AHMET AKBUĞA - E.MEHMET YILMAZ - ERSİN ÖZTÜRK
ERZURUM (İHA) - MHP’nin “Milli Değerleri Koru ve Yaşat” adı altında düzenlediği mitinglerin dördüncüsü, bugün "Birlik” temalı olarak Erzurum’da gerçekleştirildi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Başbakan raydan çıkmış, yoldan savrulmuş, çizgi ve kural dışına geçmiştir" dedi.
İstasyon Meydanı’nda düzenlenen miting yoğun ilgi görürken, çevre il ve ilçelerden gelen çok sayıda partili miting alanını doldurdu. Miting alanına partililerin yoğun ilgisi altında gelen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümeti eleştirdi.
“Öl de ölelim, vur de vuralım” sloganları eşliğinde kürsüye gelen MHP Genel Başkanı Bahçeli, “Özü doğru, sözü doğru, eli, sofrası açık, mazlumun yanında, zalimin karşısında olan yiğit Dadaşlarla kavuşmaktan heyecan duyuyorum. Kurtuluş yıllarımızda verdikleri mücadele ile Türkiye’ye örnek olan, 94 yıl önce ev sahipliği yaptıkları kongreyle Türk milletinin tarihine damga vuran Erzurumlularla kucaklaşmamıza vesile olan Cenab-ı Allah'a hamdediyorum. Erzurum’un her köşesine, her hanesine ve her insanına muhabbetlerimi gönderiyorum. Yarınki mübarek mübarek Beraat Kandili'ni kutluyorum, dualarınız kabulünü diliyorum. Önümüzdeki ay idrak edeceğimiz mübarek Ramazan-ı Şerif'inizi bugünden kutluyorum.Türkiye’nin 9 bölgesinde Milli Değerleri Koru ve Yaşat adı altında düzenlediğimiz açık hava toplantılarının dördüncüsünü birlik temasıyla Erzurum’da gerçekleştiriyoruz. Bugün Erzurum’da sizlerin şahitliğinde muazzam desteğiyle 'birlik' diyoruz, birlikte geleceğe yürüyoruz" diye konuştu.
"ONCA ACIYA BİRBİRİMİZE KÜSMEK İÇİN KATLANMADIK"
"Birlikteliğimizi bozmaya çalışanları bağışlayacak mısınız? Haramzadeleri unutacak mısınız? Türk milletinin birlikte yaşamak ülküsüne saldıranlara, fitne ve fesatlara izin verecek misiniz?" sorusuna, "Hayır" cevabını alan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşte dadaşlara yakışan da budur. Tercihim Türk milletine güven vermektedir, serhat boylarına umut saçmaktadır. Bu duruşunuz ihanet içerisinde bulunanlara korku salmaktadır. Bizim birlikteliğimiz baharla açan, sonbaharla solan, kış mevsiminde kuruyan bir ağaç değildir. Hamdolsun soyumuz bellidir, yönümüz bellidir, geldiğimiz yer bellidir, gideceğimiz ülkümüz bellidir. Geçmişimiz Bilge Kağan, Ertuğrul Gazi, Fatih'tir, Hacı Bayram'dır, Hacı Bektaş'tır. Bizim geçmiştir Mustafa Kemal'dir, Türkeş Bey'dir. Bundan eminim ki aynı kıbleye duran, aynı safa giren bedenler, aynı duaya amin diyenler aynı acıyla sızlayan gönüller, aynı hedefe ortak olan bakışlar, aynı Türkiye, aynı şiire, marşa, aynı hedefe eşlik eden yürekler bizi bir millet yapmıştır, sapasağlam kaynaştırmıştır. Bar oynayarak birlikteliğimizin tescili yüzyıllar öncesinden perçinleşmiştir. Horonla, zeybekle birlikteliğimiz pekişmiştir. Birbirimize küsmek ve hasım olmak için onca zorluğa, onca acıya katlanmadık. Tarihin bir döneminde bir dönem Recep Tayyip Erdoğan çıksın, bölücü örgüt Abdullah Öcalan ile iş birliği yapsın. Birlik beraberliğimizi mahvetsin diye bunları yaşamadık. Türk milliti bugünlere bugün için gelmedi. Dünümüzü unutalım, geçmişimizi silelim mi? Erzurumlu kardeşlerimizden ve Türk milletinden istenen nelerdir? Hainlerin el üstünde tutulması mıdır beklenen? Katillerin ödüllendirilmesi midir murat edilen?
