10 yıllık bir kitap koleksiyoncusu Ali Sönmez, 3 katlı iş yerini kütüphane evine dönüştürdü. Kütüphane, hem kitapçı hem de ev ortamını aratmayan bir kafe gibi hizmet veriyor. Kitap sevgisi ile kütüphane oluşturan ve 10 yıl sonra kütüphanesini halka açmaya karar veren Ali Sönmez adlı vatandaş 10 binlerce kitabının bulunduğu iş yerini ev ortamını aratmayan bir şehir kütüphanesine çevirdi. Erzurum’un ilk şehir kütüphanesi olan bu mekânda, sabah erken saatlerden akşamın ilerleyen saatlerine kadar soba üzerinde çay yapılıyor ve patates közleniyor.
EV ORTAMINDA DERS ÇALIŞMIŞ GİBİ
Bu nezih mekân daha çok üniversite öğrencileri ile KPSS, ALES, DGS gibi sınavlara hazırlanan öğrenciler tarafından tercih ediliyor. Bazı vatandaşlar da eski kitaplara olan ilgisinden ötürü mekana uğruyor. Binlerce kitap arasında çay, kestane ve patates közlemesi eşliğinde ders çalışan öğrenciler hizmetten memnun olduklarını dile getirdi. Üniversite öğrencilerinden Okan Ek, “Burayı dışarıdan ayıran en önemli özellik, sıradan bir kütüphane olmaması ve buranın insanın ev ortamında bireysel kütüphanesinde olmasını hissettirmesi. Bazen sırf eski kitap kokusunu alabilmek için buraya çay içmeye geldiğimiz oluyor.” dedi.
50-60 YILLIK TARİH DOLU KÜTÜPHANE
Kitapseverleri eski kitaplar arasında buluşturdukları için mutlu olduğunu söyleyen Sönmez, “Kitapseverlerin oturup vakitlerini harcayabilecekleri şehirli bir kütüphane. Gençleri, oturup vaktinde derslerini çalışabileceği ve eski kitapların olduğu bir mekân da ağırlamaktan mutluyuz. Nezih bir ortam. Popüler kültürün yozlaştırdığı dış AVM’lerden ziyade bizim burası tam bir ev ortamında gelip rahatça derslerini çalışabiliyorlar, çayını yudumlayabiliyorlar. En eski kitapların yaklaşık 50-60 yıllık eski basımlı kitaplardan da faydalanılabiliyor.” diye konuştu.
DAMLAYA DAMLAYA KÜTÜPHANE OLDU
Şehr-i Kütüphanenin kuruluş aşamasını anlatan Sönmez, “Normalde çevre mühendisiyim. Üniversite ikinci sınıfta ticari olarak kitap işiyle tanıştım. İkinci el kitap satımıyla başladık. 10 yılda damlaya damlaya göl olur misali kitaplarımız birikti. Güncel kitapları da dâhil ettik. Kitap sevgisi insanı dolduruyor. Kitapta kişinin kendine yakıştıranı okuduğu bir araç. Günümüzün en büyük gıdasıdır kitap. Yaratıcımız İkra diye bize emretmiş. Zamanla eski kitapları biriktirmeye yöneldim. Arşivim oluştu. Okuma oranımız toplumda düşük. Bunu hükümetler iyileştirme tarzında bir şeyler sunuyorlar ama bireysel olarak da bende kendi kütüphanemi halka açayım dedim. Şehrimize gelenler faydalansın diye. Şimdi fırsat doğdu. Kitapseverleri ve dostları burada buluşturuyoruz. Erzurum’un soğuğunda çaylarını yudumlasınlar, derslerini çalışsınlar diye düşündük. Şehrimizin önde gelenlerinden de bu konuda katkı bekliyoruz. İnşallah böyle yerler zamanla şehrimizde çoğalır. Şehr-i Kütüphane de haftanın belirli zamanlarında çiğköfte ve sohbet günleri de düzenleniyor.” şeklinde konuştu.