Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, FETÖ davalarına ilişkin olarak, "Fiili darbe soruşturmalarının tümü tamamlanmıştır. Açılan 289 fiili darbe davasının 270’i karara bağlanmıştır. Failler hak ettikleri cezalara çarptırılmıştır" dedi.
Adalet Bakanı Gül, 2020 Merkezi Yönetim bütçe ve 2018 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine Adalet Bakanlığı hakkında bilgi verdi. Bakan Gül, insan hak ve özgürlüklerinin korunması ve bundan da öte geliştirilmesinin demokrasi ve hukuk devletinin olmazsa olmaz gereği olduğunu hatırlatarak, "Temel hak ve özgürlükler alanında şimdiye kadar sağladığımız kazanımları korumak ve bu alanı daha da geliştirmek zorundayız. Geride bıraktığımız 17 yıllık süreçte başta Anayasa ve temel yasalarda olmak üzere, mevzuatımızda gerçekleştirilen değişikliklerle adalet sistemimize çok önemli yenilikler kazandırılmıştır. Bu bağlamda; kişisel verilerin korunması, çocuk haklarının anayasal koruma altına alınması, sendikal özgürlüklerin geliştirilmesi, kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı getirilmesi, bilgi edinme hakkı ve Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı gibi sosyal ve demokratik haklar anayasal bir zeminde hayata geçirilmiştir. Yürütme olarak hedefimiz bellidir. Demokrasimizin, ileri demokrasilerin tam merkezinde yer almasını sağlamaktır. Bunun için bağımsız, tarafsız, adil ve etkili bir yargı sistemi kilit önemdedir" ifadelerini kullandı.
HEDEF SÜRE
Yargı sisteminin 2019 yılında kazandırılan hedef süre uygulamasının devam ettiğini söyleyen Gül, "İş hukuku uyuşmazlıklarında başarıyla uygulanan arabuluculuk usulünü 1 Ocak 2019’dan itibaren ticari uyuşmazlıklarda da hayata geçirdik. Ceza muhakemesinde alternatif çözüm yollarından olan uzlaştırmada büyük başarı sağladık. Yine Ocak ayında ilk defa e-tebligat uygulamasını başlatarak yargı süreçlerinde önemli bir hız ve tasarruf sağladık. UYAP ile diğer kamu kurumlarımız arasındaki bilişim entegrasyonunu genişlettik. UYAP-EKİP bütünleşmesiyle savcılık ve emniyet birimleri arasındaki yazışmaları elektronik ortama taşıdık. Merkezi Takip Sistemi ile küçük alacakların takibinde hem borçluyu, hem alacaklıyı koruyan yeni bir usul oluşturduk. İcra hizmetlerinin etkin ve hızlı sunulması amacıyla Yeni İcra Dairesi modelini geliştirdik. Nöbetçi Noterlik uygulamasıyla noterlik hizmetlerine hafta sonunda da erişim imkanı sağladık. Yargı mensuplarının davranış kurallarını ilk kez yazılı hale getiren Türk Yargı Etiği Bildirgesini açıkladık" şeklinde konuştu.
LEKELENMEME HAKKI
Gül şöyle konuştu: "Bildiğiniz üzere vatandaşlarımızın lekelenmeme hakkını temin etmek için 2017 yılında Ceza Muhakemesi Kanununun 158. maddesinde yaptığımız değişiklikle hiçbir delile dayanmayan, soyut ve genel nitelikteki ihbarlar üzerine savcılarımıza herhangi bir soruşturma işlemine girişmeksizin 'soruşturma yapılmasına yer olmadığı' kararı verebilme imkanı getirmiştik. Öte yandan, bu müesseseye işlerlik kazandırmak için SYOK kararlarının çıkan işten sayılmasını da sağlamıştık. Bu sayede, düzenlemenin yürürlüğe girdiği 25 Ağustos 2017 tarihinden 1 Kasım 2019’a kadar, 249 bin 84 dosyada, 146 bin 382 vatandaşımız haksız itham ve ihbarlardan korunmuş oldu."
Şiddet unsuru içermeyen cezalarla ilgili olarak Gül, "Şiddet içermeyen bazı suçlardan hükümlü olan yaşlı, hamile ve çocukların cezalarını, elektronik izleme merkezi aracılığıyla evde çekmesi alternatifi üzerinde duruyoruz. Hükümlü ve tutukluların yakınları ile görüntülü görüşmesi, elektronik dilekçe gibi yeni uygulama modellerinin geliştirilmesi de çalışma gündemimizde yer alıyor. Ayrıca işyurtları kurumları infaz politikalarımızın önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Hükümlülerin iş becerilerini koruma ve geliştirmeyi, belirli bir işi bulunmayanları meslek ve sanat sahibi yapmayı yürütülen ıslah programlarının ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz."
