Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerine “Bunlar siyaset acemisi. Ama öğrenecekler bazı şeyleri” diyerek, seçim beyannamelerini göndermeleri halinde kendilerine yardımcı olmaktan memnuniyet duyacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Slovenya’nın başkenti Lübliyana’da Sloven mevkidaşı Borut Pahor ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, toplantıda iki ülke arasında imzalanan anlaşmaların ardından konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasına kendisine ve beraberindekilere gösterilen misafirperverliğe teşekkür ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “dost ve müttefik Slovenya Cumhurbaşkanı’nın” davetine icabetle bulunduğu Slovenya’yı 2012 yılının Mayıs ayında Başbakan olarak ziyaret ettiğini hatırlattı. Erdoğan, “O ziyaretimde dostum Pahor da Başbakandı. Stratejik Konsey Anlaşmasını o zaman imzalamıştık. Ve değerli mevkidaşım Cumhurbaşkanı Pahor ile 2014 Ocak ayında ülkemizi ziyareti sırasında tekrar bir görüşme fırsatımız oldu. Bu arada tabi New York’ta bir araya geldik. Üst düzey bu ziyaretler artarak devam ediyor. Bunlar da Türkiye-Slovenya arasındaki bu ilişkilerin siyasi alanda olduğu gibi askeri alanda, aynı şekilde ekonomik ve ticari alanda da güçlenerek arttığının birer alametidir” şeklinde konuştu.
Siyasi alanda şu ana kadar Slovenya-Türkiye arasında herhangi bir sıkıntı söz konusu olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Bunun yanında AB sürecinde sürekli yanımızda olan bir Slovenya var. NATO’da biz desteğimizi kendilerine güçlü bir şekilde verdik. Hepsinden öte 1991 Slovenya’nın bağımsızlık yılı, 1992’de Türkiye olarak biz bağımsızlığını tanıdık. Nisan 1993’te de Slovenya’da büyükelçiliğimizi açtık. Bunların hepsi bir kararlılığın ifadesidir” dedi.
EKONOMİK İLİŞKİLER
Ekonomik alanda ise 1 milyar doların üzerinde bir ticaret hacmine sahip olunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ancak bu rakamın yeterli bulmadıklarını daha da artırmak istediklerini söyledi. Erdoğan, “Ama bunun yanında yeni adımlar atıyoruz. 3. ülkelerde ve şu anda Karadağ’da enerji noktasında hidroelektrik santral kurma konusunda Türk EximBank verilecek destekle bu adımı atmak istiyoruz. Türkiye-Slovenya ve Karadağ olmak üzere. Bu konuda enerji bakanlarımız ilişki halindeler. Yine doğalgazda olsun, yenilenebilir enerji noktasında olsun birçok alanda bu adımları atacağız” dedi.
Bir diğer önemli adımın müteahhitlik sektöründe müşterek adımlar atma imkanı olduğunu belirten Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Otomotiv ve tekstil sektörlerinde aynı şekilde bu adımları atmamız mümkün. Türkiye-Slovenya dediğimiz zaman, bu sabah hareket ettik İstanbul’dan ve 2 saatte buradayız. Artık bunlar bizler için uzak ülkeler değil, yakın ülkeler olarak sürekli bir arada olma imkanımız var. Karma ekonomik komisyonlarımız kısa bir süre önce bir araya geldiler. Birlikte neler yapabiliriz ve Batı Balkanlar’da aynı şekilde müşterek neler yapabiliriz, bunları ikili görüşmemizde ele aldık, değerlendirmelerini yaptık. Heyetler arasında çok daha geniş bir şekilde konuları müzakere etme imkanımız oldu.”
“VARILAN ANLAŞMALARIN HAYATA GEÇİRİLMESİ ÖNEMLİ”
Erdoğan, “Tabi burada ısrarla durduğumuz konu bugün imzasını attığımız bu iki anlaşmanın hayata geçirilmesi ve süratle mesafe almamız çok çok önemli. Ki biz bu anlaşmaları yeterli bulmuyoruz bunların daha da artması gerekiyor ve bu konudaki kararlılığımızı liderler noktasında ortaya koymuş bulunuyoruz. Bundan sonraki özellikle bakanlarımız, milletvekillerimizin bir araya gelişleri suretiyle de bu sürecin hızlanarak devamı gerçekten bizlerin de arzusudur. Önemli olan taleplerimizden bir tanesi de özellikle bu ulaşımdaki sürücü belgelerinin artırılmasıyla alakalı konu. Bunları ne kadar artırabilirsek Avrupa’da da inanıyorum ki bu ilişkilerde, ticarette çok daha farklı bir konuma geleceğiz. Turizmde güzel bir gelişme var. 40 bini aşkın Slovenyalı turist Türkiye’ye gelmiş bulunuyor. Ama aynı şekilde Türkiye’den de Slovenya’ya gelen turistlerde artış var. Bir diğer konu şu anda haftanın her günün birer sefer THY’den Slovenya’ya, Lübliyana’ya geliyor. Bunu da şimdi 10’a çıkarma noktasında attığımız bir adım var. Bu gelişmeler şunu gösteriyor; Slovenya halkıyla Türkiye halkı arasındaki kaynaşma da turizmle çok daha ciddi bir konuma yükselecektir” şeklinde konuştu.
