ERZURUM gazetesi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan DAP Başkanlığı’nın Erzurum’da kurulacağını açıkladı. Konya’da halka seslenen Başbakan Erdoğan, “Kılıçdaroğlu hangi yatırımın var onu söyle. Sayın Bahçeli sen hangi projeyi açıklayacaksın. Tutturmuş Hilal Kart. Biz sizden vatandaşımızı züğürt olarak devraldık. CHP zaten bu ülkede karneyle şeker dağıttın. Gazyağını bize karneyle dağıttılar. Mavi Tünel hızla devam ediyor ve inşallah 17 Aralık'ta da bitiyor. Nasıl GAP Başkanlığı varsa, DAP Başkanlığı'nı Erzurum'da, KOP Başkanlığı'nı da Konya'da kuruyoruz.”dedi.
ERDOĞAN HALKA SESLENDİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bu makamlara sizinle, milletimin desteğiyle, hayır dualarıyla geldik. Biz bu makamlara uluslararası çetelerin, ulusalcı çetelerin değil, milletin takdiriyle geldik. Biz manşetlerle çarpışarak büyüdük. Biz muhtar bile olamaz diyen zihniyete rağmen bugünlere geldik" dedi.
HIZLI TREN
Başbakan Erdoğan, Konya'da düzenlenen mitingde halka hitap etti. Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitinge Dışişleri Bakanı ve Konya Milletvekili Adayı Ahmet Davutoğlu, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, milletvekilleri, milletvekili adayları katıldı. Mitingde coşkulu bir kalabalığa hitap eden Başbakan Erdoğan, bugün Konya'ya Yüksek Hızlı Tren'le gelmeyi planladığını, ancak seçim yasakları nedeniyle gelemediğini söyledi. Yüksek Hızlı Tren hattını tamamladıklarını kaydeden Başbakan Erdoğan, "250 kilometre hız için sertifika alındı. Şu anda Ankara Konya YHT yolcu taşıyacak duruma geldi. Bilgisayar yazılımı da tamamlandığında hızlı tren hizmetinize girecek. İlk etapta hızlı tren 160 kilometre hızla hizmet verecek. Zamanla güvenli sürat artacak. 250 kilometreye çıktığımızda Ankara Konya arası 1,5 saate inecek. Bu devam edecek ve 300 kilometreye ulaştığımızda 1 saat 15 dakikaya inecek. Konya Eskişehir, İstanbul, Sivas hatlarımız da işletmeye başlayacak. Konya Türkiye'nin dört bir yanına ulaşacak. Şimdiden YHT hayırlı olsun" dedi.
MEVLANA’DAN ÖRNEK VERDİ
"Kişi odur ki, arkasında bıraka eser, eseri olmayanın yerinde gör ki yeller eser', ben söylemiyorum" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunların üzerinde biraz duralım. Hz. Mevlana diyor ki, 'testinin içinde ne varsa dışına o sızar.' Gül düşünür gülistan, diken düşünür dikenlik olursun. Bize bu gönül insanlarının tavsiyeleri yol gösteriyor. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Biz bu ülkeyi bir gül bahçesine dönüştürmek için yola çıktık. Biz de yıllar yılı bunu yapıyoruz. Biz bu yola milletle çıktık. Allah'a hamdolsun gittiğimiz her şehirde mübarek zatlar var, onları andık. Biz Afganistan'a, Filistin'e, Gazze'ye, Kudüs'e, Irak'a sırtımızı dönersek Hz. Mevlana'nın yüzüne bakamayız. Azerbaycan'a sırtımızı dönersek, bu milletin yüzüne bakamayız. İşte onun için, küresel barış için hizmet ediyoruz. Diline, inancına, derisine bakmadan mazlumların, mağdurların yardımına koşuyoruz. Selçuklu'nun torunlarına, Osmanlı'nın evladına, Cumhuriyetin çocuklarına yakışan budur."
