SERHAT ÖZŞAHİN (İHA) - Sinop Valisi Dr. Ahmet Cengiz, Fransız iddialarının aksine, tarih boyunca birçok millet tarafından Anadolu'da mağdur edilen Ermenilerin, Türklerin Anadolu'ya gelişlerinden sonra insancıl ve hoşgörülü bir muamele gördüklerini söyledi. Cengiz, "Bir tarih akademisyeni olarak tarihçilerin tartışması gereken bir konunun Fransa tarafından uluslararası politikaya malzeme yapılması, her aklıselim sahibi insan gibi beni de üzmüştür" dedi.
ŞEHİT ALİ PAŞA GERÇEĞİ
Vali Cengiz, Fransa'nın Ermeni soykırım iddiasını inkar edenlerin cezalandırılmasını öngören yasaya Ermeni komitalarınca şehit edilen Van Valisi Ali Paşa'nın kabri başından cevap verdi. Peygamber torunu Seyyid İbrahim Bilal Hazretleri'nin türbesi bahçesinde bulunan Ali Paşa'nın kabrine karanfil bırakan ve aynı zamanda bir tarih akademisyeni olarak açıklama yapan Vali Cengiz, "Bilindiği gibi Ermeni soykırım iddiasını inkar edenlerin cezalandırılmasını öngören yasa teklifi, 22 Aralık 2011 günü FransaUlusal Meclisi tarafından, 23 Ocak 2012 tarihinde de Fransa senatosu tarafından kabul edilerek, yürürlüğe girmiştir. Bir tarih akademisyeni olarak tarihçilerin tartışması gereken bir konunun Fransa tarafından uluslararası politikaya malzeme yapılması, her aklıselim sahibi insan gibi beni de üzmüştür. Fransız iddialarının aksine, tarih boyunca birçok millet tarafından, Anadolu'da mağdur edilen Ermeniler, Türklerin Anadolu'ya gelişlerinden sonra insancıl ve hoşgörülü bir muamele görmüşlerdir. Osmanlı Devleti'nin Müslim gayrimüslim her tebaasına sağladığı imkanlardan Ermeniler de faydalanmışlardır. Askerlikten, kısmen de vergiden muaf tutulurken, ticarette, zanaatta, çiftçilikte ve idari işlerde yükselme fırsatını elde etmişler ve devlete bağlılıklarından dolayı 'millet-i sadıka' olarak adlandırılmışlardır. Ancak Osmanlı Devleti'nin zayıflamaya başladığı dönemlerde, bazı devletlerin vaatlerine kanan Ermeniler, on binlerce Türk ve Ermeni'nin ölümüyle sonuçlanan, isyan ve katliamlara başlamışlar, yöneticilerini hedef alan suikastlara yönelmişlerdir. Bunun en canlı örneği, mezarının başında bulunduğumuz Van Valisi Ali Paşa'dır" diye konuştu.
ALİ PAŞA’NIN ÖRNEK ŞAHSİYETİ
1908 tarihinde şehit edilen Ali Paşa'nın o tarihte bozulan sosyal yapıyı düzeltmek adına verdiği mücadeleyi anlatan Vali Cengiz şunları söyledi: "Van'da 19. yüzyılın sonlarına kadar uzun yıllar Türk, Ermeni ve Yahudiler bir arada ve uyum içerisinde yaşamış, şehrin ticaret ve sanat faaliyetleri, Ermeni ve Yahudiler eliyle yürütülmüştür. Yabancı devletler tarafından kışkırtılan Ermeniler, 2-3 Haziran 1896'da geniş çaplı bir isyan hareketi başlatarak, şehri yakıp yıkmışlardır. Bu sırada 18 Mart 1907'de Hakkari Mutasarrıfı Ali Paşa, Van'a Vali Vekili olarak verilmiş, halk arasında çok sevilmesi nedeniyle 20 Eylül 1907'de asaleten atanmıştır. Ali Paşa, Ermenilerle ihtilaf teşkil edebilecek bütün sorunları bir bir gözden geçirdi. Bozulan sosyal barışı düzeltmeye çalıştı. Bu arada Ermenilerin Akdamar Adası'nı üs olarak kullanmalarını engelledi. Ermeniler tarafından silah ve mühimmat deposu olarak kullanıldığı anlaşılan yedi kilise, Dere Mahallesi'ndeki Kevork Hızarcıyan'ın evi ve Kobanis Kilisesi'nde Şubat 1908'de yapılan aramalarda 2 bin silah, 5 bin bomba, 50 bin mermi ve birçok askeri malzeme bulundu. Bu çalışmalar, Ermeni ihtilal çetelerinin hoşuna gitmedi. Teorilerini Ermeni-Türk çatışması üzerine kuran bu çeteler, Ali Paşa'ya karşı büyük bir kin beslemeye başladılar. Ali Paşa'nın bu çalışmaları, Ermenileri destekleyen bazı yabancı devletleri rahatsız etti ve bu devletler, paşanın görevden alınması için İstanbul'a baskı yaptılar. Bu baskılara dayanamayan Bab-ı Ali, 20 Ekim 1908'de Ali Paşa'nın Van Valiliği görevine son verdi. Van halkı, Ali Paşa'nın görevine tekrara iadesi için İstanbul'a telgraflar çektiyse de, Van'a daha iyi bir vali gönderileceği söylenerek halkın galeyanı yatıştırıldı. Görevden alınan Ali Paşa, İstanbul'a dönerken Ermeni komitacılarının saldırısına uğrayacağını tahmin ettiği için, gidiş güzergahını gizli tuttu. Ermeni çetecilerinden kurtulmak için hedef saptırarak önce Erzurum'a oradan da Revan'a geçti. Her gittiği yerde Ermeni nümayişleri ile karşılanan Ali Paşa, Tiflis'e, oradan da vapurla İstanbul'a gitmek için Batum'a geçti. Fakat Ermeni komitacılarından Alev Başyan tarafından, 1908 yılının son günlerinde Batum
iskelesinde vapura binerken şehit edildi. Harekete hazır olan gemi, Ali Paşa'nın cenazesini İstanbul'a götürmek için demir aldı. Fakat bazı aksilikler nedeniyle gemi 15 günde ancak Sinop açıklarına gelebildi. Ali Paşa'nın cesedi çürümeye başladığı için kaptan, Sinop Limanı'na yaklaştı ve cenazeyi Sinop'a bıraktı. Ali Paşa'nın cenazesi Seyyid Bilal Camisi bahçesine, işte gördüğümüz bu noktaya defnedildi. Kötü haberin Van'a ulaşması üzerine Ali Paşa'yı Van'dan gözyaşlarıyla uğurlayan vefakar Van halkı, deliye döndü ve içli bir türkü yakarak onu ölümsüzleştirdi. Şehit edilişinin tam 103. yılında Ali Paşa'yı ve Ermeniler tarafından şehit edilen tüm devlet adamlarımızı, rahmet ve minnetle anıyorum. Merhum Van Valisi Ali Paşa önümüzdeki günlerde valiliğimizce düzenlenecek bir sempozyumla ayrıntılı olarak ele alınacaktır."
Vali Cengiz konuşmasına Ali Paşa için yazılan türkünün sözlerini okuyarak son verdi. Vali Cengiz, kar yağışı altında gerçekleştirdiği ziyaretin sonunda beraberinde ki İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Orhan Alpay ve Basın Halkla İlişkiler Müdürü Aydan Yıldırım ile birlikte Ali Paşa'nın kabrine karanfil bırakarak dua etti.