ÇANAKKALE’YE DAVET
23-24 Nisan’da kara savaşlarının 100. yıl dönümünün Çanakkale’de kutlanacağını dile getiren Erdoğan, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor’u oraya davet ettiğini ifade ederek, “Orada kendilerini bekliyorum. Şu anda 30’u aşkın devlet başkanı ve hükümet başkanı geleceklerini bildirdiler kendilerinden de orayı görmek suretiyle dünyaya bir barış mesajını birlikte verelim istiyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
“TÜRKİYE’NİN IŞİD İLE İŞBİRLİĞİ YAPTIĞINI SÖYLEMEK SAYGISIZLIK, HAKSIZLIK”
Bir soru üzerine terörün lokal bir konu olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Terör uluslararası bir konudur. Burada uluslararası bir dayanışma söz konusu. Şu anda bizim ülkemize giriş yasağı koyduğumuz yaklaşık 12 bin 500 kişilik bir liste söz konusudur. Yakalayıp ülkesine gönderdiğimiz sayı ise şu anda bin 250 civarındadır. Bize bunların listesi, isimleri gönderilmesi gerekir ki, biz de bunlara müdahale etme şansını elde edelim. Aksi takdirde biz gelen her turisti geri göndermemiz lazım. Bu da tabi insan hakları açısından yanlış bir şey. Ama bu isimler bize gelecek olursa o zaman bizim sınırlarımızdan geçmesi asla mümkün değil” dedi.
Erdoğan, Türkiye’nin IŞİD ile işbirliği yaptığını söylemenin Türkiye’ye çok büyük bir saygısızlık ve haksızlık olduğunun altını çizerek, “DEAŞ’ı terör örgütü olarak tanıyan bir devletiz. Mesela biz IŞİD ismini kullanmayız. Eğer IŞİD dersek o zaman burada da İslam’a saygısızlık yapılırken böyle bir terör örgütünü devlet olarak tanımak gibi bir gafletin içerisine girilir. Terör örgütünden devlet olur mu? Örgüt, terör örgütü. Onun için biz bunlara DAİŞ diyoruz ki böyle bir şey yok. Bunlar terör örgütüdür. Bunlara karşı olan mücadelemizi bugüne kadar nasıl sürdürdüysek aynı şekilde kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu konuda da her türlü koalisyonun içerisinde varız” diye konuştu.
“BUNLAR SİYASET ACEMİSİ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’de yapılacak seçimlere ilişkin bir soruya şu cevabı verdi:
“Benim, ‘Seçim bildirgesini okudum’ diye bir beyanım olmadı. Sadece sayın Başbakan Başkanlık sistemiyle ilgili düşüncelerini benimle paylaştığı ve bizzat Başkanlık sistemiyle ilgili bölümü kendisinin yazdığını, yazacağını bana söyledi. Benim de bu noktada düşüncelerimi istedi. Ben de düşüncelerimi kendisiyle paylaştım. Fakat muhalefet eğer seçim beyannamelerini bana gönderirse ben kendilerine memnuniyetle yardımcı olurum. Hele hele Başkanlık sistemiyle ilgili gönderirse, benim için de çok daha isabetli olur. Bu çünkü bir mesafe almaktır. Başkanlık sistemine onlar karşılar biliyorsunuz. Demek ki burada bir kabul söz konusudur. Onlarla da düşüncelerimi yine paylaşırım çünkü ben ülkemde 40 yıl siyasetin içerisinde olan birisiyim. Bunlar siyaset acemisi. Ama öğrenecekler bazı şeyleri. Eğer bu tür beyannameler gelirse onlarla ilgili de kendilerine yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım, tecrübelerimi kendileriyle paylaşmış olurum.”
“YEMEN’İN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE HEM İÇERİDEN HEM DIŞARIDAN SALDIRI VAR”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yemen’deki olaylara ilişkin bir soruyu ise şöyle cevaplandırdı: Yemen’deki olayın İran’daki nükleer çalışmalarla ilgili olduğunu asla kabul etmek mümkün değil. Yemen’deki müdahale, Yemen’in toprak bütünlüğüne bir saldırı var. Hem içeriden hem dışarıdan koordine bir saldırı var. Benim işin başında itibaren bu noktada dışişlerimizin, hükümetimizin takındığı tavır şudur; Yemen’in buradaki buradaki toprak bütünlüğüne karşı yapılan bu saldırıda dışarıdan bu işin içerisinde olanların ülkeyi terk etmeleri ve Yemen’in toprak bütünlüğünü tüm Yemenlilerin hep birlikte savunmaları gerekmektedir. Bir diğer taraftan da Yemen’de bir mezhep çatışmasının Yemen halkını ne yazık ki her geçen gün kayba uğrattığını ifade eden açıklamalarımız olmuştur. Biz bu konuda da Suudi Arabistan’ın başlattığı harekata lojistik, istihbari bu konularda her türlü desteği verebileceğimizi açıkça söyledik ve her an bu harekatın da başlıklarını verdiğim konularda yanında olduğumuzu söyledik. Şu anda da aynı noktadayız.”