ERZURUM(GHA) – Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi, “Dünyada ve Türkiye’de Bilinçli Su Tüketimi” konulu konferansa ev sahipliği yaptı. Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Okuroğlu ile Dr. Selda Örs’ün konuşmacı olarak katıldıkları konferansta, suyun biyolojik özelliklerinden su kaynaklarına varıncaya kadar birçok konuya değinildi.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Okuroğlu, katıldığı “Dünyada ve Türkiye’de Bilinçli Su Tüketimi” konulu konferansta suyun yapısı ve kaynaklarını anlattı.
Suların içerdikleri kalsiyum ve magnezyum gibi elementlerin karbonat, bikarbonat, hidroksil, sülfat, klorür, nitrat, fosfat ve silikat tuzlarıyla suda erimiş olarak bulunmalarının, suya sertlik olarak tanımlanan bir özellik kazandırdığını kaydeden Okuroğlu, “Suların sertliği suyun eritici özelliğinden kaynaklanan bir durumdur. Sularda sertlik, geçici ve kalıcı olmak üzere iki grupta incelenmektedir. İkisini birden tanımlamak üzere toplam sertlik deyimi kullanılmaktadır.
Geçici sertliğe sahip sular kaynatıldıklarında karbondioksit açığa çıkarak sudan ayrılır, kalsiyum ile magnezyum, kalsiyum karbonat ve magnezyum karbonat şeklinde çökelerek geçici sertlik ortadan kaldırılabilir. Genellikle çay demliklerinde, su kaynatma kaplarında çökelen maddeler bu bileşiklerdir. Kalıcı sertlik suyun kaynatılmasıyla giderilemez, özel kimyasal yumuşatıcılardan yararlanılarak veya jeolitler aracılığı ile giderilebilir.” diye konuştu.
OKUROĞLU: TÜRKİYE’DE BİRİNCİ SINIF KAYNAK SULAR SANAYİ KURBANI
Konuşmasında Türkiye’deki içme suyu standartlarına da değinen Prof. Dr. Mustafa Okuroğlu, “Ülkemiz içme suyu standartları, gelişmiş batı ülkeleri ve uluslararası standartlara uyum içerisindedir. Ancak yüksek standartlara sahip olmak güvenli içme suyu sağlanmasında yeterli olamamakta, iyi bir örgütlenmeyi ve içme sularının korunmasına ilişkin çalışmaları zorunlu kılmaktadır.” dedi.
Türkiye’de birinci sınıf yeraltı suyu kaynaklarının üzerinde sanayi atıkları depolama alanlarının ve sanayi bölgelerinin kurulduğuna dair örnekler bulunduğuna dikkati çeken Okuroğlu, “Her ne kadar ÇED raporları su kaynaklarının korunumu açısından önemli bir adım olduysa da geçmiş dönemlerde yapılan yanlış yer seçimleri su kaynaklarının içme amaçlı kullanımını olanaksız hale getirmiştir.” ifadelerini kullandı.
Dr. Selda Örs ise, insanlarda su tüketiminin önemini anlattı. Yetişkin bir insanın günde en az 8 litre su tüketmesi gerektiğinin altını çizen Örs, nüfus arttıkça artan su tüketiminin, beraberinde kaynak sıkıntısını getirdiğini dile getirdi. Türkiye’nin su zengini ülkeler arasında telaffuz edildiğini, ancak bunun gerçeği yansıtmadığını vurgulayan Dr. Örs, bu nedenle kaynakların çok iyi değerlendirilmesi ve gelecekte yaşanması muhtemel su sıkıntısına karşı şimdiden tedbir alınması gerektiğini kaydetti.
“Dünyada ve Türkiye’de Bilinçli Su Tüketimi” konulu konferansa, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Canbolat, ESKİ Genel Müdürü Remzi Ertek, Sanayi ve Ticaret İl Müdürü İlhan Aydın, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.