AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Millet ve tarih şahit olsun, bu can bu tende iken bir tek mazlumu zalime teslim etmeyiz, etmeyeceğiz. Bu, Oğuz töresine, İslam inancına, ensar ahlakına aykırıdır" dedi.
Davutoğlu, Çankırı Belediye Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, sözlerine Çankırı'nın ilçelerini selamlayarak başladı. Bugünün Çankırı için özel bir gün ve başlangıç olduğunu belirten Davutoğlu, 7 Haziran'da yeni Türkiye yolunda ileri bir hamleyle ikinci atılım dönemine başlayacaklarını kaydetti.
Başbakan Davutoğlu, geçen hafta "Bismillah" diyerek mitinglere Erzurum'dan başladıklarını hatırlatarak, aşkla sevdiği Çankırı'ya, yağmur da kar da yağsa geldiğini belirtti.
EMEKÇİLERE SESLENDİ
Davutoğlu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde emekçilere şöyle seslendi:
"Kim işçi bayramını, Emek ve Dayanışma Bayramı'nı kutlamak isterse yasal çerçevede meydanlar açık. Tüm emekçi kardeşlerimin bir kez daha terli alınlarından, nasırlı ellerini sıkıp, terli alınlarından öpüyorum. Türkiye'deki tüm emekçi kardeşlerimin alın teri, helal rızk mücadelesi hayırlı olsun. Her zaman onların yanında olacağız. En fazla da AK Parti iktidarları işçilerin emekçilerin yanında oldu.
Bir kez daha buradan sesleniyorum. Kim marjinal gruplarla Taksim'de ya da Türkiye'nin herhangi bir yerinde kamu düzenini bozmak isterse, kesinlikle onlara fırsat vermeyiz. Çankırılılar, Türkiye'nin birliğinin, beraberliğinin sembolü olan ve bin yıl hiç işgal görmemiş, hiç inmemiş bayrağı, milli birliğimizi, beraberliğimizi korumaya var mısın?''
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Çankırı'nın semalarından bu al bayrak hiç inmedi. Türkiye'nin 780 bin metrekaresinde bu al bayrağı dalgalandırmaya var mısın? Gönül coğrafyamızda, Orta Asya'da, Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Somali'de, Gazze'de mazlumların yanında bu al bayrağı dalgalandırmaya var mısın? Yaren meclisinden çıkan nasihat budur."
Başbakan Davutoğlu, tuzuyla meşhur olan Çankırı'nın Türkiye'nin çorbasının tuzu olduğunu vurgulayarak, meydandakilere "7 Haziran'da ikide iki diyecek miyiz?" diye sordu.
"AKILLARINA 70'Lİ YILLARDA CHP DÖNEMİNDEKİ AYGAZ TÜP KUYRUKLARI GELİR"
Yeni Türkiye'nin kurulduğunu anlatan Davutoğlu, Çankırı Valiliği'ne girerken, bir Japon firması temsilcisi tarafından karşılandığı bilgisini paylaşarak, "Japonya gelip buraya yatırım yapıyor, 1 milyar liralık yatırım yapıyor. Niye yapıyor? Çünkü Türkiye'ye, Çankırı'ya güveniyor. 1991'den 2002'ye, biz iktidara gelene kadar Türkiye'ye gelen yabancı yatırımın toplamı 11 milyar dolardı. Bizim dönemimizde gelen yabancı yatırım 150 milyar dolar. Sadece geçen yıl 14 milyar dolar geldi. Bu muhalefet partileri konuşuyor. Türkiye'ye, 12 yılda AK Parti'ninin ne yaptığını soruyor. Çankırılılar siz görüyorsunuz. Japon firmaları, yabancı yatırımı Çankırı'ya getiren kim? Sadece Türkiye'de değil, Çankırı'yı dünyada bilinir kılan kim? O zaman onlar konuşur, AK Parti yapar" diye konuştu.
Ilgaz tüneli konusunda da bilgi veren Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Hani bu Kılıçdaroğlu rakamları söyledi mi? Matematik bilmediği için kolay zannediyor değil mi? Bilmez matematiği. 5,5 kilometrelik iki tünel Ilgaz. Ilgaz Anadolu'nun bu yüce dağı, sana aşık olanlar senin kalbine girebilmek için tünel açıp geçiyorlar. Buna ne deniyor, çift tüplü tünel. Biz yaren meclisinden gelmişiz. Yüreğimizde yaren sevdası ve kokusu var. Kılıçdaroğlu'na veya CHP'lilere söyleseniz çift tüplü ile Kaçkar'ı, Ovit tünelini yaptık, Karadeniz'in batısından doğusuna. Burada Ilgaz'da da yapıyoruz desek, akıllarına tüp denildiğinde ne gelir. CHP aygaz tüpü... Akıllarına 70'li yıllarda CHP dönemindeki aygaz tüp kuyrukları gelir. Biz, tüp tünellerle ülkemizi çağdaş teknolojik standardın üstüne taşıyoruz."