Türk milleti inadına tek yürek, tek bilek olarak Başbakanın saymakla bir türlü varamadığı 36 etkin parçaya tamamen kapalıdır. Bu ezanlar ki susmayacak, bu bayrak ki inmeyecek. Başbakan boş yere avunmasın, kafasına göre kesip parçalamak istediği bir ortamı asla bulamayacaktır. Türk milletinin birliği çöpe atılacak kadar basit, yapay ve miadı dolmuş değildir. Dadaşlar bunun teminatıdır. Vicdanı hurdalığa dönmüşler Erzurum’un surlarından geçmeyi denemelidirler. İşte kudret buradadır, Erzurum'dadır. Hezeyanlara batan varsa gelsin Erzurum'u görsün. Dadaşlar yeni bir destan yazmak için hazır ve inançlıdır. Türk İslam'ın kalesi olmak için azimlidir. Dadaşlar Türk milletine kol ve kanat gerdirmemek için yeminlidir. Türkiye çaresiz midir? Hayır. Türkiye AKP’ye mahkum mudur? Hayır. Türk devleti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mahkum mudur? Hayır. AKP’ye oy vermiş Erzurumluları anlıyorum. Kararlarına saygı duyuyorum. Bir umut dediler, peşine düştüler. Yıllar yılı Başbakana katlandılar. Yıllar yılı AKP’ye destek verdiler. Olup bitenleri ne zamana kadar sineye çekecekler? Birliğimizin budanmasını ne zamana kadar sineye çekecekler? Kriz ve kaos üreten politikalarına ne zamana kadar sabır gösterecekler? Bayrağa bugün sahip çıkmayacaksak ne zaman sahip çıkacağız. BDP'ye, PKK’ya ne kadar dayanacağız? Birliğe dirliğe sahip çıkmak için daha ne beklenmektedir? Küpünü doldururken, kaldırırken sizsiniz. Hısımlar, dünürler, yandaşlar tıpkı darphane gibi para basarken garibanlık sizdedir. Bir lokma aşa, bir dilim ekmeğe talim olurken, çoluk çocuğunuz sorunlarla boğulurken, Başbakan Erdoğan'ın yandaşlarının, akrabalarının bir eli yağda bir eli baldadır. Başbakan ve vurguncu dostları bol sıfırlarla uğraşmaktadır. Bu reva mıdır sizlere, bu hak mıdır sizlere, bu layık mıdır sizlere. Madem hayır diyorsunuz, Başbakan Erdoğan'ın sonu görünmüştür. Madem kabullenmiyorsunuz, şikayetleriniz arşa varmıştır, AKP’nin bir daha geri gelişi olmayacaktır, bileti kesilmiştir. Erzurumdan vurulacak tokat Ankara'dan işitilmelidir. Erzurum'dan yakılacak birlik ateşi, milli ateş Washington, Erbil ve Kandil'de taş üstünde taş bırakmamalıdır. Çağrım AKP'ye oy veren Dadaşlaradır. Çağrım vatanını seven, milletine mensubiyet vatanseverleredir. Bu vurguna son verelim, bu bulanıklığı temizleyelim. Hep birlikte bu çöküşe dur diyelim. Birliğimize ve bütünlüğümüze sadakat gösterelim, güneşle aydınlatılmış ruhumuzla sahip çıkalım."
BİRLİKTE YAŞAMAYA KARARLI MISINIZ?