NÖBETÇİ NOTERLİK
Nöbetçi noterlik uygulamasının 6 Nisan 2019 tarihinde başladığını belirten Gül, "Bu düzenlemenin uygulanmaya başladığı tarihten bugüne, hafta sonları yapılan işlem sayısı 453 bin 572 olmuştur. Noterlik bilişim alt yapısının entegrasyonu sayesinde de vatandaşlarımız herhangi bir noterlik dairesinde yaptırdığı işlem evrakını bir diğerinden alabilir hale gelmiştir. Keza, yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da dış temsilciliklerde yaptıkları noterlik işlemlerine ilişkin evrakları, artık Türkiye’deki noterlik dairelerinden alabilmektedir. Noterlik hizmetlerine ilişkin yenilikler bunlarla sınırları kalmayacak. Parmak izi ile kimlik doğrulama sisteminin kullanılmasını sağlayacağız. Böylece, muhtemel sahteciliklerin önüne geçilmesini planlıyoruz. Aynı şekilde, güvenli ödeme sistemleri oluşturulacaktır. Bu kapsamda satış bedelinin, noterde işlem gerçekleşmeden satıcı hesabına geçmesini önleyecek bir finansal entegrasyon oluşturmayı düşünüyoruz. Artık vatandaşımızın noterlik işlemlerinde param hesabıma yatmadı, ödeme gerçekleşmedi gibi sorunlara bir son vereceğiz. Noterlik harç ve masraflarının tüm bankaların kredi kartlarıyla ödenebilmesini de sağlayacağız" değerlendirmesini yaptı.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ
Gül şunları kaydetti: "20 Temmuz 2016’da faaliyete geçen bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerine 31 Ekim 2019 tarihine kadar gelen dosya sayısı bir 306 bin 816’dır. Bu dosyaların 938 bin 566’sı, yani yüzde 71’i karara bağlanmıştır. Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerine ise 31 Ekim 2019 tarihine kadar gelen dosya sayısı bir 176 bin 950‘dir. Bu dosyaların 818 bin 742’si; yani yüzde 69’u karara bağlanmıştır. Yargı süreçlerinin hızlanmasına doğrudan etki eden uygulamalarımızdan bir diğeri, 1 Ocak 2019'dan itibaren uygulamasına başladığımız elektronik tebligattır. Uygulama sadece tebligat işlemlerini hızlandırmamış, aynı zamanda tebligatların fiilen muhatabına ulaşmamasından kaynaklanan hukuki sorunları da ortadan kaldırmıştır. Elektronik tebligat büyük bir kaynak tasarrufuna da imkan sağlamıştır. Yeni sistemle 14 milyondan fazla e-tebligat gönderimi yapılmıştır. Bu çerçevede 170 milyon 150 bin lira tasarruf yapılmış ve bu para devletin ve dolayısıyla vatandaşlarımızın cebinde kalmıştır. Ayrıca 512 bin ton kağıt tasarrufu sağlayan çevreci uygulama sayesinde 8 bin 714 ağaç kesilmekten kurtarılmıştır."
ARABULUCULUK
Gül, arabuluculukta başarılı sonuçlar alındığının altını çizerek, "1 Ocak 2018 tarihinden bu yana iş uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk kapsamında toplam 708 bin 520 uyuşmazlıkta arabulucu görevlendirilmesi yapılmıştır. Bu uyuşmazlıkların 441 bin 82’si (yüzde 62) anlaşmayla sonuçlanmıştır. Böylelikle yaklaşık 900 iş mahkemesinin bir yılda bakacağı dosya arabulucular tarafından çözülmüş oldu.
2019 yılında ise, bu kapsamda 353 bin 781 uyuşmazlıkta arabulucu görevlendirilmesi yapılmıştır. Bu uyuşmazlıkların 203 bin 382’si (yüzde 57) anlaşmayla sonuçlanmıştır.
1 Ocak 2019 tarihinden bu yana ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk kapsamında 132 bin 48 uyuşmazlıkta arabulucu görevlendirilmesi yapılmıştır. Bu uyuşmazlıkların 65 bin 33’ü (yüzde 49) anlaşmayla sonuçlanmıştır" ifadelerini kullandı.
FETÖ İLE MÜCADELE
FETÖ ile mücadele hakkında bilgi veren Gül, "15 Temmuz’dan bu yana meslekten çıkarılan hakim ve cumhuriyet savcısı sayısı 3 bin 926’dır. Bu örgüt karşısında dikkat ve ihtiyatı da asla elden bırakmadık, bırakmayacağız. FETÖ terör örgütüne karşı Türk yargısının göstermekte olduğu mücadele de tarihe geçecek değer ve önemdedir. Fiili darbe soruşturmalarının tümü tamamlanmıştır. Açılan 289 fiili darbe davasının 270’i karara bağlanmıştır. Failler hak ettikleri cezalara çarptırılmıştır. Bakanlığımızca FETÖ konusunda iade süreçleri de büyük titizlikle sürdürülmektedir. FETÖ elebaşıyla ilgili 7 talep ABD makamlarına gönderilmiş ve 27 ayrı suçtan iade istenilmiştir. Bu taleplere ilişkin evrak uzun süredir ABD makamlarının önündedir. ABD ile Türkiye arasındaki ‘Suçluların Geri Verilmesi Anlaşması’ gereğince, talebin kabulü için iade istemine konu şüpheli ya da sanık hakkında yeterli suç şüphesinin bulunması kafidir. Adli mercilerimizin ortaya koyduğu deliller, iade hukuku bakımından yeterli ölçüde ve kesinliktedir. İade talepnamelerinde pek çok bilgi, belge ve delil gönderilmiştir. Ayrıca soruşturma ve kovuşturmalar kapsamında elde edilen yeni deliller de derdest dosyalar üzerinden muhataplarımıza teslim edilmiştir. Konu karşılıklı ziyaretlerde de ele alınmış ve defalarca anlatılmıştır" dedi.
CHP milletvekilleri, 'Yargı bağımsızlığında 141 ülke arasında 104. sıradayız', 'Hukuk öldü, ekonomi iflas etti', 'Yargı ne kadar güçlü ise devlet o kadar güçlü olur' yazılı pankartlar açarken, HDP milletvekilleri ise tutuklu eski milletvekillerinin fotoğraflarını sıraların önüne koydular.