Davutoğlu, 2015 sonuna kadar Ilgaz Tüneli'nin hizmete gireceğini belirterek, Kastamonu-Çankırı arasındaki yolu, tüm çevre yollarla birlikte 2017'de standardın üstüne çıkararak açacaklarını kaydetti.
Çankırı'daki duble yol uzunluğunu 18 kilometreden 211'e çıkardıklarını anlatan Davutoğlu, her köşeye hastane yaptıklarını, standartları geliştirdiklerini belirtti.
EĞİTİM REFORMU
Davutoğlu, Çankırı Belediye Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetleri döneminde ailelerin okul kitaplarını almak, çocuklarını okula göndermekte sıkıntılarının kalmadığını, kadın erkek eşitliği konusundaki gerekli bütün yasal adımları attıklarını belirterek, "Yeni çıkardığımız kanunla artık doğum yapan her anneye ilk doğum hediyesi devletten. İlk çocuk için 200, ikinci çocuk için 400, üçüncü çocuk için 600 lira, devlet ilk altını çocuğa takacak" diye konuştu.
Bunları yaptıklarında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Sadaka mı veriyorsunuz" dediğini anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:"Hayır, muhabbetimizi veriyoruz. Analara olan hürmetimizi veriyoruz. Şimdi baktı olmuyor, olmadık hesaplarla bir sürü konuşup, kelam edip vaatte bulunuyor. Dün bir vatandaşımızdan mesaj aldım, diyor ki 'Buna binbir Kemal masalları demek lazım, Binbir Gece Masalları gibi'. Çünkü hesabın nereye varacağını bilmiyor. Vaat ettiği birçok şeyi zaten AK Parti yapmış. 'Engellilere evde sağlık hizmeti' diyor, AK Parti zaten yapmış bunu. Eşi vefat edenlere, kadınlara maaş bağlanmış mı? Kim yaptı bunu? Onlar konuşur AK Parti yapar. Bazen konuştukları zaman da ne konuştuklarını bilmez bunlar."
"BİRİSİ İMAM HATİPLE UĞRAŞIR BİRİSİ DİYANET'LE"
Kılıçdaroğlu'nun imam hatiplerle ilgili yaptığı teklifte "1+8+4" dediğini anlatan Davutoğlu, "Yani 28 Şubat'ın yapamadığını yapıp, imam hatipleri 8 yıl kesintisiz eğitim üzerinden, orta okullarını tekrar kapatmak istiyor. İzin verir miyiz?" diye sordu.Alandakiler de Başbakan Davutoğlu'na "Hayır" yanıtını verdi.
"Birisi imam hatiple uğraşır, birisi Diyanet'le" eleştirisinde bulunan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:"Biri de diyor ki 'Diyanet'i kapatacağım'. İzin verir miyiz Demirtaş? Artık ona Selahattin Demirtaş demeyeceğim. Niye demeyeceğim? Çünkü Selahattin ismi, Selahaddin Eyyübi'yi hatırlatır bize, Selahaddin Eyyübi'yi. O ise Kudüs'ü 'Yahudiler'in kutsal mekanı' diyor. Cahil, Selahattin adından utan, Kudüs bizim kutsal diyarımızdır. Selahaddin Eyyubi'nin diyarıdır. Bu Demirtaş duysun diye bir seslenin, Kudüs bizim mi? Kudüs'e, Filistin'e sahip çıkan politikamızdan razı mısınız?
Ey Çankırı, Oğuz boylarının torunları, Semerkant'tan Saraybosna'ya, mazlumlara sahip çıkmamızdan razı mısınız? Bu zalimler zulüm ettiklerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin mazlumlara kucak açmasından razı mısınız?"Alandaki vatandaşlar Başbakan Davutoğlu'nun sorularına "Evet" karşılığı verdi.
"BİZE SIĞINANI VERMEK TÜRKLÜĞE, NAMUSA YAKIŞIR MI?"
