AHMET TOPAL
ANKARA (İHA) - CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Sosyalist Enternasyonel'in bildirisine imza atmasını eleştiren Başbakan Erdoğan, "CHP Genel Başkanı bizdeki terör meselesini başka ülkelerdeki işgale, zulme, baskıya, soykırıma karşı yürütülen direniş mücaledeleleriyle aynı kefeye koyan bir bildiriye imza atmıştır. Yani şuanda PKK terör örgütünün bu mücadelesini bir direniş mücadelesi olarak görüyor. Ve bunun altına da Kılıçdaroğlu imzasını koyuyor. Yazıklar olsun sana" diye konuştu.
İL BAŞKANLARINA SESLENDİ
Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının son bölümlerinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Başbakan Erdoğan, CHP liderinin Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Sosyalist Enternasyonel toplantısına katıldığını belirterek, Kılıçdaroğlu'nun burada Başkan Yardımcılığına seçildiğini hatırlattı. Erdoğan, kongrede CHP'nin altına imza attığı bildiriye de dikkat çekerek, "Durum şu, 32 Başkan Yarrdımcısı'ndan biri oldu. Onu bilmenizde fayda var. Çünkü Başkan Yardımcısı orada baya bol, onlardan bir tanesi oldu" dedi.
KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ
Kılıçdaroğlu'nun Suriye konusunda aslan kesildiğini, hem hükümeti hem de dışişleri bakanlığını karaladığını belirterek, Güney Afrika'da ise altına imza attığı bildiride "Suriye rejiminin uyguladığı şiddeti kınadığını" söyledi. Ayrıca Sosyalist Enternasyonel'in Esed rejiminin tüm meşruiyetini kaybettiğini ifade ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bu kadar da değil, CHP Genel Başkanı bizdeki terör meselesini başka ülkelerdeki işgale, zulme, baskıya, soykırıma karşı yürütülen direniş mücaledeleleriyle aynı kefeye koyan bir bildiriye imza atmıştır. Yani şuanda PKK terör örgütünün bu mücadelesini bir direniş mücadelesi olarak görüyor. Ve bunun altına da Kılıçdaroğlu imzasını koyuyor. Yazıklar olsun sana. Nasıl bu metni düzeltmezsin? Avrupa Birliği'nin bütün ülkeleri, Amerika, hepsi ülkemizdeki bölücü terör örgütünü, terör örgütü olarak ilan ediyor ve 'bu terör örgütüyle mücadelemiz sürecektir' diyor, sen kalkıyorsun bunu direnişçi olarak kabul ediyorsun. Bu çok büyük bir skandaldır. Bu CHP Genel Başkanı için çark etmenin zirvesidir. Ama bakın bundan da çark edebilir ha! 'Hayır ben böyle bir şey söylemedim' diyebilir. 'Bu imza bana ait değildir' diyebilir, ıslaktır, kurudur diyebilir. Çünkü yapısı böyle. Akşam başka, sabah başka. CHP Genel Başkanı çark etmede biliyorsunuz ülke sınırlarını aştı. Dünya çapında bir fenemon haline dönüşmeye başladı.
Bu bildiri ve altındaki CHP Genel Başkanı'nın imzası tutarsızlığın, sözüne güvenilmezliğin, iki yüzlü siyasetin tarihe geçecek bir vesikasıdır. Sen hükümetin Suriye politikasını kıyasıya eleştireceksin, milletvekillerin Hatay'a girecek zalim bir rejim adına provakosyan yapacak. Ardından gideceksin Güney Afrika'da Suriye rejimini Esed rejimini yerden yere vuracaksın. Bu çok büyük bir yüzsüzlüktür. Hele hele Türkiye'deki terör meselesini, Filistin'in haklı direnişiyle aynı kefeye koymak basiretsizliktir, pervasızlıktır, kendi ülkesine, kendi milletine çok ağır bir hakarettir. Böyle bir genel başkan, Türkiye için de, CHP seçmeni için de çok büyük bir talihsizliktir. Allah CHP seçmenine gerçekten sabır versin diyelim."
22 EYLÜL'DE HAS PARTİ KENDİNİ FESHEDİYOR
Başbakan Erdoğan konuşmasının sonunda ise MHP ile vardıkları mutabakat sonucunda yerel seçimlerin öne alınması için 27 Ekim tarihine işaret ederken, Meclis açıldığı andan itibaren de bunun kanunlaşmasını sağlayacaklarını belirtti.
