Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı basın toplantısında Rusya’dan S-400'lerin alımıyla ilgili, "Bir şeyin akdini, sözleşmesini yapmışsak, bu iş bitmiştir. Bu bizim egemenlik hakkımızdır. Bundan vazgeçmemizi kimse bizden isteyemez” dedi.
ORTAK BASIN TOPLANTISI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moskova’da gerçekleşen Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi’nin Sekizinci Toplantısının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
RUSYA İLE TİCARET HACMİ
Erdoğan Rusya ile ticaret hacmine ilişkin, “Türkiye-Rusya ilişkileri içerisinde yerli ve milli para konusu bizim bu görüşmelerimizin en önemli maddesini oluşturuyor. Bu peyderpey artarak devam ediyor. Ama şuanda İstenen noktada değil. Tabi Rusya Federasyonu'nun lehinde ticaret hacmi konusu çok açık ortada. Doğalgaz ihtiyacımızın neredeyse yüzde 50'ye yakın bir kısmını Rusya'dan karşılıyoruz. Zaten bu ticaret hacminin bu denli aleyhimizde olması bundan kaynaklanıyor. Fakat zaman içerisinde bu çok farklı bir şekilde gelişebilir. Ama şuanda eğer bu kadar iyimser bir şey söylemeye kalkarsak kendimizi aldatmış oluruz. Çünkü bizim Rusya’ya sattığımız ürünler oradan aldıklarımız belli. Şuanda biz iyi niyetle bu dayanışma içerisinde her şeyden önce gerek enerji ile ilgili atılan adımlar, gerek savunma sanayine yönelik atılan adımlar bütçe kalemleri içinde neyin ne olduğu ortada. Bunun için de kendimizi aldatmaya gerek yok" diye konuştu.
BM KARARLARINA AYKIRI
Rusya Devlet Başkanı Putin ABD’nin Golan Tepeleri kararına ilişkin, “Golan Tepeleri kararı BM kararlarına aykırı bir karardır” dedi. İdlib’de ise koordineli devriye konusunda anlaştıklarını söyleyen Putin, “Hızlı ilerlemiyoruz ancak İlerleme söz konusudur. İdlib'te tüm terör merkezleri imha edilmelidir. Bunun için birlikte çalışacağız Suriye'de siyasi çözüm için İdlib sorununu çözmemiz gerekiyor. bunu ortaklaşa çözebiliriz” diye konuştu.
İDLİB
İdlib’in Suriye'de can damarlarından olan bir bölge odluğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “300-400 bin nüfuslu bir bölge. Burada herhangi bir boşalma halinde gelecekleri yer diğerleri gibi Türkiye olacak. Burası bizim için hassas bir bölge. Burada Rusya ile müşterek bir çalışmamız var. Gerek oradaki koruma amaçlı yaptığımız çalışmalar var gerekse burada da terör örgütlerinin olması nedeniyle işimiz kolay değil. Bizler elimizden geleni yapıyoruz. Aynı şekilde Rusya elinden geleni yapıyor. Rejim de kendine göre bazı çalışmaları yürütüyor. Bütün bunlarla beraber biz İdlib'de şuan itibariyle atmamız gereken bütün adımları attık ve atmaya da devam edeceğiz. Geri dönmemiz mümkün değil” şeklinde konuştu.
MÜNBİÇ
Suriye’de Münbiç ile ilgili de bir çalışma söz konusu olduğunun altını çizen Erdoğan, “Burada ilan edilmiş bir yol haritası vardı. Bu yol haritası 90 gün ilan edilmişken şimdi 9 ay oldu. Rusya ve Türkiye'nin dayanışması çok önemli. Oradaki bir terör koridorunun aşılmış olması yıkılmış olması çok önemlidir. Ama bunun da ötesinde Suriye'nin toprak bütünlüğü önem arz etmektedir. Bu toprak bütünlüğünün tesis edilmesi için bu dayanışmanın sürdürülmesi gerekmektedir. Hala tabi Fırat’ın doğusu bu tehdidi taşımaktadır. Burada da tabi en önemli adım Astana sürecidir. Yine burada baş aktörler olarak Rusya, Türkiye ve İran olarak dayanışmamız devam ediyor. Bu sürecin içerisine Ürdün baştan itibaren vardı. Buna şimdi bazı ülkelerin de katılabileceği istikametinde aramızda bugün görüşmeleri de yaptık. Cenevre'yi dışlamak gibi bir şey söz konusu değil. Fakat bu adımları atmak suretiyle bir an önce neticeye varalım. Burada da halk kendi topraklarına dönebilsin istiyoruz. Buradaki kararlılıkla 300 bini aşkın insan geri dönebildi. Daha kararlı olursak bu rakam çok daha ileri seviyelere gelebilir” dedi.