Başbakan Davutoğlu, Çankırılılar'ın "Yoğurdun akına insanın pakına bakacaksın" sözlerini hatırlatarak, şöyle konuştu:"Yoğurdun akı gibi, partinin akına da bakıyor musunuz? AK Parti'ye destek veriyor musunuz? İnsanın pakı kim? AK Parti kadroları. Türkiye'nin her yerinde sizin davanızı savunan AK Parti kadroları. Kılıçdaroğlu diyor ki, Suriye'de zalim Esed'den kaçanlara, masumlara kapıyı kapatalım, hepsini geri gönderelim. Siz buna izin verir misiniz? Zalimden kaçan kadınlara kucağımızı açmışız, onları geri göndermemize razı olur musunuz? Bu ne demek biliyor musunuz? Aynı ağababası İnönü gibi. O da bize sığınan Azerileri teslim etmişti, Ruslar'a. 146 Azeri, Iğdır'da gözümüzün önünde şehit edilmişti."
Bununla ilgili Azeri bir şairin "Bizi siz öldürün vermeyin Rus'a, yakışmaz Türklüğe, sığmaz namusa" dizelerini paylaşan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:"Bize sığınanı vermek Türklüğe, namusa yakışır mı? Şimdi Bayırbucak'tan gelen Türkmenler, aynı Azeriler gibi, Halep'ten, Celabus'tan, Çobanbey'den gelen Türkmenleri gibi, biz İnönü gibi geri verir miyiz? Katledilmelerine razı olur muyuz? Kılıçdaroğlu, onu anladık onun insanlıkla ilgili bir meselesi yok. O Esed'in arkadaşı değil mi? Ama Bahçeli niye susuyor? Bahçeli niye 'Bayırbucak, Halep Türkmenlerini biz vermeyiz' demiyor. İşte Emir Karatekin, Hacı Muradı Veli, Allah, millet ve tarih şahit olsun, bu can bu tende iken bir tek mazlumu zalime teslim etmeyiz, etmeyeceğiz. Bu, Oğuz töresine, İslam inancına, ensar ahlakına aykırıdır."
Başbakan Davutoğlu, 10. mitingi düzenlediklerini, adım adım Anadolu ve Trakya'yı dolaşacaklarını vurgulayarak, "Çünkü bizim için sizlerle buluşmak enerjimizin kaynağı, sizlerle halleşmek aklımızın, gönlümüzün membası" dedi.
İKİNCİ ATILIM DÖNEMİNİN EŞİĞİNDEYİZ
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "12 yıl içinde, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, başbakanlığı döneminde, Türkiye'de büyük bir hamle başlatıldı. Şimdi ikinci atılım döneminin eşiğindeyiz" dedi.
Davutoğlu, Kuzey Kent Pazaryeri'nde düzenlenen, Kastamonu mitinginde yaptığı konuşmaya, Kastamonu'da ve ilçelerinde yaşayan vatandaşları selamlayarak başladı.
"Bu toprakların irfanı, mimarisi, estetiği, en güzel evleri, kültürü, istiklal aşkı, şehitlik mirası, şehitlik bilinci Kastamonu'dadır" ifadesini kullanan Davutoğlu, Kastamonu'ya her gelişlerinde tarihi, aşkı ve davayı tekrar keşfettiklerini söyledi.
Başbakan Davutoğlu, 1920 yılında, İstiklal Harbi'nin en yoğun anlarında, bütün ülke, millet yeis içindeyken Kastamonu'nun ayakta olduğunu belirterek, şöyle devam etti:"Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Şairimiz, Nasrullah Camisi'ne geldi ve Kastamonululara seslendi ve dedi ki 'Bugün birlik olma günüdür, vahdet günüdür, nifaka karşı, komitacılığa karşı birlik ve beraberlik içinde olma günüdür.' O çağrı, o gün ne kadar geçerliyse, bugün de o kadar geçerlidir. Ey Kastamonu, şehitlerimizin mirası Kastamonu, birliğe, vahdete var mısın? Nifak tohumu ekmek isteyenlere, fesatçılık yapmak isteyenlere 'Yeter, Dur' diyecek misiniz?
