Baksı Müzesi’ndeki programa, Bayburt Valisi Yusuf Odabaş, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, İl Jandarma Komutanı Albay İbrahim Ayhan Vural, İl Emniyet Müdürü İsa Bülent Kaya, Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak ve davetliler ile vatandaşlar katıldı.
Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın, doğmuş olduğu Bayburt’un Bayraktar Köyü’nde (eski adı Baksı) kurduğu Baksı Müzesi, hayalden gerçeğe dönüşünün onuncu yılını kutluyor. Müze, onuncu yıl heyecanını iki özel etkinlikle tüm Baksı dostlarıyla paylaştı. Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu’nun sahne aldığı onuncu yıl özel konseri, müzikseverleri Baksı Müzesi’nde, heyecanlandırırken aynı zamanda Marcus Graf küratörlüğünde hazırlanan “On” sergisi de sanatseverlere sunuldu. Çağdaş sanatçıların eserlerini, yerel sanat yapıtlarını ve tarihsel olduğu kadar etnografik açıdan da önemli eserleri içeren özel bir seçki niteliğindeki sergi, Baksı Müzesi koleksiyonundaki eserlerin, müzenin “sanat ve zanaat arasında diyalog kuran” konseptine bağlı kalınarak oluşturuldu.
“EN BÜYÜK DESTEK SANATÇILARDAN”
Müzede konser öncesi açıklama yapan Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Baksı Müzesi’nin sürdürülebilir olmasının en büyük nedeninin destek veren sanatçılar olduğunu kaydetti. Arkalarındad her hangi bir sermaye kuruluşu olmadığını ifade eden Koçan şunları anlattı:“Bizim bu yapıyı sürdürebilmemizdeki en önemli unsurlardan bir tanesi: bizim arkamızda bir sermaye kuruluşu yok. Burada bize en çok destek veren sanatçılar oldu. Gönüllüler oldu. Bayburtlu gurbetçiler bize çok destek verdi. Gençler bu müzeye büyük bir sevgi ve sempati duyuyor. Son zamanlarda biraz mesafeli olmamıza rağmen Bayburt’un yerel yönetimi ve resmi yapısı ile doğrudan bir destek ilişkisi içerisindeyiz. Ancak ben Baksı’nın sivil, gönüllüğe dayalı, kendisini sürdürebilecek bir yapısının olması gerektiğine inanıyorum. Biz sergilerimizde küratörlü sergiler yapmaya çalışıyoruz. Çünkü bir sistemin ana işleyişi neyse o işleyişe bağlı kalmak istiyoruz. Bu seneki sergimiz bizim 3. Büyük sergimiz. Marcus Graf o sergiyi küreyt etti.”
‘HERKESİN GİTMEK İSTEDİĞİ BİR YERE HERKESİ ÇAĞIRMA PROJEDİR BU’
Baksı’nın gelecekçi bir proje olduğunu ifade eden Koçan, “Bayburt’ta valiliğimiz, belediyemiz, üniversitemiz ve sivil öteki kuruluşların sürekli desteği söz konusu. En son bu uluslar arası ICOM toplantısında çok yakın desteklerini gördük. Yani ‘herkesin gitmek istediği bir yere herkesi çağırma projedir bu.’ Yolun bittiği yerde hayallerin bitmediği projedir bu. Bu bir gelecekçi projedir. Aslında bu hayatın bir oldu bitti ile bizi bir göçe zorladığı bir dünyada hafif bir başkaldırı yanı var. Ama bizim bütün ilişkilerimiz barış içerisindeki ilişkiler. Buradaki insanlarla kurduğumuz ilişkiler. Karşılıklı eleştirel ilişkiler değil ortak anlayışla üretim ilişkileri kurduk” dedi.