"Birlikteliğe var mısınız, birlikte yaşamaya kararlı mısınız, Başbakan Erdoğan'ı ensesinden tutup sandığa kilitlemeye hazır mısınız? Erzurum'un inanmışlığı, vefası bunların alayını sürükleyip paketleyip bir kenara atar" diyen Bahçeli, bugün Türkiye'nin bütünlüğü ve milletin birlikteliğinin tehlike altında olduğunu belirterek, "Hürmetle yad ettiğimiz kahraman Türk anasını ortaya çıkaran şartların bir benzeri bugün de karşımızdadır. Aziziye Tabyası'nda bıraktığı miras çarçur edilmektedir. Ülkemize yönelen tehditler o dönemle benzerlik göstermektedir. Vatanımızın bütünlüğü her tür risk ve tehdide açık bir hale gelmiştir. Benzerliğe bakınız, yine yabancı güçler içişlerimize karışmıyorlar mı, dört koldan ihanet yarışı içinde değiller mi? Başbakan bu tarihi Türk Baharı olarak değerlendiriyor, kara kışı bahar olarak görecek kadar aklını peynir ekmekle yemiştir. Öyle bir haykırmalısınız ki tüm dünya Erzurum'un İstasyon Meydanı'ndan çıkacak gür sesi işitmelidir. 1919'da Erzurum'da bir araya gelen kahramanlar, 'Vatan bir bütündür, parçalanamaz' demişlerdi. Türk milletinin birliğine, bütünlüğüne verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Önümüzde 1919'da olduğu gibi tanıdık bildik engeller vardır. O gün Türk milletine manda ve himaye arayanlar Türk milletinin karşısındadır. Zihinleri satılmış, vicdanları kirlenmiş mihraklar Türk milletçiliğin karşısında konuşlanmışlar. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Milliyetçi Hareket yenilmeden amaçlarına ulaşamazlar. Açtıkları musibet tezgahlarında siftah bile yapamayacaklar. Başbakan Erdoğan bundan dolayı panik halindedir. Hesap verme korkusu Başbakanı panikletmiştir. Başbakan raydan çıkmış, yoldan savrulmuş, çizgi ve kural dışına geçmiştir. İmralı canisi Başbakanın boynuna çuval geçirmiş, gözlerini karartmıştır, aklını başından almıştır. Bölücüler hiç olmadığı kadar özgüven elde etmişlerdir" ifadelerini kullandı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, yaşanan süreçte PKK'nın güçlendiğini öne sürerek, "Başbakan Erdoğan her gün televizyonlarda boy gösterirken PKK şehirlere üşüşmüş, Taksim'e çıkmış, İmralı canisi Başbakanı madara etmiştir" ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecini eleştiren Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"İmralı canisi yattığı yerden örgütünü yöneten bir konuma getirilmiştir. Başbakan bölücülere karşı sinmiştir. Türkiye, Türk vatanı ve Türk milleti üzerinde planlar yapılırken, alçakça oyunlar sahnelenirken Başbakan Erdoğan Taksim Gezi Parkı savaşçılarına savaş açmıştır. Önüne gelene hakaret yağdırarak sanal tehditlerle vakit geçirmektedir. Başbakan Erdoğan gerçekte milli iradeye en büyük hazımsızlığı gösterenlere, bölücülere karşı sessizdir. İmralı canisinin affedilmesine omuz verecek misiniz? Türkiyenin bir bölümüne Kuzey Kürdistan kini bulaştıranları hoş görecek misiniz? Mustafa Kemal'in Erzurum Kongresi'nde aldığı kararlar birliğimizin çimentosudur. Buna kimsenin gücü yemeyecektir. Türk milleti 29 Ekim 1923'te nihai sözünü söylemiştir. Bundan ödün verilmesi hiçbir şartta mümkün olamayacaktır. Aksini düşünenler bilsin ki tekrar Erzurum olur, tekrar Sivas olur, tekrar Sakarya olur kanatlanır, tekrar Dumlupınar olur ayaklanır, tekrar fetih olur, tekrar yurdumuzu alçaklardan siler süpürürüz."
