Güneş Vakfı’nın düzenlemiş olduğu Geleneksel Cuma Konferanslarının bu haftaki konuğu “Pragmatizmin Türkiye’ye Girişi ve Etkileri” konulu konuşması ile Erzurum Teknik Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Başkanı Doç. Dr. Kemal Bakır oldu.
Bakır, Pragmatizm, anlamını tam olarak karşılamayacak bir biçimde, “faydacılık” olarak Türkçeleştirilir ifadeleriyle konuşmasına başladı. Doç. Dr. Bakır, “Aslında terim olarak Yunanca eylem ya da faaliyet anlamına gelen pragma sözcüğünden türemiş ve İngilizceye de işe, eyleme dönük, uygulanması amaçlanmış olanı ifade etmek için kullanılan pratik ya da pragmatik sözcüklerinin temsil ettiği anlam dahilinde yansımıştır. Bu çerçevede Pragmatizm, siyasi ve ahlâki faydacılık/yararcılık (Utilitaryanizm) değildir. Oportünizm (fırsatçılık ya da fırsat düşkünlüğü) değildir. Çıkarcılık ve egoizm de değildir. Pragmatizm 19.yy sonu ve 20.yy başlarında İngiltere ve Amerika’da ortaya çıkan ve daha sonra Amerika’nın milli felsefesi haline gelen bir dünya görüşüdür. Pragmatizm, doğruluğu ve gerçekliği tek taraflı olarak sadece eylemlerin sonuçlarıyla değerlendirir ve onları yalnızca fayda açısından irdeler. Önemli olan sorunun çözümüne katkıda bulunmaktır, bilgi sorun çözücü bir araçtır, eylem bilgiye de, düşünceye de prensip olarak üstündür. Aklın temel işlevi şeyler hakkında bilgi vermek değil onlar üzerinden etkin bir şekilde eylemi sağlamaktır. Pragmatizmin başlıca temsilcileri, Amerikan filozofları Charles. S. Peirce, William James, John Dewey ve Richard Rorty’dir. Amerikan pragmatizmi somut bir biçimde gündelik yaşamın içinde faydayı/kolaylığı esas alır fakat buradaki fayda prensibi, aslen eyleme dönük kolaylığı ifade etme açısından işe yararlılığı betimler.
Pragmatizmin Türkiye’ye girişi II. Meşrutiyetle hız kazanmakla birlikte, materyalizm ve pozitivizm akımlarına paralel olarak Türk düşüncesine etki etmiş ve bu etki en çok Cumhuriyet döneminde hissedilmiştir. Türk entelektüelleri arasında pragmatizme kökten bağlanan Mehmet Emin Erişirgil ve Hüseyin Avni Başman olmuştur. Erişirgil ve Başman, Hayat mecmuası aracılığıyla pragmatist fikirleri yaymaya çalışmışlardır. Pragmatizm, Cumhuriyet dönemi siyaset ve bilhassa eğitim anlayışında oldukça geniş bir yer bulmuştur. 1924 yılında Atatürk’ün davetlisi olarak Türkiye’ye gelen ve yaklaşık dört ay süre ile Türk Milli Eğitim sistemini inceleyen ünlü Amerika’lı pragmatist Filozof ve eğitimci John Dewey, “Türk Maarifi Hakkında” başlıklı bir rapor sunmuştur. Bu çerçevede pragmatizm, Türk düşünce hayatında ve eğitim politikası ve uygulamalarında iyice etkili olmuştur ki, bu etki bugün dahi hissedilir derecedir” diye konuştu.
Çok sayıda kişinin katılım sağladığı konferansın ardından, Güneş Vakfı Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, Doç. Dr. Kemal Bakır’a konuşmalarından dolayı teşekkür ederek, katılım belgelerini takdim etti.