Dernek yönetiminde yapılan yazılı açıklamada, yurt genelinde 516 noktada denetimler gerçekleştirildiği belirtilerek, “Açıkta satılan Gıda maddelerine yönelik tespitlerimiz, Bozuk ürün satışı, bakteri ve mikrop taşıyan ürünler, miadı dolmuş gıda maddelerinin satışı, içinde boya ve kimyasal atık bulunan gıda maddelerinin satışa arzı gibi hususları içeren 174 ayrı iş yeri, İftar yemeği veriyoruz diyerek üç yâda dört çeşit ürünü tüketiciye sunan ve başka tercih hakkı tanımayan ısrar ile bu yiyecekleri satışa arz eden iş yerlerinde yaptığımız denetim sonucu 46 iş yerinde, Açık büfe yiyecekleri üzerinde yapılan denetimlerimizde, 19 farklı iş yerinde, Et ve et ürünleri ile Süt ve Süt ürünleri satan yerlerin, 64 farklı iş yeri denetiminde, Satışa arz edilen sebze ve meyve ürünleri üzerinde yaptığımız incelemelerde sebze ve meyvelerin üzerinde kimyasal ilaç atıklarını tespit ettik. Bu husus 28 ayrı noktada tespit edildi. Ayrıca birçok sebze ve meyvenin değişik hormon ilaçları takviye edilerek aşırı kullanım yapıldığını anlayınca bunları satışa arz eden, üreten ve kontrol etmesi gerekenler hakkında, Tatlı, pasta, şekerleme ürünleri satan ve üreten iş yerlerinde, 48 işyerinde, Açıkta satılan baharatlar ile bitki ürünlerinin bu konudaki yönetmelik hükümlerine uyulmadan keyfi ve halk sağlığına aykırı satış yapıldığının tespiti ile bu tür kurum ve kuruluşlardan 34’ü hakkında, Tarım Bakanlığı ekmek tebliğine uygun çalışmayan 26 iş yeri hakkında, ekmekteki katkı maddesi ile kimyasal beyazlatıcıyı farklı amaçla kullanan 11 işyeri hakkında, ekmek gramajında hile yapan 14 iş yeri hakkında, Ramazan dolayısıyla meyve ve sebzenin fiyatları ile haksız ve usulsüz bir şekilde oynayan 84 kişi hakkında, Seyyarda yâda sabit dükkânda Kebap, Ciğer, kavurma, tavuk döner, et döner, gibi satış yapan sağlıklı koşullara uymayan, verilen hizmette hile ve desiseye kaçan 63 kişi ve kuruluş hakkında da, mahallin mülki amiri ile Savcılıklara adli ve idari işlem yapılarak cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulmuştur. Bunların yanı sıra, görevini ihmal ettiğini düşündüğümüz, Yetkisini kötüye kullanarak halkın sağlığının bozulmasına vesile olduğuna inandığımız, Görevi gereği yapmak durumunda olduğu işi yapmayarak vazifesini ihmal ettiğine inandığımız, Piyasada haksız kazanç oluşmasını ve serbest rekabet ilkelerinin bozulmasına vesile olduklarına inandığımız yetkili ve ilgililer hakkında da ayrıca kanuni kovuşturma yapılması için ilgili birimlere suç duyurusunda bulunulmuştur.” denildi.
Öte yandan Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Mayıs- Haziran- Temmuz- Agustos 2010 aylarında yurt geneli müracaatla yapılan tüketici şikâyet ve isteklerin değerlendirilmesi ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede şu ifadelere yer verildi;
EN ÇOK ŞİKÂYET BANKALARDAN…
“Bankalar kredi kartı aidatı uygulamasına devam ediyorlar ve bu hususta tüketici genel merkezimize şikâyet ve talep için 42 bin 82 müracaat olmuştur.