"BUNLAR SADECE TÜRKİYE'YE DEĞİL, CHP'YE DE FRANSIZLAR"
"Biz şu anda birilerinin yaptığı gibi egemen güçlere şirin görünme sevdasında değiliz" diyen Başbakan Erdoğan, "Filistin'e zulmedenlere selam göndermeyiz. Akdeniz'de korsanlık yapanlara müsamaha göstermeyiz. 9 kardeşimizi Mavi Marmara'da katledenlere biz göz kırpmayız. Biz diklenmeyiz ama diklenmeden adam gibi dik dururuz. Ne diyor CHP'nin sanal genel başkanı, biz olsaydık Mavi Marmara'nın yola çımasına izin vermezdik. Biz olsaydık İsrail'le ilişkilerin bozulmasına izin vermezdik. Biz CHP dönemlerindeki dış politikayı biliriz. Biz CHP'de monşerlerin çizdiği dış politikanın ne olduğunu biliriz. İnönü CHP'sinin hem Hitler'in doğum gününü kutlamaya heyet gönderdiğini, hem de yeni kurulan İsrail'i ilk tanıyan hükümetlerden biri olduğunu da çok iyi biliriz. Belli ki CHP Genel Başkanı'nın İsrail'e verdiği selam karşılığını bulmuş. Uluslararası bir dergi, The Economist bir yorum yayınlıyor. Yorumda doğrudan oyunuzu CHP'ye verin diyor. Bu nasıl pervasızlık, densizliktir. Seçim analizi yapmak başka bir şey, şu partiye oy verin diye çağrıda bulunmak başka bir şey. Bu dergi çıkıp AK Parti'ye oy verin deseydi buna da karşı çıkardık. Uluslararası bir yayın organının bu şekilde bir çağrı yapması esasında CHP'nin nasıl bir proje olduğunu da ortaya koymuştur. Neymiş, CHP demokrasinin teminatıymış. Anlaşılan bunlar sadece Türkiye'ye değil, CHP'ye de Fransızlar. Zerre kadar tanısalar CHP'yi demokrasi ile CHP kelimelerinin yan yana gelemeyeceğini görürler. Ey The Economist, sen bilir misin CHP'nin il başkanları illerde valilik yapmıştır. Hesap başka. Meğer CHP'nin yeni genel başkanı sadece ulusalcı bir proje değil, uluslararası bir projeymiş. Biz CHP'nin yeni genel başkanını Türkiye'deki çetelerin projesi bilirdik ama uluslararası çetelerin projesiymiş. CHP Genel Başkanının kimlerle iş tuttuğunu, kimlerle olduğunu görün. Konya'dan soruyorum; bu yeni CHP'nin dış politikasını bilen var mı? Tel Aviv'e selam göndermekten başka Önceki gün bir gazeteciye, 'Dayan Yorgo biz geliyoruz' demiş. Yunanistan'ın en büyük gazetesi de bunu manşet yaptı; 'Dayan Yorgo Kılıçdaroğlu Geliyor' diye dalga geçti" dedi.
"BİZ MUHTAR BİLE OLAMAZ DİYEN ZİHNİYETE RAĞMEN BUGÜNLERE GELDİK"
"Biz bu makamlara medyayla değil, medyaya rağmen, sermayeyle değil, sermayeye rağmen geldik" diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Biz bu makamlara sizinle, milletimin desteğiyle, hayır dualarıyla geldik. Biz bu makamlara uluslararası çetelerin, ulusalcı çetelerin değil, milletin takdiriyle geldik. Biz manşetlerle çarpışarak büyüdük. Biz muhtar bile olamaz diyen zihniyete rağmen bugünlere geldik. Bu medyayı biliyorsunuz. Kuvvet kudret sahibi olan Allah'tır. Şimdi son günlerde bir kampanya var o malum medyada. Bir grup bizi BDP'ye sert bir dil kullanmakla eleştiriyor. Bu yazarlar Kastamonu'da şehit olan Recep Şahin polisimizi görmüyorlar. Bu yazarlar Silopi'de şehit olan polislerimizi görmüyorlar. Bu yazarlar bizim 150'den fazla seçim büromuza molotof atıldığını, milletvekillerimize saldırıldığını görmüyorlar. Cizre'de imam hatip okulu yurduna molotof atmak suretiyle 13-14 yaşındaki çocukları, zorla kapattırılan kepenkleri görmüyorlar. Bu medya Hopa'da atılan taşlardan başına gelmesi nedeniyle düşen ve şu anda beyin ameliyatından sonra şuuru kapalı olarak hastanede yatan koruma polisim Servet yavrumu görmüyorlar. Bu sabah
televizyonda bakıyorum. Bir kız mıdır, kadın mıdır, polisin kalkanına vuruyor, panzerine saldırıyor. Neymiş Hopa'nın hesabını sormaya geliyorlarmış. Sevgili kardeşlerim bu ülkenin meydanları boş da'fcsamaha göstermeyiz. 9 kardeeğil. Ama bakıyorsun ana muhalefet partisi, polise saldıranları savunuyor. Tek yol sandık, demokrasi demiyor. Bunların devrimden ne anladıklarını ne anlatmaya çalıştıklarını biliriz. Eğer sen Konya'ya hızlı treni getiriyorsan bu ulaşımda devrimdir. BDP'nin öfke dilini, şiddet dilini duymazdan geliyorlar. Zorbaca, zalimce bölgede uyguladığı faşizmi, BDP ile MHP ve CHP arasındaki muhabbeti görmüyorlar, sorgulamıyorlar."