“BİZİM ASIL AMACIMIZ SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK”
Suriye'de terörle mücadele konusunda ise Erdoğan, “Şuanda attığımız adımlar içinde İdlib sürecine baktığımızda buradaki kararlılığımız netice vermiyor dersek yanlış olur. Neticeleri aldık alıyoruz. Çünkü birkaç ay önce İdlib’de durum çok farklıydı. Şimdi tam aksine herkes İdlib'e geri dönmeye başladı. Bu bizi memnun etmiyor zira içerdeki sıkıntılar kısmen de olsa devam ediyor. Ama oralarda bir Cerablus, El-Bab haline gelebilir. Orada nasıl şimdi sükunet hakimse orda da aynısı olabilir. Afrin nasıl daha sakin bir hale geldiyse, artık herkes evlerine okuluna dönmüşse çıkıp gençler artık futbol maçlarını oynar hale gelmişse biz istiyoruz ki bir an önce İdlib'te de bu duruma ulaşalım. Bunların tamamıyla terörden arındırılmış olması lazım. Terör hangi cenahtan gelirse gelsin terördür. Bunlara karşı da tavrımızı da çok açık net koyduk, koymaya da devam edeceğiz. Bizim asıl amacımız Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak. Diğer tarafta ise özellikle YPG'nin Tel Rıfat’ta oluşturmaya çalıştığı terör eylemlerine fırsat vermeyeceğimiz hep söyledik. YPG bizim için çok açık net terör örgütüdür. Bu terör örgütüyle biz Afrin'de de mücadele ettik. Burada da mücadelemizi sürdüreceğiz. YPG, PKK'nın bir koludur. Bütün belgeler elimizde mevcut. YPG'yi terör örgütü değildir diye bakamayız. Öyle bir şey söz konusu değil” ifadesini kullandı.
“BİR ŞEYİN SÖZLEŞMESİNİ YAPMIŞSAK BU İŞ BİTMİŞTİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan S-400 konusunda, “Bizler egemenliği kayıtsız şartsız milletine ait iki ülkeyiz. Egemenlik haklarımız üzerinde birilerinin tasarrufta bulunmasına asla fırsat vermeyiz veremeyiz. O zaman millet, devlet olamayız. Bizim bağımsız bir devlet olmamızın altında bu yatmaktadır. Attığımız adımlarda aldığımız kararlarda bu incelik vardır. Üçüncü taraflar atacakları adımları bize sorarak atmıyorlar. Biz de dolayısıyla atacağımız adımların önce kendi içimizde değerlendirmelerini yaparız ondan sonra da adımlarımızı atarız. Biz şuana kadar özellikle gerek Rusya ile attığımız adımlarda bu inceliklere bakarak bu adımlarımızı atıyoruz ve bundan sonra da bu şekilde atacağız. S-400 konusunda yol haritamızı zaten belirlemişiz, çizmişiz, adımlarımızı atmışız. Her şey bitmiş, şimdi bizden kalkıp da bundan sonra gel 'buradan vazgeç' gibi tavsiyelerde bulunanlar demek ki bizi de tanımıyor olacaklar. Biz bu konu ile ilgili olarak bir şeyin akdini, sözleşmesini yapmışsak bu iş bitmiştir. Ona göre yolumuza devam edeceğiz. Bu bizim egemenlik hakkımızdır. Bundan vazgeçmemizi kimse bizden isteyemez" dedi.