AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Ankara'da saldırıda vatandaşlarımızın cenazeleri yerde yatarken, bizler cansiper bir şekilde yaralılarımızı taşımak için ambulansları, 56 ambulansı seferber etmiş, hastaneleri tek tek kontrol ederken, bu da çıktı, 'katil devlet' diye meydanlarda bağırdı. Katil görmek istiyorsa aynaya baksın. Bu devlet kudretli ve şefkatli bir devlettir. Katil görmek istiyorsa Ceylanpınar'da uyurken şehit edilen iki aziz vatan evladını katledenlere baksın. Katil görmek istiyorsa Diyarbakır'da çorbacıda çay içerken şehit edilen Osman Bey'in, fakir çorbacı Şehmuz'un katillerine baksın. Katil görmek istiyorsa Kandil'e doğru dönüp oraya baksın" dedi.
Davutoğlu partisinin Trabzon mitingindeki konuşmasında, söz verdikleri menzile Allah'ın izniyle Cumhuriyet'in 100. yılında ulaşacaklarını belirtti.CHP'nin uzlaşmaya değil, uzlaşma görüntüsü altında işi yokuşa sürmeye çalıştığını milletin gördüğünü ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Anladık ki CHP değişmiyor, değişemiyor, ülkesinin menfaatlerini kendi menfaatlerinden önce düşünemiyor işte bunun için de milletimiz nezdindeki itibarı ne uzuyor ne kısalıyor. Bildikleri bir tek siyaset var o da AK Parti'ye karşı olma siyaseti, başka bir şey bilmez bunlar" ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, AK Parti'nin "Ak" dediğine muhalefet partilerinin hep beraber "kara" dediğini belirterek, "AK Parti'ye karşı her hamleleri boşa çıktı ama hala bütün siyasetleri AK Parti'ye karşı bir inkar, AK Parti'yi reddetmek üzerine" diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefet partilerinin birlikte AK Parti'ye karşı çıktığını, aynı çatı altında buluştuklarını ifade eden Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:"Güvenlikle ilgili yasal düzenlemelerde hepsi aynı şekilde 'Hayır' demedi mi? İç güvenlik yasasını çıkarırken MHP ve HDP'liler Meclis'te aynı yönde oy kullanmadı mı? Daha geçen yine bu seçimden sonra Meclis'te bir anda aynı safta buluşmadılar mı? Hadi CHP'yi bir tarafa bırakalım, onlar Türkiye ne zaman ileriye gidecek olsa engel oluyorlar da neredeyse aynı salonda barınamayan MHP ile HDP aynı safta nasıl yer aldı, hepiniz gördünüz mü? 7 Haziran'da milletin verdiği 'uzlaşın' mesajına kulak asmayanlar kim? Yine bunlar, bu ahbap çavuşlar. Aslında haklarını yemeyelim, bunların uzlaştıkları bir konu var o da görevden nasıl kaçarız konusu. Hepsi görevden, sorumluluktan kaçtılar, ellerini taşın altına koymadılar."
"BİZ TÜRKİYE'NİN HER YERİNDEYİZ"
Kendilerinin bir taraftan terörle mücadele ederken diğer yandan İstanbul veya Ankara'da gerektiğinde gece geç saatlere kadar güvenlik ve ekonomiyle ilgili toplantılar yaptıklarını, sonrasında da halkla meydanlarda buluştuklarını belirten Davutoğlu, "Bunlar ise hükümette yer almayarak bütün bu görevlerden kaçtılar. Türkiye'ye seçime götürecek olan geçici hükümet için Anayasa'ya rağmen bakan göndermemekte uzlaştılar. Bir şey de daha uzlaştılar, bu gerçekten üzücüdür, biz 'Gelin teröre karşı ortak bildiri, deklarasyon yayımlayalım' dediğimizde yan çizdiler, kaçtılar" dedi.
Muhalefet partilerinin dörtlü deklarasyondan kaçtığını vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Sayın Kılıçdaroğlu, son görüşmemizle ilgili bugün bir takım yerlerde bazı iddialarda bulunmuş. Orada 'Gel beraber diğer partileri olmasa da gel ikimiz teröre karşı ortak bir bildiriye imza atalım' dedim, 'Hayır' dedi. 'Dört parti yapalım' diyoruz, 'Hayır' diyorlar. İki partiye, 'Hayır' diyorlar. Bizi herkes bilir, bu terörle mücadele yürürken, Kurban Bayramı'nda Yüksekova'daydım, Diyarbakır'daydım. Onlar meydanlardan çekildi ama biz bu meydanları kimseye bırakmadığımızı göstermek için, teröre bırakmadığımızı göstermek için Samsun'daydık, Erzurum'daydık, Bursa'daydık, Manisa'daydık, Mersin'de Anamur'da, Kayseri'de, Kahmaranmaraş'taydık, dün Kocaeli'deydik, bugün Trabzon'dayız, yarın Van'dayız, sonra Şanlıurfa'dayız, İzmir'deyiz, Ankara'dayız, İstanbul'dayız, biz Türkiye'nin her yerindeyiz. Biz vatanımızın bir köşesine giderken yüreğimizdeki imanla gideriz, kimseden korkmadan, başımız dik gideriz."