"BU MANŞETLERE, MALUM MEDYAYA RAĞMEN BİR KEZ DAHA İKTİDARA GELECEĞİZ"
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin yaptığı yorumla ilgili olarak, "Enteresan bir şey anlatacağım; bir bayan gazeteci, köşe yazıları yazıyor, zaman zaman televizyonlarda da yorumlar yapıyor. İşi nereye götürdü biliyor musunuz? İyi dinleyin; PKK'nın yayın organına açıklama yapıyor. Aslında zor ve yol politikaları birlikte gidiyormuş. Neymiş 1935 yılında Dersim katliamı öncesinde buraya yapılacak harekat için yol inşa edilmiş. AK Parti'nin duble yollarını da bu şekilde yorumluyor. Güya biz duble yolları Dersim'de olduğu gibi kolay harekat yapılsın diye inşa ediyormuşuz. Açık açık söylüyorum bu mertlik değil, namertliktir. Böyle bir izansızlık, densizlik olur mu? Yol medeniyettir. Yolu olmayan bir ülke medeniyeti konuşabilir mi? Ben vatandaşlarımı hendeklerden sıçraya sıçraya mı göndereceğim. Yahu siz kime şirin görünmeye çalışıyorsunuz. BDP'ye karşı bu kadar uysal, AK Parti'ye karşı bu kadar saldırgan oluyorsunuz. Güya bayansın. Cizre'de yüzleri yakılan Kürt çocuklarını görmezden gelip, PKK'nın BDP'nin sırtını neden böyle sıvazlıyorsunuz. CHP'nin, MHP'nin yöneticilerinden bir ses duydunuz mu? Çıkmaz, çünkü danışıklı gidiyorlar. Sevgili Konyalılar Allah'ın izniyle bir kez daha, sizlerin desteğiyle sandıktan bir kez daha AK Parti çıkacak. Bu manşetlere, malum medyaya rağmen bir kez daha iktidara geleceğiz. İmam Hatip düşmanı, başörtüsü düşmanı CHP'ye rağmen, MHP'ye rağmen inşallah iktidara geleceğiz" dedi.
"CHP İLE BDP HAKKARİ'DE 5 MADDELİK GİZLİ SÖZLEŞME YAPTI"
İnadına demokrasi, özgürlük, kardeşlik demeye devam edeceklerini kaydeden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP'ye, MHP'ye, BDP'ye gönül veren kardeşlerimizin de bu oyunu görmelerini ve bozmaların istiyorum. Dikkat edin, MHP Genel Başkanı AK Parti'ye karşı ağzına geleni söylerken, BDP'ye tek kelime söyleyemiyor. CHP ile ilgili ağzını açamıyor. CHP Hakkari'de miting yapıyor. BDP ile gizli 5 maddelik bir gizli sözleşme ile yapıyorlar. Çık açıkla, niye açıklayamıyorsun. Çok enteresan, CHP'nin Hakkari'de aldığı oy 157, karşısında 2 bin kişi falan var. BDP ile anlaştılar, her birinin eline CHP bayrağı verdiler. Ama bir tane Türk Bayrağı veremediler ellerine. Sayın Kılıçdaroğlu hala bunun hesabını veremedin. Madem Türk Bayrağı ile ilgili bu kadar rahatsın, diğer illerde neden bu rahatlığı gösteremiyorsun. Biz Hakkari'de de tek millet dedik. Biz yaratılanı yaratandan ötürü severiz. Bu millete ne lazım, bir bayrak lazım. Bizim bayrağımızın rengi şehidimizin kanı, hilal bağımsızlığın simgesi, yıldız şehidimizin simgesi. Bu bayrak BDP'lileri niye rahatsız ediyor. Onu rahatsız ediyorsa bay Kemal sen neden bu kadar rahatsız olmuyorsun. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Onun ida'fcsamaha göstermeyiz. 9 kardeçin biz tek vatandır dedik, tek devlet dedik, devlet içinde devlet asla. Bize bundan dolayı milliyetçilik yapıyorlar diyenler varsa evet bu anlamda milliyetçiyiz. Ama MHP'nin anladığı anlamda kafatası milliyetçisi değiliz. Hiçbir kavim diğer kavme üstün değildir. Ama
insanlar çeşitli ırklarda yaratılmışlardır. Kimse doğarken niye öyle doğdun, niye öyle konuşuyorsun denilemez. Bunlara saygı duymak gerekir. Biz işimize bakacağız. Biz hizmet, eser siyasetine devam ediyoruz" diye konuştu.
