Güneş Vakfının devam eden geleneksel sohbet toplantılarında bu hafta şiir konuşuldu. Erzurumlu şair ve yazar İsmail Bingöl; “Ay Düşleri” adlı şiir kitabını anlattı, şiirlerinden örnekler sundu.
//ŞİİR VE HAYAT
Kitabın nasıl oluştuğuna ve yıllar içerisinde şiirle olan irtibatının nasıl devam ettiğine geçmeden önce, şiirin bizim toplumumuzda ne olup ne olmadığına, nasıl algılandığına ve nasıl anlaşıldığına dair düşüncelerini açıklayan Bingöl; şunları söyledi; “Aslında, şiir çağlar boyunca insanoğlunun içinde var olan iyiye, doğruya ve güzele ulaşma isteğinin bir sonucudur. Şiirin olmadığı yerde insan sevgisi eksik kalacak, hatta insanlar korkunç bir duygusuzluğun pençesine düşecektir. Çünkü şiir yaşadığımız dünyanın güzelliklerine yeni güzellikler katmakta, hayatı bizim için daha renkli, daha güzel ve daha anlamlı kılmaktadır. Büyük acılar, büyük serüvenler, büyük zalimlerin mazlumlara ettiği zulümler de, ancak şiir sayesinde bir yankı olup yaşar, sarsar yürekleri, asırdan asra dilden dile dolaşır ve unutulmaz kılar o insanları ve kötülüklerini… Ve lanetlenirler kendilerinden sonra gelen niceleri tarafından… Ve de büyük aşklar, sevdalar içinde geçerlidir bu söylediğimiz. Şiir hatırlatır bu büyük aşkların büyük insanlarını ve yıllar sonra bile insanlar onların aşk uğruna çektiklerinden etkilenip, onlar için üzülürler. Aşk bütün görkemiyle yüzünü ancak şiirde gösterir.”
//25 YILLIK EMEK
25 yılı aşkın bir süredir yazdığı şiirlerden seçtikleriyle meydana getirdiği “Ay Düşleri” adlı şiir kitabının bir araya geliş ve yayınlanış serüveninden söz eden şair ve yazar İsmail Bingöl; kendisini etkileyen temaların başında hüzün, yalnızlık, aşk, şehir geldiğini belirtti.
Her şairin yaşadığı ve ömrünü geçirdiği şehre bîgâne kalamayacağını ve mutlaka onunla ilgili mısraların şiir dünyasının bir bölümünü oluşturacağını ifade eden Bingöl; bu durumun kendisinde de meydana geldiğini ve onun için de, kitabın sonunda “Yaşadığım Şehir İçin” başlığıyla Erzurum’a yazdığı şiirlerin bir arada bulunduğunu söyledi.
Konuşmasının sonunda şiirin sadece ana dille yazıldığına, dilin yaşaması için şiirimizin de yaşaması ve yaşatılması gerektiğine vurgu yapan İsmail Bingöl; okuduğu şiirlerle duygusal bir ortamın oluşmasına sebep oldu.