Baksı’dan sonra ikinci büyük bir projeye daha imza atacaklarını kaydeden Koçan, yakın bir zaman içerisinde ‘Kadın İstihdam Merkezi’ projelerinin hayata geçeceğini ifade etti. Merkezle ilgili detayları veren Koçan şöyle devam etti:
“Bizim ikinci büyük projemiz ‘kadın istihdam merkezi’dir. Projeleri yakın bir zamanda hazırlanacak. Belediye başkanımıza onu takdim edeceğiz. Kadın istihdam merkezimizde ‘Yeni şehirli kadın’ modelimiz var. O kadınların istihdam edilmesi için bir alan açmaya çalışıyoruz. Orada üretim oluşturmaya çalışacağız ve bunu uluslararası pazara sunmaya çalışacağız. İlkemiz şu: ‘El emeğini mutlaka koruyacağız. Fabrikasyon yapmayacağız. Doğal malzeme kullanacağız. Birde bizimkilerin ürettiği ürünler çağdaş tasarımcılar tarafından tasarlanacak.’”
MEMİŞ: “ŞEHİRDE SAKİN OLMAK YERİNE ŞEHRE SAHİP ÇIMALIYIZ”
Etkinlikte konuşan Bayburt belediye Başkanı Mete Memiş ise, Anadolu’nun kadim şehirlerinden birinde kurulu olan bu müzenin kadim kültürün geleceğe aktarılma noktasında çok önemli olduğunu belirtti. Memiş konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şunu diyelim ki Anadolu’nun kadim bir şehrine geldiniz. Bu anlamada müze çok önemli. Müze şehirlerin, medeniyetlerin hafızası olur. Bu anlamda kadim bir kültüre sahip olan Bayburt bu hafızayı bu müzeyle yakalayacak. Gençlerimiz çocuklarımız, özellikle hanımlar bu müzede bu hafızayı yenileyecekler ve bu hafızaya sahip olarak kadimden gelen kültürümüzü geleceğe aktarma noktasında başarılı çalışmalara imza atacaklar diye düşünüyorum.
“Yerel yönetim belediyecilik anlayışımda şu var: ‘ Bu şehri inşa etmek zorundasınız. Şehrinizi inşa ediyorken şehirde sakin olmak yerine, şehre sahip olmalısınız’ sahip olmak içinde şehri tanımanız lazım. Yine tanımakta buralardan geçiyor. Baksı bu anlamda bize şehrimizi de tanıtacak. Bu şehre sahip olmamız duygusunu kuvvetlendirecektir. İnsanın estetiği ahlakındadır. Bu şehrin veya şehirlerin estetiği de mimarisindedir. Mimarisini güzelleştiremeyen şehirler ahlakını güzelleştirememiştir. Çünkü şehrinizi inşa etmeniz için aynı zamanda şehrinizin insanını da ihya etmeniz gerekiyor. Bu anlamda Hüsamettin hocaya Baksı Müzesi vasıtasıyla çok teşekkür ediyorum.”
Konuşmanın ardından Baksı Müzesi ana binasında Alman sanatçı Marcus Graf'ın küratörlüğünde gerçekleştirilen "ON" sergisi gezildi. Graf, katılımcılara sergide yer alana eserler hakkında bilgi de verdi.
Küratör Marcus Graf, “ON” sergisiyle ilgili olarak ziyaretçilere şunları anlattı: “Baksı Müzesi’nin çoğulcu karakterinden dolayı ON sergisi, koleksiyonunun çok katmanlı karakterini ortaya çıkarmak için sanat ve zanaat eserlerini birbirine bağlayan bir küratör stratejisi ile oluşturuldu. Sergi, yüksek sanat ve halk sanatı, plastik sanatlarla el sanatlarının arasındaki geleneksel hiyerarşi ile aralarındaki tarihsel ve çağdaş farklılıkları yok saymaktadır. Böylece, serginin ziyaretçileri dünyamıza farklı yollardan ve açılardan bakma şansı elde etmektedir.”
3 BÜYÜK USTA BAKSI’DA SAHNEDE
Baksı Müzesi’ndeki "ON" sergisi, Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur ve İsmail Hakkı Demircioğlu’nun sahne aldığı 10. yıl konseri ile sona erdi.