ERZURUM (İHA) - Iğdır'daki 'casusluk' soruşturmasının iddianamesi tamamlandı. İddianamede 2'si İran ajanı olmak üzere 6’sı tutuklu 5’i tutuksuz 11 sanıklı İran ‘casus’luk davası, Çarşamba günü Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.
Tutuklu ve tutuksuz 11 sanık hakkında ‘devletin güvenliği için gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek' suçundan dava açıldı. Sanıklar, TSK, MİT ve sınırdaki askeri karakollarla ilgili gizli bilgi ve belgeleri İran gizli servis elemanlarına vermekle suçlanıyor. Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak olan ‘casusluk’ davasında İranlı ajanlara tercüman aracılığı ile isnat edilen suçlamalar da sorulacak.
Soruşturmayı yürüten Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 115 sayfalık iddianamede, 5’i tutuklu 6’sı tutuksuz sanıkların bulunduğu dava, Çarşamba günü 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Tutuklu bulunan sanıklardan Nurettin Abiş, Abdurrahman Yavuztürk, Mustafa Karahan, Ali Abiş, Ali Zengin, 15 Haziran 2012 günü tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmişti. Tutuklu sanıklar Kamil Aras, Timur Ağrı, İran Uyruklu Mohammad Reza Esmaeilpour Ali Malek, Shahram Zargham Khoeı, Bilal Kamil Aras, Bilal Tanrıkulu, tutuksuz sanık Suat Sip hakkında 'Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya asker? casusluk maksadıyla temin etmek' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istendi.
'GÜÇLÜ SİLAHLAR ALDI'
İddianamede sanıkların üzerinden çıkan Türk casusların verdiği bilgi notu da delil olarak yer aldı. Söz konusu notta İranlı Yaghoub Ahnoukhosh'un bozuk bir Türkçe ile 'Türkiye Amerika'dan 2 tane insansız uçak (heron) aldı, 3 tane savaş helikopteri, her biri 20 askeri taşıyan kurşun geçirmez uzun namlulu ve çok güçlü 21 tane tank aldı. 4 tanesi İran ve Ermenistan sınırına yakın karakollara verildi' şeklinde bilgi sızdırdığı anlatıldı.
Bir başka notta ise Iğdır ve Tuzluca arasındaki İncesu'da petrol bulunduğu bilgisi çıktı. İddianameye delil olarak konan bu notta da; 'Iğdır'a 26 kilometre uzaklıkta petrol çıktı çalışmalar devam ediyor. O bölgede üç tane karakol çalışması var yapımı hızla sürüyor. Petrol bulunan yerden başka iki bölgede daha petrol araması yapılıyor' yazısı dikkat çekti.
Yaghoub Ahnoukhosh'un'un üzerinden çıkan bir başka notta da şunlar yer alıyor:
'Iğdır'da Suveren Karakolu yanına 5 katlı bir üniversite yapıyorlar. Üç katı tamamlanmış, ayrıca bir bina daha yapılıyor o da Özel Harekat binası, bu bölgede güvenlik koruması ve yol araması özel harekat timleri tarafından yapılacak. Suveren'e çok askeri binalar yapılıyor. Iğdır'daki askerin ağırlığı Suveren'e geliyor.'
AJANLIK PARASININ ŞİFRESİ
Sanıklardan Timur Ağrı'nın, Abdurrahman adlı kişiyle yaptığı konuşmada ajanlık karşılığı alınan paraya şifre olarak 'elbise parası' denildiği belirlendi. Teknik takibe takılan konuşmalarda Abdurrahman adlı kişinin Timur Ağrı'ya '800-900 milyon (800-900 lira) elbise paran var gelip götürürdün' dediği ortaya çıktı.
Savcı, iddianamede, görüşme ile ilgili şu tespitleri yaptı:
'İstihbarat birimlerinde çalıştığı düşünülen Yaghoub Ahnoukhosh isimli şahsın oğlu olduğu Abdurrahman ile görüşmede Timur Ağrı isimli şahıs para karşılığı, ülkemizin güvenliği, iç ve dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibari ile gizli kalması gereken bilgileri, siyasal ve askeri casusluk maksadı ile temin ettikleri, devlet sırları ve devlete ait stratejik yerlere ait bilgileri başka ülkelere bildirdikleri, paylaştıkları değerlendirilmektedir.'
BDP'NİN YÖNETİMİNİ SORMUŞLAR
İranlı ajanların BDP yönetimi ile ilgili bilgiler istedikleri de ortaya çıktı. Sanıklardan Kamil Aras ifadesinde, "Bir vesile ile İran'a gittiğimde Hacı Ali olarak tanıdığım kişi benimle irtibat kurdu. Bana Türkiye de kendi adlarına çalışan bazı kişilerden bahsetti. Benim de onlara yardımcı olmamı ve bilgi götürmemi istedi. Hatta tekrar gitseydim bana dinleme ile ilgili cihaz vereceklerdi. kabul etmedim ve hemen Iğdır'da polise gelerek İran istihbaratının faaliyetleri hakkında ve beni kullanmak istemeleri ile ilgili bilgi verdim. Benden BDP, valilik ve askeriyenin fotoğraflarını istediler. ayrıcı BDP yönetimine ilişkin bilgi istediler. Ancak bu taleplerini kabul etmedim. Hiç bir bilgi vermedim" dedi.
İddianamede İranlı ajanların kendilerine bilgi aktaracak Türk ajanları bulmak için yaptıkları plan şöyle anlatıldı:
"İran devleti görevlileri, İran'a ticari amaçlı giden Türk vatandaşlarına önce gümrük kapısında oyalama ve zorluk yaşatıyorlardı. Daha sonra zorluk çeken Türk vatandaşlarına burada yaklaşarak, yardım edip ticari ilişki kurma bahanesiyle onlarla irtibat kurdukları, sonrasında gümrüklerden geçişte kolaylık sağladıkları tespit edilmiştir. Daha sonra bu kişilerden askeri ve siyasi bilgileri casusluk amacıyla istedikleri, karşılığında zaman zaman Türk vatandaşlarına para da verdikleri değerlendirildi."
Sanık Shahram Zargham Khoeı ifadesinde, asansör ve otomatik kapı üreten bir şirkette çalıştığını, söz konusu fotoğrafları çalıştığı şirket için çektiğini öne sürdü. Fotoğraf makinesindeki 143 adet görüntünün 20-30 tanesinin devlet binasına ait olduğunu, GPRS'i geçtikleri yolları işaretleyip tekrar aynı güzergahı bulmak üzere kullandıklarını iddia etti. Khoeı İran'daki askeri binaların çok katlı olduğunu, askeriyeye ait binalarında asansör ihtiyacı olabilecek bina olmadığını ispatlamak amacıyla çektiğini savundu.