FATİH KEÇE-YUSUF KOYUN (İHA) - Muş'un Malazgirt ilçesinde askerliğinin bitmesine 45 gün kala Malazgirt Devlet Hastanesi'nde burnundan ameliyat olduktan sonra yatağa mahkum yaşamak zorunda kalan Komando Jandarma Ere GATA çürük raporu verdi, nişanlısı terk etti, ailesi doktorları mahkemeye verdi, ancak yaklaşık 14 ay İstanbul Adlı Tıp Kurumu'ndan rapor çıkmadığı için mahkemeden bir türlü sonuç alınamadı.
Anne Fatma Tuna (46), oğlu Celal Tuna'yı (28) Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Makine Teknikerliği Bölümünü bitirdikten sonra 2007 yılının Kasım ayında Manisa Kırkağaç 6. Komando Eğitim Alayı'na vatani görevini yapmak üzere kına yakarak gönderdiklerini belirterek, "Oğlum burada acemi birliğini tamamladıktan sonra Muş'un Malazgirt ilçesine vatani görevinin geri kalan kısmını yapmak üzere gitti. Oğlum burada 10.5 ay dağda teröristlerle çatışarak vatanını savundu. Biz 11.5 ay şehit haberleri geldikçe 'acabaoğlum ne oldu' diye haberleri hep birlikte izledik. Ama oğlum kahramanca 10.5 ay askerliğini yaptı" dedi.
BURUN AMELİYATI
Askerliğinin bitmesine 45 gün kala telefonla kendisini arayarak burnundaki kemik büyüme yaptığı için ameliyat olacağını söylediğini anlatan anne Tuna şöyle devam etti:
"Oğlum 31 Aralık Salı günü Malazgirt Devlet Hastanesi'ne getirilerek başvuru yapmış. 2 Ocak 2009'da da ameliyat edilmiş. Ancak oğlum ameliyat edildikten sonra geri uyanamamış. Oğlum uyanamadığı için akşam üzeri evi aradılar ve ameliyatta problem olduğunu Celal'in devlet hastanesinden ambulans helikopterle Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aziziye Araştırma Uygulama Hastanesi'ne götürmüşler. Biz hemen eşim Hazret Tuna ile birlikte Erzurum'a gittik. Oğlum tam 9 gün uyanmadı. 9. günden sonra sadece gözlerini açtı. Ameliyattan sonra sadece gözlerini oynatabiliyordu. Tam 21 gün hastanede makineye bağlı olarak yaşam mücadelesi verdi. 21 günün ardından oğlumu Gülhane Askeri Tıp Akademisi'ne (GATA), uçak ambulansla götürdüler. Burada da tam 4.5 ay kaldı ancak şimdi yine sadece gözleri oynuyor vücudunun başka hiçbir yerini hareket ettiremiyor."
"DOKTORLARI MAHKEMEYE VERDİK"
Oğlunu sapa sağlam askere güle oynaya göndermesine rağmen 13.5 ay sonra yatağa mahkum halde evine geldiğini belirten anne Tuna, "Oğlum bir burun ameliyatından sonra yatağa mahkum oldu. Nasıl böyle birşey olabilir. Bu çok basit bir ameliyat.Oğlum ameliyat olduktan sonra uyanmadan servise aldıkları için beynine oksijen gitmediğinden bu hale gelmiş. Bun bunların sorumlularından hesap sormak istiyorum. Ben artık bunun için yaşıyorum. Ancak aradan 2.5 yıl geçmesine rağmen bir sonuç alamadık" diye konuştu. 10.5 ay dağda Jandarma Komando olarak vatan için PKK'lılar ile çatışan oğlunun tezkere alamadığını ifade eden anne Tuna, "Benim oğlum askere sapa sağlam gitti. Ben onu sağlam teslim ettim. 10.5 ay vatani için dağlarda gezip PKK ile çatıştı. Ancak askerliğinin bitmesine 45 gün kala ameliyat sonrası yatağa mahkum olduğu için GATA askerliğe elverişli değildir raporu verdi. Bu oğlumun yatağa mahkum olmasından daha fazlı yıktı bizi" deyerek gözyaşlarına boğuldu.
Anne Tuna oğlunun askere gitmeden önce ağustos ayında aşık olduğu kızla nişanlandığını ve askerden geldikten sonra evlenmeyi düşündüklerini ifade ederek, "Oğlum yatağa mahkum olunca nişanlısı da onu terk etti. Oysa nişan töreninde şartlar ne olursa olsun ikisi de birbirini üzmemek için yemin etmişti. Ancak nişanlısı oğlumu terk ederek başka birisiyle evlendi" dedi.
"ADLİ TIP 14 AYDIR RAPOR VEREMEDİ"
Tuna, oğlunu bu hale getiren doktorları ve hastaneyi mahkemeye verdiklerini, mahkemenin oğlunun bir küçük burun ameliyatında neden yatağa mahkum olduğunu tespit etmesi için İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmasına karar verdiğinin altını çizerek şöyle devam etti:
"Ben oğlumla sürüne sürüne İstanbul'a kadar gittim. 22 Aralık 2010 yılında rapor için muayene yapıldı. Ancak bugün 18 Ocak 2011 aradan yaklaşık 14 ay geçmesine rağmen rapor bir türlü gelmedi. Rapor gelmediği için de mahkeme bir türlü bir sonuca varamadı. Muş'ta açılan dava aradan 2.5 yıl geçmesine rağmen hala öyle duruyor. Bu rapor neden çıkmıyor?. Benim oğlumun canı bu kadar ucuz mu?. Benim hayatta bir oğlum vardı. Onu da bu hale getirdiler."
Anne Tuna, oğlunun ayağa kalkması için sürekli hareket etmesi gerektiğini ancak sadece gözlerini hareket ettirebildiği için fizyoterapiyi tam olarak yapamadıklarını ayağa kalkması için robot halindeki tekerlekli sandalyenin alınması gerektiğini ancak eşinin benzin istasyonunda pompacı olarak çalıştığını 8 bin 500 TL olan bu sandalyeyi alamadığını kaydetti.
"CELAL'İN AMELİYATINDA BEKLENMEDİK BİR KOMPLİKASYON GELİŞTİ"
Celal Tuna'yı ameliyat eden Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Doktor Özlem Türk, ameliyatta ihmal ve hata olmadığını söyleyerek, "Ben ameliyatın en başından sonuna kadar ilgilendim. Ameliyatta kesinlikle uyandırmadan servise alma gibi bir ihmal ya da kasıt kesinlikle yok. Celal'in ameliyatında beklenmedik bir komplikasyon gelişti. Bu nedenle uzu süre uyanamadı. Bu duruma bende çok üzüldüm. Keşke böyle bir şey olmasaydı. Çok üzgünüz" dedi.
Türk ailenin kendilerini mahkemeye verdiğini ancak İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan rapor gelmediği için mahkemenin devam edemediğini kaydetti.
İstanbul Adli Tıp Kurumu yetkilileri ise raporun 3. kurulda olduğunu, raporun tamamlandığını, ancak doktorların raporda bir sorun olup olmadığının incelendiği en kısa sürede mahkemeye gönderileceği bildirildi