Büyük Ağrı Dağı ile Küçük Ağrı Dağı arasında bulunan Haydarlı Yaylası ile Bilican Yaylası sakinleri kadın, erkek, çocuk herkes sabah, binlerce yıldır kural haline gelmiş görevlerini itina ile yapıyorlar. Kadınlar, Ağrı Dağı eteklerinde bozkırlarda otlayan hayvanları sağdıktan sonra, sofraların vazgeçilmezi olan peynirleri işlerken, erkekler ise koyunların yünlerini kırkıyorlar. Çocukların görevi ise koyunları sağan annelerine yardımcı olmak, kümes hayvanları ile ilgilenmek.
ÖNCE TEMİZLİK, SONRA İŞ
İstanbul'da vatani görevini yapan oğluna selam göndermeyi ihmal etmeyen, yaylacılardan Perişan Gülcük, ". Sabah kalktığımızda önce genel temizlik yapıyoruz. Sonra çobanlar koyunları getiriyorlar koyunları sağıyoruz. Daha sonra sağdığımız sütleri işleyerek peynir yapıyoruz. Buranın havası çok iyi kef ediyoruz (Hayatın tadını çıkarıyoruz.) Her yıl 5 ay burada hayvanlarımızla birliktekalıyoruz sonra sonbahara doğru köylerimize dönüyoruz" dedi.
MAĞARALAR BUZDOLABI
Doğal buzdolabı olarak adlandırdıkları Ağrı Dağı eteklerindeki mağaralardan, annesine salça almak için çıkan 12 yaşındaki Ahmet Gülçek ismli çocuk, "Burası bizim yiyeceklerimiz bozulmasın diye buzdolabı olarak kullandığımız bir mağaradır. Burada koyduğumuz yiyecekler hiç bozulmuyor" diye konuştu.
KİMİ KOYUN KIRKIYOR, KİMİ YÜN EĞİRİYOR
Haydarlı Yaylası'nda koyunlar?n üzerindeki yünleri kesen Kemal Aras isimli yaylacı, "Biz her yıl koyunlarımızın yününü bu mevsimlerde kırkıyoruz. Bu sayede hem hayvanlarımız rahatlıyor, hem de kışın da bizleri sıcak tutacak yatak ve kıyafetleri bu kestiğimiz yünlerle sağlamış oluyoruz. Bu işlemi yaparken hayvandan bizlere keneler geçebiliyor. Fakat buradaki keneler zararsızdır. Çünkü defalarca vücudumun çeşitli yerlerinde yapışan keneleri kopardım hiçbir sağlık sorunum olmadı. Ne de çevremizdeki hiç
kimsenin böyle bir şikayeti olmadı" şeklinde konuştu.