AK Parti'ye katılacak olan HAS Parti'nin kendisini feshetme tarihini de açıklayan Başbakan Erdoğan, 22 Eylül tarihinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde HAS Parti'nin kendini feshetmek suretiyle AK Parti'ye katılma toplantısı olacağını kaydetti
BAŞBAKAN GENİŞLETİLMİŞ İL BAŞKANLARI TOPLANTISI’NDA KONUŞTU
PKK terör örgütünün saldırılarının pek hayra alamet olmadığını ve kendilerinin Eyüp sabrında olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, terör örgütünün AK Partili milletvekillerini bölgeye sokmama tehdidi için, “AK Parti'nin yöneticileri de, milletvekilleri de bu tür kuru tehditlere evelallah pabuç bırakmayacaklardır” diye konuştu.
AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasının başında toplantıyı bir eksikle gerçekleştirdiklerini belirterek, PKK terör örgütü tarafından kaçırılan AK Parti Hakkari İl Başkanı Abdülmecit Tarhan'ın salonda olmadığını söyledi. Erdoğan, "Abdülmecit kardeşimizin en kısa zamanda bulunması, sağ sağlim evine dönebilmesi için bütün kurumlarımız, imkanlarımızla çabalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
AK PARTİLİ BAŞKAIN KAÇIRILMA OLAYI
Abdülmecit Tarhan'ın kaçırılması olayıyla ilgili medyaya tepki gösteren Başbakan Erdoğan, "CHP'li milletvekili kaçırıldığı zaman, o süreç içerisinde önünde arkasında sürekli durmadan yazdılar, çizdiler, değerlendirmeler yaptılar. Her tür yola başvurdular. Fakat AK Partili İl Başkanı kaçırıldığı zaman veya AK Partili İl Başkan Yardımcısı şehit edildiği zaman, ilçe başkanları kaçırıldığı zaman şöyle gazetelerin kenar köşesinde bir haber olarak geçerse, sorulduğunda 'biz yazmıştık' diyorlar. Bunlar siyaset yapmıyor mu, benim İl Başkanım siyaset yapmıyor mu? Siyasetin tam göbeğinde, teşkilatta. Böyle bir siyaseti yapıyor. Güneydoğu'da yapıyor, doğu da, 780 bin kilometre karelik vatan topraklarında yapıyor" diye konuştu.
AK PARTİ BÖLGEDEKİ TEK PARTİ
Terör örgütünün başında olanların sürekli AK Partili yetkilileri tehdit ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Niye, çünkü biliyorlar ki terör örgütü ve uzantısının siyasette bölgedeki karşısında olan tek siyasi parti AK Parti'dir. Bunları rahatsız ediyor. Şimdi bugün yine terörist başlarından bir tanesi yine tehdit sallıyor. İşte, 'AK Partili milletvekilleri bölgeye giremeyebilirler.' Değerli arkadaşlar, AK Parti'nin yöneticileri de, milletvekilleri de bu tür kuru tehditlere evelallah pabuç bırakmayacaklardır" şeklinde konuştu.
EYÜP SABRINDAYIZ
PKK terör örgütünün son yaptıklarının hayra alamet olmadığını söyleyen Erdoğan, "Yalnız ben şunu hatırlatayım. Bu yaptıklarınız hayra alamet değil. Biz şuanda Eyüp sabrındayız. Bir yere kadar sabrederiz, ondan sonra da şapkaları çok farklı olarak değişmeye de başlarız. Bunu da çok açık net söylüyorum" dedi. Güvenlik güçlerine kimsenin silahların susması yönünde nasihatte bulunmaması gerektiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, "Hiçbir zaman bizim güvenlik güçlerimiz operasyonlarını terör örgütü böyle devam ettikçe durdurmayacaktır, durduramaz; onun görevi terör örgütüyle bu mücadeleyi sürdürmektir" diye konuştu.
AFYON’DAKİ PATLAMA
Afyonkarahisar'daki patlamayı da hatırlatarak patlama anı ve patlama sonrasında gerçekleştirilen çalışmalar hakkında bilgi de veren Başbakan Erdoğan, şuan adli ve idari soruşturma sürecinin devam ettiğini söyledi. Patlamadan dolayı acının büyük olduğunu ve herkesin yüreği yandığını belirten Erdoğan, artık doğru bilgilenme anlayışının da artık yeniden ele alınması gerektiğini söyleyerek, "Her olay, her acı hadise arkasından ortaya konan tavır, maalesef eleştiri boyutunu aşıyor, olayı aydınlatma, olayla ilgili doğru soruları sormda boyutunu aşıyor ve tam anlamıyla bir linç kampanyasına dönüşüyor" dedi. Sosyal medya ile birlikte bir linç atmosferi oluşturulduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Aynı şekilde muhalefette hadisenin aydınlatılması ve sorumluların tespiti hedefinden çıkıyor, her hadiseyi siyasi bir rant, siyasi bir fırsatçılık noktasına getirebiliyor" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, doğru soruları sormak yerine kurumların yıpratılmaya çalışıldığını söyleyerek, "En tepeden, en alta kadar motivasyonu kırmak, heyecanı yok etmek, azmi, gayreti ortadan kaldırmak için linç girişimi uygulanıyor" şeklinde konuştu.
