Erzurum’da bir kuyumcuyu biber gazı ile etkisiz hale getirerek 17 bin lira değerindeki 4 burma bileziği çalan sanık C.B. hakkında 2. Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği 2 yıl hapis cezası hükmünün gerekçeli kararında, ”Miadı dolan biber gazının silah olarak kabulünün mümkün olmadığı ve silah niteliğinde bulunulup, bulunulmadığı tartışılması gerekir”görüşüne yer verdi.
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, biber gazı kullanan, C.B.’nin silahlı yağma’suçundan cezalandırılması istedi. Tutuklu yargılanan C. B. hakkında 10 yıldan 15 yıla kadar hapis, suçluyu saklayan ve kaçmasına yardımcı olan iki arkadaşı hakkında ise 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istemi ile dava açılmıştı.
“PİŞMANIM” DEDİ
İş yeri sahibi İbrahim Abay’a biber gazı sıkarak kuyumcu dükkanından 4 burma bileziği çalmaktan tutuklu yargılanan C. B., Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar duruşmasına çıktı. "Borcum vardı. Kızıma nişanda takılan burma bilezikleri aldım. Dünürler bunu öğrenince kızıma ‘Bilezikleri getir, gramını artıracağız’ demeye başladılar. Kızım sürekli bilezikleri istiyordu. Olaydan bir gün önce eve gitmedim. Sabah kızım yine arayarak bilezikleri istedi. Çarem yoktu, soygunu planladım. Önceden alışveriş yaptığım kuyumcuyu soydum, pişmanım" diye ifade vermişti.
HIRSIZLIK SUÇUNDAN 2 YIL HAPİS
Mahkeme heyeti, savcılık tarafından ‘silah’ olarak mütalaa edilen biber gazının sanık tarafından uzun yıllar önce alındığını, iş yeri sahibine karşı cebir içerir bir hareketi bulunmadığını ve biber gazının silah niteliğinde olmadığını belirterek, sanığı ‘hırsızlık’ suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, verilen hükümle birlikte C. B.’nin tahliye edilmesine karar verdi.
"BİBER GAZININ SİLAH OLARAK KABULÜ MÜMKÜN DEĞİL"
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi “biber gazının silah olup olmadığı” yönünde verdiği gerekçeli kararında şu görüşlere yer verdi:
“Kuyumcu dükkânında hırsızlık amacı ile kullanılan miadı dolan biber gazının silah niteliğinde bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Söz konusu biber gazının silah olarak aniden kullanıldığına göre yeni tehdit unsuru olarak kullanıp, onu bayıltacağı, zehirleyeceği, iradesini etkileyeceği bir söz sarf edip iradesini etkileme zamanının da bulunmadığına göre, tehdit unsuru gerçekleşmez. Bu durumda sanık C.B'in eyleminin TCK 142/1 maddesi kapsamında hırsızlık suçu mütalaası gerekir” denildi.