Bankalar verdikleri kredilere hayat sigortası uygulaması getirmiş olup, zorunludur diyerek tüketiciyi buna zorlamakta aldığı kredi karşısında sigorta yapmakta ve sen ölürsen biz paramızı buradan alacağız diyerek bununda primini tüketiciye yüklemektedir. Bu haksız işlem içinde 19 bin 4 yüz 3 başvuru olmuştur.
Meslek odalarına kayıt mecburiyetinin kaldırılması, Birbirine benzer meslek odalarının acilen birleştirilmesi, Uygulanmakta olan Oda aidatlarının yıllık en fazla 10 lira, Bu arada tasdik ücreti ve diğer her tür işlem için alınacak ücretlerin yeniden belirlenerek en fazla 5 lira ile sınırlandırılması isteği 18 bin yüz 2,
Ülkemizde halen çok zor şartlarda hayatlarını sürdüren küçük esnaf, KOBİ dediğimiz Esnaf ve sanatkârın ödemekte zorlandığı BAĞKUR primlerini yüksekliği ve BAĞKUR borçlularına uygulanan faizlerin yüksekliği ile BAĞKUR borçlularını ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz göz önüne alınarak bir defaya mahsus olarak borç anaparasının taksitlendirilmesi, Biriken Faizin bir kereye mahsus silinmesi cihetine gidilerek Esnafın rahatlamasının sağlanması, yüzde 3 ten 2’ye indirilen aylık faizin ise yüzde 1’e indirilmesi istek ve talebi, 25 bin 9 yüz 10 dur….
Yurt geneli açıkta satılan yiyecek ve gıda maddelerinin sağlıklı koşullarda satılmaması, üretilmemesi hususunda 20 bin yüz 18 şikâyet ve başvuru,
Ekmeğin halen poşete girmemesi, sağlıklı koşullarda üretilmemesi, ekmekte kanser yapan madde olan beyazlatıcı kimyasalların kullanılmaması, gramajının farklı olması fiyatının farklı olması, aynı gramajdaki aynı nitelikteki ekmeğin çok farklı fiyatlardan satılması, Ekmeğin gramajından çalınması hususlarında ise 18 bin 29,
Okul kantinlerinde öğrencilere satılan hazır gıda ve yiyeceklerin sağlıksız oluşu, satılmaması isteği 17 bin 2 yüz 10,
Okul servis araçlarında çalışan şoför, Hostes ile okul kantini ve okul temizlik hizmetlerinde güvenlik hizmetlerinde çalışanların sabıkalı olmaması, Özellikle yüz kızartıcı suç işlememiş olması, Uyuşturucu, esrar, kokain, eroin, kadın satıcılığı, küçük yaşta kıza ve erkeğe cinsel istismar gibi suçları işlememiş olmaları, Suça karışmış insanlardan olmamaları hususunda çok daha dikkatli inceleme ve araştırma isteği ve talebi 13 bin yüz 14, ….
Sokak kapatılarak kurulan, hayati önem arz eden, Yangın, hastalık hali olduğunda itfaiye aracı ve ambulansın giremeyeceği şekilde tehlike arz eden, Aynı zamanda Kızılderili kampı gibi çirkin bir görüntü ve çevre kirliliği yaratan, Pazarın kalkması ile korkunç bir kirlilik ortaya çıkan, sokak arası semt pazarlarının kaldırılması ve bu uygulamadan vazgeçilmesi isteği, 23 bin 2 yüz 6, ….
Sokak aydınlatma lambalarının ücretlerinin Vatandaşa ödettirilmesi uygulamasının haksız ve adaletsiz olması, Aynı zamanda israfın artması, lambaların gece gündüz gereksiz yanması Hususlarında 14 bin 2 yüz 10,
Sabit telefonlarda uygulanan aylık sabit ücret uygulamasına yine büyük ölçüde bu ayda tepki bulunmaktadır. Her ay telefonda alınan sabit ücret yüzünden vatandaş haksız yere mağdur edilmektedir. Yurt geneli 23 bin 3 yüz 19 başvuru olmuştur.