BEYTÜŞŞEBAP’TAKİ BAYRAK OLAYI
PKK terör örgütünün saldırısı sırasında Beytüşşebap'taki jandarmanın kaldığı binadaki Türk bayrağının indirildiği şeklinde haberler yapıldığını söyleyen Erdoğan, olayın aslının ise haberlerde anlatıldığından farklı olduğunu belirtti. Başbakan Erdoğan, bayrak olayıyla ilgili olarak, şunları söyledi:
"Olayın aslına bakıyorsunuz, Türk bayrağını indirmek gibi bir durum asla ve asla yok. Türk bayrağının zarar görmesini engellemek için oradaki bir kaç erimiz, yapılan iyi niyetli bir girişimle oradaki bayrağımızı korumak niyetiyle bayrağımızı oradan alıyorlar. Ve bu tabii ki, orada yaşayan vatandaşlarımızı olduğu gibi Batı'da da vatandaşlarımızı ciddi bir reaksiyona sevk ediyor. Oynanan oyunu, uygulamaya konulmak istenen senaryoyu bildiğim için açık konuşuyorum; çok ağır konuşuyorum. Kurumlara yönelik, kurum personelinin motivasyonunu kırmaya yönelik, milleti galeyana getirmeye yönelik bu girişimler en hafif tabiriyle sorumsuzluktur, alçaklıktır."
Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı ve ÖSYM Başkanı'na yönelik eleştirilere de cevap verdi. Başbakan Erdoğan, "Bakıyorsunuz biri çıkıyor ne düşüklüktür, kalkıyor Genelkurmay Başkanımızı ehliyetsizlikle suçluyor, ÖSYM başkanımızı ehliyetsizlikle suçluyor. Ya senin ehliyetin ne? Köşelerinizden, TV ekranlarınızdan yaptıklarınız saldırılarla size verilen ehliyet mi var bir yerden? 40-45 yılını bu orduya hizmet ederek geçirecek, ondan sonra gelip Genelkurmay Başkanı olan insana sen kalkıp utanmadan, sıkılmadan hükümete yalakalık yapıyorsun diyeceksin. Böyle terbiyesizlik olmaz. Biz şu anda ordumuzun terfi mekanizmaları neyse, teamülü bugüne kadar aynen uyguladık. Bu beyefendileri rahatsız ediyor, çünkü beklentileri farklı. ÖSYM'nin başındaki arkadaşlarımız o da değerli bir bilim adamı. Eksikleri hataları olabilir ama kalkıp bu iktidara yalakalık yapıyor gibi terbiyesizce yaklaşım içine girme hakkını sana kimse vermez."
ER GEÇ, 2013-2014’E DE BİZ O SİSTEMLE GİRMİŞ OLACAĞIZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2013-2014 eğitim yılına dershaneler kaldırılmış bir şekilde girileceğini söyleyerek, CHP'nin okullarda Kur'an-ı Kerim okutulmasıyla ilgili eleştirisine ise, "Peygamberin hayatını öğretince ne olacak? 'Millet aya giderken, bu eğitim sistemiyle ancak amele yetişir' diyorlar. Ya, bugüne kadar Siyer’i Nebi yoktu da kaç tane gönderdiniz aya?" diyerek tepki gösterdi.
AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. AK Parti Hakkari İl Başkanı Abdülmecit Tarhan'ın PKK terör örgütü tarafından kaçırılmasının ardından CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Tarhan ailesini aradığını ve telefon görüşmesinin ardından 'AK Parti aramadı, biz aradık ve bizden yardım istedi' şeklinde açıklama yapıldığını hatırlatarak, kendisinin de Tarhan ailesini aradığını söyledi. Başbakan Erdoğan, "Aradığımda aldığım cevap şu; Başbakanım diyor, 'burada terörün uzantısı bir partiyle el ele kol kola miting yapan bir ana muhalefetin başkanından veya yardımcısından ben yardım alacak kadar düştüm mü' diyor" cevabını verdi.
