BÜLENT MAVZER(İHA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, 'Doğu ve Güneydoğu'da mollaların Diyanet kadrosuna alınacağı' yönündeki açıklamasına Iğdır'daki Caferi mollalarından cevap gecikmedi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın, Diyanet İşleri Başkanlığının din bilgisi olan ve toplum tarafından sevilen mollalardan yararlanması amacıyla kanun hükmünde kararname çıkarıldığı ve Diyanet'in yapacağı sınavda başarılı olanların sözleşmeli imam hatip olarak atanacağı yönündeki açıklamasına Iğdır'dan tepki geldi.
Iğdır Ehlibeyt Mektebi Başkanı ve Hüseyin Camii İmamı Hüseyin Yeşil, Şiilikte memurluk kavramı olmadığı inanç olarak da bunu uygun bulmadıklarını, kesinlikle Diyanet'e bağlanmak istemediklerini belirtti.
"BU KARARNAME DAHA ÖNCE DE KARŞIMIZA ÇIKTI"
Bu teklifin daha önce de karşılarına çıktığını ifade eden Yeşil, 28 Şubat kararı ile bir kez daha bu teklifin gündeme geldiğini anlatarak bunun kılığı, kıyafeti, biçimi değiştirilerek kendilerine sunulduğunu söyledi. Her defasında bu tür kararları reddettiklerini anlatan Yeşil, "Biz bunu yıllarca anlattık. Döndü, dolaştı, aradan biraz zaman geçti unutulmaya yüz tutmuşken yeniden karşımıza aynı taleple geldiler. Şia (Caferi) din adamları, bugüne kadar böyle yaşamıştır çünkü memur olursa hocalık özelliğini
kaybeder. Şia'daki statü bunu gerektirir. Onun için bu konunun iyi düşünülmesi lazım. Bundan dolayı biz artık ciddiye alınmadığımızı görmekteyiz. Biz ciddiye alınmış olsaydık, bu konu dönüp dolaşıp karşımıza çıkmazdı. Bu da bizi çok üzüyor. Şöyle bir tabir vardır, "Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Bu da bizim bugün dikkate alınmazsak yarın hiç dikkate alınmayacağımızın bir göstergesidir" dedi.
"ÇOK ÜZERİMİZE GELİNİRSE CAMİLERİMİZİ DE BIRAKIRIZ"
Bu olayın çok üzerinde durulmaması gerektiğini, daha fazla üzerlerine gelinmesi durumunda gerekirse cemilerini de bırakacaklarını ifade den Yeşil, "Camilerimizi bırakırız, ibadetlerimizi evde, caddede, başka bir yerde yaparız. 1998 yılından bu yana sürekli karşımıza çıkıyor. Biz bunu bir psikolojik baskı olarak değerlendiriyoruz. Böyle bir talebimiz yok. İnancımızın istikametinde hareket ediyoruz. Bu teklifler bizi rahatsız ediyor. İnancımızı baskı altında hissediyoruz" şeklinde konuştu.