Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İnanın bunlar aydın falan değil, bunlar mankurt sürüsüdür. Bunlar zihinlerini ve imkanlarını, ideolojilerini karşıtlığı üzerine oturttukları, bunu da adeta varlık sebepleri gibi gösterdikleri emperyalizmin emire vermiş uşaklardır” dedi.
Amasya Kapalı Spor Salonu’nda AK Parti Amasya 6. Olağan İl Kongresine katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin “savaşa hayır” diyerek bildiri yayınladıklarını, mesaj attıklarını belirterek, bir takım meslek kuruluşları ve ana muhalefet partisinin bazı milletvekillerinin aynı koroya ortak olduklarını söyledi.
“Amasya Harşena Dağı gibi mağrur bir şehirdir”
Amasya’nın tüm halkını selamlayan Erdoğan, kongrenin Amasya ve tüm Türkiye için hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, “Bugün görevi devreden dava arkadaşlarıma partim adına teşekkür ediyor, bayrağı devralan tüm kardeşlerime yüce Mevla’dan muvaffakiyetler diliyorum. Ayrıca Amasya’ya Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yüzde 57’lik, 16 Nisan halkoylamasındaki yüzde 56’lık ‘evet’ oranı sebebiyle şükranlarımı sunuyorum. Türkiye ortalamasının üzerinde oranlarla, bize olan desteğini ortaya koyan her bir Amasyalı kardeşime teşekkür ediyorum. Amasya, 5 bin 700 kilometrekarelik toprağıyla kendisi küçük olsa da yıllarca, 24 milyon kilometrekarelik Osmanlı’ya şehzade, sultan ve paşa yetiştirmiştir. Amasya, Timur’un sarstığı Osmanlı’yı yeniden derleyip toparlayan Çelebi Mehmet’in şehridir. Amasya, çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han’ın şehridir. Amasya, ince
ruhlu Sultan Beyazıt’ın şehridir. Amasya, Yavuz Sultan Selim’in gözlerini dünyaya açtığı şehirdir. Amasya, Osmanlı’nın büyük devlet adamları Akşemseddin’in, Kara Mustafa Paşa’nın şehridir. Bunun için Amasya tarih boyunca hep istikamet çizen bir şehirdir. Bunun için Amasya, Kurtuluş Savaşı’na da yön veren bir şehir olmuştur. Bugün de Amasya Harşena Dağı gibi mağrur bir şehirdir. Yeşilırmak gibi topraklarından tarih akan, destan akan, aşk, yiğitlik, mertlik akan bir şehirdir. Dün Ferhat Şirin’e kavuşmak için o yalçın kayaları delip su yolu açtığı bu şehrin, bugün de büyük ve güçlü Türkiye’ye giden yolun üzerindeki engelleri aşmanın öncülüğünü yapacağına ben inanıyorum. Biliyorum ki Amasya tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet dediğimizde safın en önünde yer alıyor ve almaya devam edecektir” şekilde konuşu.
“İhtiyaç olursa Başkomutanınız önden gidecek”
Gençlere seslenen Erdoğan, Türkiye’nin geleceği, milletin huzuru, devletin bekası için mücadelenin en ön safında yer almaya hazır olup olmadıklarını sordu. Erdoğan, “Komuta kademesine ‘ihtiyacımız var mı’ dedim, komuta kademesi ‘henüz yok, şuanda biz yeteriz’ dediler. ‘İhtiyaç var’ dedikleri anda önce Genel Başkanınız, Başkomutan önde gidecek, sizde arkadan geleceksiniz” dedi.
“Biz Afrin’e zevk için gitmedik”
484 teröristin etkisiz hale getirildiğini belirten Erdoğan, “ÖSO ordusunda ve Mehmetlerimizde toplamda 20 şehidimiz var, 7 tanesi Mehmet’imiz, diğerleri ÖSO’dan. Rabbim onları sevgili peygamberimize komşu yaptı, inşallah bizleri de aynı makama layık kılsın. Bu yolda kararlıyız. Bizim sözümüz var. Bu işi başaracağız. Zira biz Afrin’e zevk için gitmedik. Şuanda 3.5 milyon Suriyeli bizim ülkemizde. Er Rai, Cerablus, El Bab, 2 bin kilometrekarelik bu alanı şuanda biz kontrol ediyoruz. Ne kadarı döndü geri? Şuan itibariyle 130 bin mülteci geri dönüyor. Afrin’de halledildiği zaman oraya da dönmeye başlayacaklar, İdlib’e de dönmeye başlayacaklar. Bizim gözümüz yok bu topraklarda. Biz batının herhangi bir ülkesi değiliz, biz Türk’üz ve Türkiye’yiz. Bu yolculuğa böyle çıktık” diye konuştu.