"PARLAMENTO YOL GEÇEN HANI DEĞİLDİR"
Terör örgütü PKK ile kucaklaşma görüntüleriyle ilgili BDP'ye de yüklenen Başbakan Erdoğan, BDP'ye daha önce dile getirdiği 'Ya TBMM, ya da Kandil' önerisini yineledi. "Kalkacaksın, teröristlerle kucaklaşacaksın, sarmaş dolaş olacaksın sonra da sıkılmadan diyeceksin ki, 'merhaba' dedik" diyen Başbakan Erdoğan, "Artık merhabanın adresi de değişti. Bununla ilgili olarak zaten bütün medyada çıkan görüntüler yargıya çok ciddi suç duyurusudur. Yargı inanıyorum ki, gereğini yapacaktır. Ondan sonra parlamentoya düşen görev varsa biz de gereğini yapacağız. Çünkü bu parlamento yol geçen hanı değildir. Demokrasi mücadelesi verenlerin yeridir, özgürlük mücadelesi verenlerin yeridir, samimi olarak bu millete hizmet etmek isteyenlerin yeridir" diye konuştu.
CHP ve MHP'ye Sivas'ın ötesine geçmeleri yönündeki çağrısını yineleyen Başbakan Erdoğan, "Ey CHP, ey MHP gelin Sivas'ın ötesine geçin orada çalışmaları yapın. Tabela partisi olmayın. Siz de gelin bu çalışmaları yapın" dedi. Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz AK Parti olarak bu yola çıktığımız andan itibaren terörün topyekün mücadele ile toplumun bütün kesimlerinin mutabakatı ve ortak hareketiyle çözüleceğini çok samimi savunduk. İkide bir anamuhalefetin genel başkanı 'Biz bu işin birlikte yapılabileceğni söylüyoruz ama iktidar cevap vermiyor' diyor. Bunları sen şimdi konuşuyorsun biz bunları 14 Ağustos 2001’den beri söylüyoruz. Hiçbir zaman bizimle ortak mücadeleye ne mensubu olduğun parti ne diğerleri gelmediler. Randevu istedik, vermediler. Sonra sen randevu istedin, verdik.
10 maddelik öneri diye medyaya bir şey takdim ettiniz. Bakın orada bir öneri yok, bu bir tespit. Huzurunuzda da arkadaşlarım işin içinde bunun öneri olmadığını, tespit olduğunu aynen ifade ettim. Bunun üzerine yola çıkalım, 'istiyoruz ki MHP de bu işe katılsın' dedi. Katılsa da katılmasa da dedim kendisine gelin hemen bakın 3 arkadaşıma talimatı veriyorum, siz de verin 3 arkadaşınıza çalışmayı başlatalım. Hemen yardımcılarında bir tanesi söze girdi ve şunu söyledi; 'hemen olmaz 2-3 ay geçsin.' Bakın buyurun, teklifle gelen bunlar '2-3 ay geçsin' diyenler bunlar. O günden bu yana biz ayları devirdik. İnanın 1 yıl geçsin bunların önerileri filan yok. Bunlar candaş, yandaş medyalarıyla birlikte hep birşey oluşturmaya gayret içindeler. Biz işe damdan düşeniz sorumluk içindeyiz. Yapmamız gereken neyse onu yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz."
Başbakan Erdoğan, konuşmasının BDP'ye yüklendiği bölümünde BDP'nin çözümün parçası olmadığını, terör örgütü ile arasına mesafe koymadığını ve terör örgütünün güdümünde hareket etmeyi tercih ettiğini söyledi. "Bu parti isminin aksine barışı isteyen değil, barışı engelleyen, sabote eden parti haline geldi" diyen Başbakan Erdoğan, "Maalesef vesayetten kendisini kurtaramadı, silahlı efendilerine karşı cesur bir tavır sergileyemedi. Şu anda çıkmışlar bizi sine-i milletle tehdit ediyorlar. Eğer çözüme katkı sağlayamayacaksanız, eğer sizi seçenlerin değil, silahlı efendilerinizin emrinde olacaksınız, hiç kusura bakmayın gitmek istediğiniz yere kadar yolunuz var" diye konuştu.