Ayrıca sabit telefon çekilmeden ADSL hizmeti verilmemesi, ADSL verilirken sabit hattını hiç kullanmayıp kapalı tutsa bile bunun için sabit ücret ödemesi hususunda, Uygulamanın hak ve hukuk dışı olduğu yönündeki şikâyet ve kaldırılması isteği ve bu yöndeki şikâyet ve talepler bu ay içerisinde de devam etmiş, Bunun için ise 14 bin yüz 26 başvuru olmuştur……
Ülkemizde tüketilen akaryakıtın pahalılığı ve akaryakıtta uygulanan vergilerin oranlarının yüksek oluşu, bu oranların indirilmesi ve Akaryakıtın ucuzlaması için yapılan şikâyet ve taleplerin tamamı ise 16 bin 5 yüz 10 dır.
Toplam olarak Yurt geneli Genel Merkezimize 265 bin 339 şikâyet ve talep içeren başvuru olmuştur.”
Çevre ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği Genel Başkanı Mustafa Göktaş yaptığı açıklamada, “İncelendiği zaman görülecek ki, Tüketicinin en çok şikâyet ettiği hususlar bellidir. Tüketici bilinci giderek artmaktadır. İnsanlarımız artık yasalardan doğan haklarını aramaktadırlar. Ancak bu işin köklü çözümü kesin ifadeler ile yasal tedbirlerdir. Kredi kartı aidatı, faizlendirme bir yasal düzenleme ile netleştirilirse vatandaşın mağduriyeti kalkar. Özellikle Sabit telefondaki sabit ücret alımı ve sadece ADSL hizmeti isteyenlerin evine sabit telefon çekme zorunluluğu ve sabit ücret ödeme yükümlülüğü yanlıştır. Bu uygulama yasal düzenlemeler ile kaldırılmalıdır. Çünkü bu bizlere yapılan şikâyet ve taleplerin çoğunun çözüm yeri Tüketici hakem heyetleri ve mahkemeleridir. Bu yasal düzenlemeler yapıldığı takdirde bu heyetlerin ve mahkemelerinde yükü azalacaktır. Hafifleyecektir. Zaten çok yerde tüketici mahkemesi olmadığı için hakem heyetler zorlanmaktadır. Tüketiciler bilsinler ki, 4077 sayılı kanunları var. Yine Yürürlükte Kabahatler kanunu var. Ve ticaret kanunu ile bunlara paralel gıda ve üretime ait çok sayıda yönetmelik var. Onlar adına bizler bir sivil tüketici kuruluşu olarak bu takibatı yapmaya devam edeceğiz” dedi.
YURT GENELİ ÇOK BÜYÜK DENETİM EKSİKLİĞİ VAR
Çevre Ve Tüketici Haklarını Koruma Derneği (ÇETKODER) Genel Başkanı Mustafa Göktaş, "Tüketiciler lehine ne söylesek, ne desek, nasıl bir açıklama yapsak ilgili ve yetkililer o yerli değiller. Çok yanlış. Yiten giden sağlıklı yaşam hakkımız. Sağlığımız. Farkında değiller. Merdiven altı tabir edilen kaçak göçek korsan çalışanların ürettikleri ve nasıl ürettikleri belli olmayan gıda maddelerini tükettiklerini bilmiyorlar. Yazık. Bu işle ilgili devletimizde denetimi arttırmıyor. Çok fazla söyler, yazarsanız, eleman yok deyip işin içinden çıkıyorlar. Özellikle Belediyeler kesinlikle ciddi denetim yapmıyorlar. Tarım müdürlüğü yetkilileri, sağlık müdürlüğü yetkilileri, belediyeler ve kolluk kuvveti ortak hareket edip halkın sağlığı ile oynayanlara çok ciddi bir şekilde dur demeli" diye konuştu.