“Amasya’dan yükselen bu ses, dünyanın dört bir yanında bize şaşı bakan herkesi titretiyor”
“Bulguru kaynatırlar, güzeli ağlatırlar, şu Amasya gençleri simsim oynatırlar” isimli şarkının sözlerini okuyan Erdoğan, “Amasya’nın gençleri bu ülkenin, bu milletin istiklaline ve istikbaline göz dikenlere dünyayı dar etmeye hazır mı? Sizlerde bu ruh, bu azim olduğu müddetçe 7 düvel bir araya gelse ülkemizde tek bir çakıl taşını dahi yerinden oynatamaz. Amasya’dan yükselen bu ses, bırakın sınırlarımıza yığılan terörist bozuntularını, dünyanın dört bir yanında bize şaşı bakan herkesi titretiyor. Az önce komutanla görüştüm, Burseya Dağı halloldu. Oradan bölgeye hakimiyet çok daha rahat olacak” şeklinde konuştu.
Kadın askerlerin cesaretlerinden bahseden Erdoğan, “İşte bizim bacılarımız da böyle, sapsağlam, dimdik evelallah. Bizim Nene Hatunlarımız var, Şerife Bacılarımız var, hepsi dimdik ayaktalar ve cephedeler. Bu sabah ekranda izliyorum, bayan jandarmalarımızı, maşallah, dimdik, silahları ile beraber baktım ki verilen görevleri yerine getiriyorlar. ‘Cepheyse cephe’ diyorlar. Öyle yetiştiler, öyle devam ediyorlar. Bizim kimsenin toprağında, malında, ırzında, namusunda gözümüz yok. Ancak, bizim inancımıza, ezanımıza, bayrağımıza, sınırlarımıza, insanımızın can ve mal güvenliğine bir tehdit olduğu zaman kimse kusura bakmasın, gözümüz kimseyi görmez. Kimseden de izin almayız. Öyle bir şey beklemesinler” dedi.
Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirinden bir bölüm okuyan Erdoğan, “Biz hangi destanı okuduğumuzu biliyoruz, hangi destanı yazacağımızı da biliyoruz. İşte kahraman askerlerimizi dün Fırat Kalkanı bölgesinde destan yazmıştı, bugün Afrin’de destan yazıyorlar. Yarın sınırlarımız boyunca teröristlerin bulunduğu diğer yerlerde aynı destanı yazacaklar” diye konuştu.
“İnanın bunlar aydın falan değil, bunlar mankurt sürüsüdür”
Suriye’de terör örgütü ile yapılan mücadeleyi birilerinin karalamaya çalıştığını belirten Erdoğan, “Birileri ‘savaşa hayır’ diyerek bildiri yayınlıyor, sağda solda konuşuyor, mesaj atıyorlar. Bir takım sözde meslek kuruluşları ve maalesef bu ülkenin ana muhalefet partisinin kimi milletvekilleri de aynı koroya ortak oluyorlar. Terör örgütünün güdümündeki partinin mensupları her zamanki gibi o ihanetin en önündeler. Peki, bu zatlar terör örgütü Suriye’de on binlerce insanı öldürürken, milyonlarca insanı yurdundan ederken neredeydiler? Bu zatların aklına terör örgütüne 5 bin tır, 2 bin uçak silah verilirken ‘savaşa hayır’ demek hiç mi akıllarına gelmedi? Terör örgütüne bu silahlar her halde süs eşyası olsun diye verilmedi. Kilis’e, Reyhanlı’ya, Şanlıurfa’nın ilçelerine döşün roketler, bombalar her halde gül niyetine atılmadı. Bizin vatandaşlarımız, askerimiz, bizim polisimiz ve vatandaşımız ölürken, Aybike öğretmenim şehit olurken, Necmettin öğretmenim şehit olurken bunların sesini hiç duydunuz mu? Benim kaymakamlarım şehit olurken duydunuz mu? Bu kişiler iş teröristlere gelince nasıl oluyor da bir anda ortalığa dökülüyorlar. Terör örgütü öğretmenleri okul önünde, öğrencileri yatılı eğitim gördükleri yurtlarında, anneleri alış verişe çıktıkları sokak ortasında, babaları evlatlarının gözü önünde, imamları ibadet için çıktıkları cami yolunda, polisleri uyudukları yataklarında, kaymakamımızı halka hizmet verdiği masasının altına koydukları bombayla odasında, kurban eti dağıtmaya çıkmış gençleri, Yasin Börü’leri kıstırdıkları binada, binlerce masumu en savunmasız hallerinde katlederken Allah aşkına bunlardan tek bir ses duydunuz mu? Şimdi çıkmış bu sözde Tabipler Birliği ‘savaşa hayır’ diyor. Ne tabibi, senin her yerin tabip olsa ne yazar. Sözde profesör, senin her yerin profesör olsa ne yazar. İçimizdeki profesörleri tenzih ederim. Yüz binlerce Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimiz terör örgütlerinin zulmünden kaçıp ülkemize sığındıklarında bunların en küçük bir üzüntü beyanı, yardım çağrısı yaptıklarını duyan var mı? Bunların Suriye’de ve Irak’ta köyleri, şehirleri terör örgütü tarafından yağmalanan, gasp edilen insanlar için kıllarını kıpırdattıklarını gören var mı? İnanın bunlar aydın falan değil, bunlar mankurt sürüsüdür. Bunlar zihinlerini ve imkanlarını, ideolojilerini karşıtlığı üzerine oturttukları, bunu da adeta varlık sebepleri gibi gösterdikleri emperyalizmin emire vermiş uşaklardır. Ömründe gerçekten ihtiyaç sahibi, gerçekten masum, mazlum tekbir Kürt’ün, tek bir Arap’ın Türkmen’in, Afrikalının, Asyalının başını okşamamış, elini okşamamış bu güruhun ‘savaşa hayır’ narası ruhlarındaki ihanetin dışa vurumundan başka bir şey değildir. Bunlar ‘savaşa hayır’ diyerek aslında ‘zulme evet’ diyorlar. Aslında masumların canının, malının, ırzının tasallutuna ‘evet’ diyorlar. Aslında bölgenin terör örgütü eli ile işgaline ‘evet’ diyorlar. Asıl kirlilik budur, asıl ‘hayır’ denmesi gereken onursuz duruş budur. Amasya’dan Türk milleti adına bu güruha, ‘topunuza da hayır’ diyoruz. Tıpkı daha önce benzer girişimler yapanlar olduğu gibi bunları da millet ve devlet olarak hafızamıza kayıt ediyoruz. Ataların dediği gibi ‘keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.’ Her dönemde olduğu gibi bugün de siyasetten akademiye, medyadan iş dünyasına kadar ülkesini ve milletini sırtından hançerlemeye kalkan bir avuç gafil çıkabilir. Ancak yaşadığımız her hadisede bir kez daha görüyoruz ki milletimiz ülkesine sahip çıkma konusunda canı pahasına bir kararlılık içindedir” ifadelerini kullanarak son 5 yılda yaşanan ihanet girişimlerini anlattı.
Amasyalılara hızlı tren ve Akdeniz demir yolu müjdesi
Bu güne kadar Amasya’ya 9 katrilyonluk yatırım yapıldığını belirten Erdoğan, “Samsun, Amasya, Çorum, Ankara hızlı tren hattının proje ihalesi yapıldı, inşallah yakında inşasına başlanacak. Yerköy-Aksaray hattının açılmasıyla Samsun’da Karadeniz’den başlayıp mersin Limanı’na, Akdeniz’e kadar uzanacak demiryolu projesinin önemli duraklarından birisi de Amasya olacak. 224 bin kişiye hizmet veren Merzifon Havalimanı şehrimizin ve çevre illerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde modernize ettik. Sefer sayıları ve güzergahların artırılması ile ilgili beklentilerinizi biliyorum, bunun için ilgili birimlerimizle gereken çalışmalarımızı yapacağız, THY’ye gerekli talimatları verdim” dedi.
“Türkler geldiği zaman oraya adalet gelir, güven gelir, hizmet gelir”
Bugünkü Türkiye’nin dünkü Türkiye’den daha güçlü olduğunu, yarın ki Türkiye’nin bugünden çok daha büyük olacağını söyleyen Erdoğan, Türkiye’nin umudun yeşerdiği her yerde olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Eğer biz Afrin’de bölücü teröristlerle çarpışırken Afrika’daki, Balkanlar’daki, Kafkasya’daki kardeşlerimizin dualarını yanımızda buluyorsak doğru yoldayız demektir. Somali’de Sudan’da bize dua ediyorlar. Şuana kadar yolumuzun yanlış olduğuna dair en küçük bir emare görmek, duymadık, hissetmedik. Tam tersine en başta operasyon yürüttüğümüz kardeşlerimiz olmak üzere her yerde güzel haberler alıyoruz. Afrin’de köylerinin askerlerimiz tarafından teröristlerden temizlendiğini duyan bölge halkı ‘Türkler geldi, artık güvendeyiz’ diyorlar. Rabbim sana hamdolsun, tarih yeniden ayağa kalkıyor. Türkler geldiği zaman oraya adalet gelir, güven gelir, hizmet gelir, tarih böyle ayağa kalktı. Daha önce DEAŞ’lı teröristlerden temizlediğimiz Cerablus, Rai, El Bab bölgesine 1340 bin Suriyeli kardeşimiz geri döndü. Şimdi Aynı işi Afrin’de yapıyoruz. Bu şekilde adım adım tüm Suriye sınırımızı teröristlerden temizleyecek ve yıllardır ülkemizde yaşayan kardeşlerimizin evlerine dönebilmelerini sağlayacağız” diye konuştu.