurulmalıdır.” dedi.
Prof. Dr. Fikret Çelebi, Hayvancılık şehri Erzurum’da, et endüstrisinin olmaması hayvan sağlığı ve bölge ekonomisinin aşağı seviyelere çektiğini belirtti. Üreticinin hayvan başına gelirinin daha fazla arttırılmış olacağını söyleyen Çelebi, “Erzurum’da kendi ürettiğimiz eti işlememiz demek, üreticinin daha fazla kar elde etmesi demektir, Dahası şehrin ekonomisinin büyük oranda gelişmesini sağlar, kurulan sanayiler sayesinde çalışacak işçi ihtiyacına bağlı olarak, Erzurum’daki işsizlik sayısında düşüş yaşanacaktır. Ayrıca, mahallinden bir sağlık problemi var ise, batıya bu hastalıklar taşınmış olur. Ben Dışarıya hayvan vermeyelim demiyorum, gönderelim ama kendi ürettiğimiz hayvanın etini kendimiz işlesek daha iyi olmaz mı? İnanıyorum ki, etin şehrimizde işlenmesi demek en başta Doğu Anadolu Bölgesi’nin gelişmesi demektir. İşte o zaman Erzurum, Türkiye’nin et merkezi olarak anılmaya başlayacaktır.” diye konuştu.