7 Haziran, 12 yıllık bir başarı hikayesinin yeni bir aşamaya gelmesidir. 12 yıl önce Türkiye, Batılı adamların deyimiyle 'Hasta adam' gibi görülüyordu. 12 yıl içinde, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, başbakanlığı döneminde, Türkiye'de büyük bir hamle başlatıldı. Şimdi ikinci atılım döneminin eşiğindeyiz. Yeni bir atılım dönemine var mısınız? Bu atılım döneminde, Türkiye'yi bir cihan devleti kurmaya var mısınız? Ey Kastamonulular, 12 yıl önce Kastamonu'da havaalanı var mıydı? Kim yaptı? Bu sene 60 bin Kastamonulu uçakla, havaalanını kullandı. Helal olsun Kastamonu'ya, helal olsun Şabanı Veli'nin torunlarına. Şimdi teker teker karneye bakalım da Kılıçdaroğlu duysun. 12 yıl önce, Kastamonu'da organize sanayi bölgesi var mıydı? Kim yaptı? Bugün organize sanayi bölgesinde bin 37 kardeşimiz çalışıyor. Onlar konuşur... 12 yıl önce, Kastamonu'da üniversite var mıydı? Kim yaptı? Onlar konuşur... İşte aradaki fark bu. 12 yıllık mirasa tek tek bakın, göreceğiniz her adımda AK Parti'nin imzası, attığı adımlar vardır. 12 yıl önce, Kastamonu'da doğalgaz var mıydı? Kim yaptı? Onlar konuşur... 12 yıl önce, Kastamonu'da atık su tesisi var mıydı? Biz 7 tane yaptık. Kim yaptı? İşte onlar konuşur... Bakın çok acı istatistiktir Kastamonulular. Böyle güzel güzel karşılıklı konuşarak yeni Türkiye'yi keşfediyoruz. Biliyor musunuz, 12 yıl önce, Kastamonu'da kaç ambulans vardı? Sadece 2 tane. Düşünün dağlarda, o güzelim Ilgaz'ın eteklerinde biri hasta oldu, Kastamonu'ya gidecek. Aynı anda bir yerde trafik kazası olsa ambulans yok. Şimdi kaç tane var, 44 tane. Helikopter ambulans var. Bütün Türkiye'de kaç ambulans vardı biliyor musunuz, 611 tane. Şimdi kaç tane var, 4 bin 387 tane. Kılıçdaroğlu, o matematik hesaplarını bilmez ya, bu rakamların hangisi küçük, hangisi büyük onu da bilmez."
"KENDİ MAAŞINI KORUYAMAYAN BİRİ TÜRKİYE'Yİ NE HALE DÜŞÜRÜR?"
Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, maaşına haciz geldiğini anımsatarak, "Kayseri Belediye Başkanımızla olan davasını kaybetti. Yargıtay onadı, 10 bin lira civarında bir para zannediyorum, ödeyemedi. Çünkü maaşından haberi yok, maaşına haciz geldi. Şimdi bu adam, kendi maaşını koruyamayan biri, Türkiye'yi ne hale düşürür? Maaşına haciz gelen adam, haciz getirir Türkiye'ye. Böyle adam, böyle insanlara Türkiye'ye emanet edilir mi?" değerlendirmesinde bulundu.
Genel seçimde, Kastamonulular'dan 3 milletvekili isteyen Davutoğlu, "Kastamonulular sözünün eridir, sözlerinde durur" dedi.
"BUYUR GEL DEDİK"
Genel Başkan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz burada doğan, burada büyüyen, burada mücadele eden, inşallah Rabbim son nefesimizi verdiğimizde de burada olacak olan hocalardanız, öyle yurtdışında yaşayanlardan değil" ifadelerini kullanarak, şunları kaydetti:"Ona, Cumhurbaşkanımız, 2013'te 'Buyur gel' dedi. Biz, buyur gel dedik. Geldi mi? Niçin gelmedi? Çünkü orada birtakım planların içindeydi. Şimdi dinimizi, mukaddesimizi istismar ettiler. Çok samimi kardeşlerimiz 'himmet' diye ellerindeki imkanları seferber ettiler, o kardeşlerimizin hiçbir suçu yok. Ama himmetleri alıp da Mavi Marmara şehitlerine hürmetsizlik edip, 'İsrail'in otoritesine uysalardı' diyen, işte onu affetmeyiz. Şeyh Şabanı Veli'nin, şehitlerin torunları affetmez. Mavi Marmara'da 9 şehidimiz oldu. 'İsrail'in otoritelerinden izin alsalardı' dedi. Peki sen şimdi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin otoritesine niçin meydan okuyorsun? İsrail'in otoritesini tanıyorsun da Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin otoritesini niye tanımazsın? Bunlar tarihi eşiklerdir, hepimiz sınavdayız, Allah, alnımızın akıyla çıkmayı nasip etsin. Herkes bilsin ki hangi baskı olursa olsun, biz, bu şehitler diyarından sesleniyoruz, bizi ölümle tehdit edenlere sesleniyoruz; biz baş veririz, baş eğmeyiz. Ne tuzak kuranların tuzaklarına boyun eğeriz, ne dışarıdakilerin, ne içeridekilerin."