Diyanet işleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Kurban bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Görmez mesajında şunları kaydetti: “Dilleri, ırkları, tenleri, renkleri, kültürleri ve coğrafyaları farklı fakat; imanları, gönülleri ve duaları bir milyonlarca Müslümanın Cenab-ı Allah’a yakınlık maksadıyla türlü zorlukları aşarak ulaştıkları Arafat meydanında, bütün benliğimizle idrak ettiğimiz hac ikliminin manevî zenginliğinde tüm vatandaşlarımızın mübarek Kurban bayramını en kalbî duygularımla kutluyorum.
KURBANIN MANASI
Kurban, içinde pek çek sembol, anlam ve değer taşıyan ibadetlerimiz arasında yer almaktadır. Hac vesilesiyle Arafat’ı dolduran Müslümanlar, Allah’la misaklarını yenilerken, kurbanlarını sadece O’nun adıyla kesenler de ubudiyetlerini tahkim etmektedirler. Gündelik hayatın gelip geçici hevesleri arasında yer yer ihmallere maruz kalan Rabbimizle ilişkimiz bu mübarek günlerin feyz ve bereketiyle yeni bir şevk ve heyecan kazanmaktadır.
KURBANININ HİKMETİ
Hiç kuşkusuz kestiğimiz kurbanların arkasında yatan mana ve hikmet bizi Allah’a yaklaştırmakta, bu yakınlaşma, insanlığımızı daha da derinleştirmekte, merhamet duygularımızı harekete geçirmekte, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızın farkına varmamızı sağlamakta, sıradanlaşan ilgi ve tercihlerimizi bir kere daha gözden geçirmemize ve sıratı müstakim üzerinde sebat etmemize vesile olmaktadır.
Esasen bu günler, Hz. İbrahim’den son peygamber Hz. Muhammed aleyhissalatüvesselama kadar, Rabbü’l-Âleminle olan yakınlığımızın ölçü ve kıstaslarını belirleyen müstesna günlerdir. Arafat’ta ihrama bürünen Müslümanlar artık orada Allah’tan başka sığınılacak bir melcenin olmadığına, farklılıkların birer rahmet olduğuna, tutku ve isteklerin geçici olduğuna; buna karşılık asıl emek verilmesi gerekenin takva olduğuna bilfiil şehadet etmektedirler. Allah’ı birlemenin ve ona teslimiyetin bir nişanesi olarak Hz. İbrahim, oğlu İsmail’i Rabbine kurban etmeye hazırlanırken, aslında bütün bir insanlık tarihine sevdiklerinden vazgeçebilme iradesini göstermiştir. Bu mesaj o gün bugündür Rabbimizle aramızdaki irtibatın nasıl olması gerektiği konusunda bize sayısız ölçü, hikmet ve işaretler sunmaktadır.
YARADANA YAKLAŞMA FIRSATI
Kurban vesilesiyle her birimiz Cenab-ı Allah’a daha fazla yakınlaşma fırsatları arıyoruz. Kur’an-ı Azimüşşan ve Sünnet-i Nebevi’de her fırsatta te’yid edildiği gibi, bu yakınlığı, anne ve babalarımızı ihmal ederek, konu komşuyu gözardı ederek, ahde vefayı unutarak, sorumluluk sahibi olduğumuz insanlara karşı hak ve adaletten ayrılarak sağlamak hiçbir şekilde mümkün değildir. Müslüman olarak Allah’a olduğu kadar insanlığa hatta tüm mevcudata karşı da büyük sorumluluklarımız vardır. Bayram, bu sorumluluklarımızı hatırlama ve aynı zamanda da bu adımları atma konusunda hepimize yeni bir bilinç yüklemektedir.
Ne yazık ki milletimiz bu bayrama bir burukluk içinde giriyor. Van ve Erciş’te meydana gelen depremde hayatını kaybeden kardeşlerimizin acısı ve geride kalanların yaşadıkları zorlukları derinden hissediyoruz. Bütün varlığımızla depremin yaralarını sarma konusunda seferber oluyoruz. Bu mübarek günler hürmetine kardeşlerimizin sıkıntılarının bir an önce hafiflemesi için yüce Mevlamıza dua ediyoruz.
İslâm dünyasının hemen her yerinde farkedilen güçlü bir canlanmanın hemen her Müslümanın manevi hayatında açtığı genişliği hissediyor, bu vesileyle kulluk dünyamızı hapsetmeye çalışan iradelerin ortaya koyduğu baskı ve kısıtlamaların kalkması için de Rabbimize niyaz ediyoruz. Aynı şekilde masum vatandaşlarımızı katleden, birlik ve beraberliğimizin kurucu değerlerini hiçe sayan, huzur ve asayişimizi sürekli tehdit edip her birimizi ateş altına almaya çalışan terör fitnesinin de ortadan kalkması için Allah’a yakarıyoruz.
Bu duygular içinde gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki tüm vatandaşlarımızın, Arafat’ta Cenab-ı Allah’a mülaki olmaya çalışan kardeşlerimizin, tüm İslâm âleminin mübarek Kurban bayramını kutluyor, bu bayramın iç dünyamıza, hanelerimize, ülkemize, dünyamıza huzur ve mutluluk getirmesini Cenab-ı Allah’tan diliyorum.”