"DİYARBAKIRLI KARDEŞLERİME SORSUN"
Alandakilere "Sayın Kılıçdaroğlu'nu bu diyarlarda görenler var mı?" diye soran Davutoğlu, "Hayır" karşılığını alması üzerine şunları söyledi:"Sayın Kılıçdaroğlu Hakkari'ye bir kere gitti, o da HDP'den izin alıp. O zaman hiçbir Türk bayrağının olmadığı bir toplantı için gitti. Biz ise gittiğimiz yere başımız dik, alnımız açık al bayrakla gideriz. Bugün kendince beni eleştirip 'Gizli gitti' diyor. Hayır, güvenlik tedbirleri vardı ama gizli mi, açık mı gittim Diyarbakırlı kardeşlerime sorsun. Binlerce Diyarbakırlı ile Ulu Cami'de göğüs göğüse bağrımıza birbirimizi basarak sarıldık biz. Biz Diyarbakırlı ile sarıldık, Dağlıca'da şehitlerimizin olduğu yere kadar gidip askerlerimizle sarıldık. Bizim gönlümüzde her bir vatandaşımızın muhabbeti var. Hiçbir yere korkarak, başımız eğik, gizli gitmedik her şey meydanda oldu her şey yine meydanlarda olacak."
Davutoğlu, "Bu meydanlardan milli birliği, kardeşliği, dirliği haykırmaya var mısınız? 'Türk, Kürt, Sünni, Alevi kardeştir, kardeş olacak' demeye var mısınız?" diye sorduğu kalabalıktan "Evet" yanıtı alması üzerine, "İşte bizim MHP'den, CHP'den farkımız bu. Onlar oturdukları rahat koltuklarda konuşurlar, onların gece uykuları kaçmaz. Sabahleyin 'Hükümet şunu, bunu yapsın' diye kendilerince fikirlerde bulunurlar, bize ev ödevi vermeye kalkarlar ama milletin kendilerine verdiği ev ödevini de yapmazlar. Onlar köşelerinde rahat uyurken biz 24 saat bu milletin huzuru, bu ülkenin istikbali, bu ay-yıldızlı bayrağın onuru için çalışıyoruz. Onlar hükümetten kaçarken biz alnımızın teri, yüreğimizin imanı, aklımızla, cehdimizle, gayretimizle millet yolundaydık ve millet yolunda olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"MALUM PARTİ..."
"Şimdi MHP ve CHP böyle ama malum parti, artık biliyorsunuz, ismini bile zikretmeyeceğim utanmadan, sıkılmadan 'Biz sırtımızı Kandil'e yasladık' diyenler meydana çıktığında MHP ve CHP meydanda yok" diyen Davutoğlu, onlar bunu dediğinde Türkiye'nin her yerinde bir tek kendilerinin olduğunu vurguladı.
Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Her bir vilayete gidip Kandil'e sırtını yaslayanlara hesabı biz sorarız diyen bir tek biz varız. Sayın Bahçeli sadece köşesinde oturur, 'terörle mücadele' diye laflar eder, iddialı sözler söyler, 'Hadi gel beraber edelim' dediğimizde 'Hayır, siz yapın ben burada seyredeyim' der. Sayın Kılıçdaroğlu, anayasal hükümette yer almaz, bütün bunlara karşı, milli birliğimizin tek bir adresi vardır, nedir o adres? AK Parti. Bunların bugün kendini demokrasi kahramanı göstermeye çalışan lideri daha geçen ekim ayında Kobani olaylarında kitleleri sokağa çağırdı. O zaman 50 insanımız hayatını kaybetti, şehirlerimiz talan edildi, yakıldı, yıkıldı. Aradan nice zaman geçti, üzerinde oluşan toplumsal baskının da etkisiyle terleye terleye ıkına sıkıla bu konuda özür diledi."
"BİZ BU DEVLETİ, KUDRETLİ VE ŞEFKATLİ KILDIK"
50 cana karşı dilenen "bir kuru özrü" milletin unutmayacağını vurgulayan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Bugün de çıkmış daha Ankara'daki saldırıda vatandaşlarımızın cenazeleri yerde yatarken, bizler cansiper bir şekilde yaralılarımızı taşımak için ambulansları, 56 ambulansı seferber etmiş, hastaneleri tek tek kontrol ederken bu da çıktı, 'Katil devlet' diye meydanlarda bağırdı. Katil görmek istiyorsa aynaya baksın.
Bu devlet kudretli ve şefkatli bir devlettir. Katil görmek istiyorsa Ceylanpınar'da uyurken şehit edilen iki aziz vatan evladını katledenlere baksın, katil görmek istiyorsa Diyarbakır'da çorbacıda çay içerken şehit edilen Osman Bey'in, çorbacı fakir Şeyhmus'un katillerine baksın. Katil görmek istiyorsa Kandil'e doğru dönüp oraya baksın ama biz bu devleti, kudretli ve şefkatli kıldık. Bu devlet, bu milletin devletidir, millet olmadan devlet olmaz. Millet ayakta olmadan devlet ayakta duramaz. Millet devletle kaimdir. İşte devlet dediğimiz yapı dışarıda bir yapı değildir, demokrasilerde milletin tecessüm etmiş halidir."