"DAP BAŞKANLIĞI'NI DA ERZURUM’DA KURUYORUZ"
"Bay Kemal ne diyor, burada ne demiş, demiş ki, söz verdi Başbakan Mavi Tünel diye, hala Mavi Tünel başlamadı diyor. Ne diyeyim, kılavuzu karga olanın... Sayın Bahçeli seçim beyannamesine Ankara'dan Konya'ya hızlı tren yapacağız diyor. Günaydın Sayın Bahçeli. Hızlı tren bitti" diyen Erdoğan, şunları söyledi: "İnşallah ticari seferlerine başlıyor. Kılıçdaroğlu ben Eskişehir'e hızlı trenle gitmeyeceğim diyor, AK Parti'nin reklamı olur. Eğer uçakla gideceksen havaalanının terminalini, her şeyini biz yaptık. Karadan gideceksen o yoları da biz yaptık. Anlaşıldı, sen yaya gideceksin. Bunlar birinci boğaz köprüsüne, ikinci boğaz köprüsüne karşı çıkanlar. Sayın Kılıçdaroğlu kaç defa o köprülerden geçtin, bedelini ver. Sayın Kılıçdaroğlu istesen de istemesen de biz milletimiz için üçüncü köprüyü de yapacağız. İnşallah Kanal İstanbul'la üçüncü köprü yapılarak kesişecekler. Kılıçdaroğlu hangi yatırımın var onu söyle. Sayın Bahçeli sen hangi projeyi açıklayacaksın. Tutturmuş Hilal Kart. Biz sizden vatandaşımızı züğürt olarak devraldık. CHP zaten bu ülkede karneyle şeker dağıttın. Gazyağını bize karneyle dağıttılar. Mavi Tünel hızla devam ediyor ve inşallah 17 Aralık'ta da bitiyor. Nasıl GAP Başkanlığı varsa, DAP Başkanlığı'nı Erzurum'da, KOP Başkanlığı'nı da Konya'da kuruyoruz. Bu muhteşem eserler tamamlandığında hem Konya'nın, hem Konya Ovası'nın susuzluğunu dindirmiş olacağız. Konya'yı küresel bir merkez haline getirmek için gayretlerimiz devam ediyor. Sayın Bahçeli de, Kılıçdaroğlu da hakaret etmeyi iyi bilirler. Bunların dünyayı takip etmek gibi bir dertleri yok."
"ONUN HESAP UZMANLIĞI YÜKSEKLERE YETMEZ"
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Başbakan Erdoğan, "Başarısız genel müdür diyor ki, ben hesap uzmanıyım. Ben diyorum ki, benim partim birinci parti olmazsa ben genel başkanlığı bırakacağım. Ama diyorum ki Bay Kemal'e, eğer sen birinci parti olamazsan bırakacak mısın, Sayın Bahçeli sen bırakacak mısın diyorum. Bey Kemal cevap veriyor. Kimin oyu azalırsa o bıraksın diyor. Dünya siyasetinde böyle bir hesap uzmanlığı var mı? Bunların hep eline bordro tuttururlar. Sadece onun hesabını yapıyorlar.
Yüzde 20.9'da aldı, artısı olursa ben yerimi korurum diyor. Yirmilerle bu ülkede iktidar olunmaz ki. Otuzların, kırkların, ellilerin hesabını yap. Onun hesap uzmanlığı yetmez ki" diye konuştu.
AK PARTİ'YE KATILIMLAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından MHP, CHP, Saadet Partisi ve HAS Parti'den AK Parti'ye katılan Cihanbeyli İlçe Belediye Başkanı Mehmet Ali Önal, Ilgın Balkı Belde Belediye Başkanı Halil Yavuz, Beyşehir Yenidoğan Belde Belediye Başkanida'fcsamaha göstermeyiz. 9 kardeı Hüseyin Derebağ, Beyşehir Gökçimen Belde Belediye Başkanı Mustafa Dokur, Beyşehir Emen Belde Belediye Başkan Osman Demir, Beyşehir Akçabelen Belde Belediye Başkanı Hasan Sayın, Cihanbeyli Yapalı Belde Belediye Başkanı
Fikret Özdemir, Cihanbeyli Karabağ Belde Belediye Başkanı Kadir Ulutaş, Taşkent Balcılar Belde Belediye Başkanı Ahmet Karaalp, Çumra Türkmencamili Belde Belediye Başkanı Sabri Sarılar'a rozetlerini taktı. Başbakan Erdoğan eşi Emine Erdoğan, bakanlar, milletvekilleri, milletvekili adayları ve belediye başkanları ile birlikte halkı selamladı.