"DERSLİK SIKINTIMIZ YOK"
Okulların açılacağını hatırlatan ve CHP'nin yeni sistemle ilgili eleştirilerini hatırlatan Başbakan Erdoğan, dünyada okula başlama yaşının 3 yaş ile 7 yaş arasında değiştiğini, dünya ülkeleri arasında ise en yaygın okula başlama yaşının 6 olduğunu kaydetti. "Derslik sıkıntımız, öğretmen sıkıntımız öyle aşırı derecede yok, biraz var ama bunu da süratle bu süreç içinde aşacağız" diyen Başbakan Erdoğan, "Bu yıl bizim için bir geçiş dönemidir. Ama 2013-2014 inşalah sistemin daha da oturduğu bir yıl olacak. Açık liseyle ilgili bazı şikayetler alıyorum. Orta, ilk orta ve sonra açık lise ile ilgili 18 yaş üstü gibi bir kayıt söz konusu değlidir. Ortayı bitirdikten sonra isteyen aynı şekilde açık liseye de gidebilir. Bunun için 18 yaşın bitmesi kaydı söz konusu değlidir. Çalışmamızın içinde bu vardır" şeklinde konuştu.
"DERSHANELER BİR YIL İÇİNDE KAPATILACAK"
Konuşmasının eğitimle ilgili olan bölümünde dershanelerin kapatılacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Dershanecilik olayını kaldıracağız. Bundan kim gücenirse gücensin, kusura bakmasın. Bu benim halkımın, vatandaşımın ortak talebidir" dedi. Vatandaşın, "Okullar niye var? Okul varsa, dershane niye var?" diye sorduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Biz iktidara geldiğimizde çok ilginç şeyle karşılaştık. Neydi? Üniversite imtihanlarının soruları orta öğretim müfredatına göre hazırlanmıyordu. Ya? Dershanelerin müfedatına göre hazırlanıyordu. Bunu bizim iktidarımız değiştirdi. Demek ki bu ülkede öyle bir emperyal yapı vardı ki, öyle bir sömürü sistemi vardı ki dershanecilere çalışıyorlardı, onlara çalışıyorlardı" diye konuştu.
Dershanecilere seslenen Başbakan Erdoğan, "Biz de diyoruz ki, ey dershaneciler bu ülkede eğitime destek verecekseniz gelin okullaşın, okular kurun. Biz de hizmet alalım. Dersliklerinizi öğrencilerle dolduralım. Biz yatırımdan kurtulmuş oluruz, siz de hizmetinize devam edersiniz. Bakıyorsun bu güzel teklif demiyorlar. Niye? Öbür taraf çok daha tatlı da onun için. Orada adeta merdiven altı hizmet var. Diğerinde ciddi kurumsallaşma olacak, onun için. Bunun adımını atacağız. Er geç, 2013-2014’e de biz o sistemle girmiş olacağız" şeklinde konuştu.
BUGÜNE KADAR AYA KAÇ TANE İNSAN GÖNDERDİNİZ?
Eğitimde yapılan hizmetlere de değinen Başbakan Erdoğan, 40 bin kadrolu öğretmen atamasıyla birlikte istihdam edilecek 10 yıldaki atama sayısının 358 bine ulaşmış olacağını söyleyerek, son 10 yılda eğitime kazandırılan derslik sayısının da 181 bin 316'ya ulaştığını kaydetti.
Bazı CHP'li milletvekillerinin okullarda Kur'an-ı Kerim ve Siyer dersinin okutulmasından rahatsız olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Peygamberin hayatını öğretince ne olacak? 'Millet aya giderken, bu eğitim sistemiyle ancak amele yetişir' diyorlar. Ya, bugüne kadar Siyer’i Nebi yoktu da kaç tane gönderdiniz aya, kaç tane gönderdiniz?" diyerek tepki gösterdi.
"Bu ülkede kaç tane havaalanı yaptınız?" diyen Başbakan Erdoğan, "Ey CHP siz ne yaptınız? Söyleyin. Bir kalkıyorlar ee, demir ağlarla ödüklerini söylüyorlar. Neyi ördünüz ya neyi ördünüz? Ey CHP iktidarınız döneminde kaç kilometre raylı sistem yaptınız söyler misiniz? İzmir belediyesi bir hizmet yapmış, çok ucuza metro üretiyormuş. Kargalar bile güler bu sözlerinize" dedi.
CHP, zihniyetinin Kur'an'ı yasakladığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu zihniyet 10 yıllar boyunca Kur'an'ı yaksakladı, ezanı yasakladı, Türkçe okunacak dedi. Ama millet Demokrat Parti ile inancına yapılan bu saldırıyı geri devşirdi. Onlar kısa bir süre de olsa Tarı uludur ifadesiyle millete çağrı yaparken, rahmetli Mednderes'le birlikte bu aslına döndü 'Allahu Ekber' diye ezanlar okunmaya başladı. Ve bu zihniyet şindi Ay'a insan göndermekten bahsediyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda ise, AK Parti'ye katılan 4 ilçe, 4 belde olmak üzere toplam 8 belediye başkanına rozetlerini taktı.