"Başbakan Erdoğan her gün televizyonlarda boy gösterirken PKK şehirlere üşüşmüş, Taksim'e çıkmış, İmralı canisi Başbakanı madara etmiştir" ifadelerini kullanan Bahçeli, konuşmasının devamında Başbakana seslenerek, "Biliyorum yarın burada olacaksın. Gezi Parkı'nı bahane ederek sokaklara çıktın. İstanbul'un fethinin 600. yıl dönümü hedefimizi partine mal ettin. Erzurum'a geleceğimizi duydun, ne yaptın, ne ettin burada açık hava toplantısı yapmaya karar verdin. Gömlek değiştirdim diye yutturmaya çalıştın. Senin taklitçilikte üstüne yoktur. Siyasi dolandırıcılıkta rakibin görülmemiştir. Meydanlar herkese açıktır ancak burada dürüst konuşmalısın, açık olmalısın, ahlaklı hareket etmelisin. Hiçbir yerde bahsetmediğin, bahsedemediğin şu sözde Kuzey Kürdistan'ı gel de Dadaşların huzurunda bir açıkla da görelim. Sayın Erdoğan, bu Kürdistan neresidir, kuzeyi nereleri kapsamaktadır, güneyi, batısı, doğusu nereye kadar uzanmaktadır? Erzurum Kuzey Kürdistan'a dahil midir? Gel de bu meydana Dadaşlara söyle bakalım. Bu konuda bir söz mü verdin, bu hususta bir umut mu uyandırdın? Süreç ihanetinin ikinci aşamasına geçme hazırlığı yaparken BDP'li bölücülerle görüşmelerinde bu konu gündeme geldi mi? Taksim'de eylemcilere çapulcu derken, genç kardeşlerimizi düzeni bozmakla eleştirirken bölücülere ne yaptığının farkında mısın? Kamu düzenenini yok etmeyi aklına koyanları neden es geçiyorsun? Taksim'den vatan taksimi çıkarmak mı istiyorsun, bunların cevabını dadaşlara vermelisin. 3.5 yaşındaki torununu, 'Dik dur eğilme' derken bari onun geleceğini karartmamalısın, yüzünü kara çıkarmamalısın. Duran adamları değil, bölen, kesen, doğrayan öldüren adam müsveddelerine kafayı takmalısın. Duranlara değil koşanlara, bölmek için hazırlanan, kan dökmek için fırsat kollayanlara karşı akıllı olmalısın. Şahsını gözden geçirmelisin. Tencere çalanlara değil, milletin birliğini, hazinesini çalanları görmelisin. Bölücülere, teröristlere, şerefsizlere gelince yan çizmekte çamura yatmakta, görmezlikten gelinmektedir" açıklamasını yaptı.
‘ÇÖZÜM MHP’DİR’
Erzurum'da partisinin düzenlediği ‘Birlik Mitingi’nde konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Başbakan Erdoğan Türkiye’nin başına musibetleri tek tek çekmektedir. Bölücüler önce Ankara’da, sonra Diyarbakır’da, daha sonra Erbil ve Avrupa’da bağımsız Kürdistan kurmak için zemin oluşturmaktadır. Kandil fitnesinden açıklama üstüne gelmektedir. Kurşun gibi sözler. Türkiye etkin bölücülüğün kapanına sıkışmıştır. 3. köprünün ismiyle mezhep kaşınmaktadır. Husumet çemberi daralmaktadır. Önüne gelenle çatışmaktadır. Doğruları halkımızla paylaşmalısın, televizyonda dedikodu yapmakla meşgul olmayacaksın. Başbakan Erdoğan zalimliğini, gaddarlığını, milli irade hırsızlığını genişletmektedir. Bunlar haksızlıktır, Türk milletine, Dadaşlara hakarettir. İcazet, ikmal ve istismar üzerine siyaset yapmıştır. Başörtü, imam hatip etkin ve mezhep tartışmasını kışkırtmıştır, yoksulluğu kullanmış, yoksulluğu azdırmıştır. Mağduriyet rolüne çok alışmış ve rolü kendine yakıştırmıştır. Mağdur vatandaştır, mağdur Erzurumlu’dur. Mağduriyeti gel de Erzurum yaylalarında gör. Tükenen hayvancılığına ağlayanları Erzurum’da gör. Mağduriyeti bir lokma ekmek için yaban illere göçen Erzurum Garı’nda, otogarında gör. Emekli mağdurdur. Tarlaları terk etmiştir. Yokluğun sıkıntısı, yoksulluğun acısını yaşamaktadır. Çözüm Milliyetçi Hareket’tir. Başbakan’a Erzurum ayar vermeli, uyarmalı ve haddini bildirmelidir” dedi.
Başbakan Erdoğan’a ‘Teyo Pehlivan’ benzetmesinde bulunan Bahçeli, “Nevruz günü Diyarbakır’da tek bir bayrak olmasını dert etmeyen, herkesi bayrak asmaya çağırması son çırpınışlarıdır. Tavsiyemiz utanman kaldıysa af dilenmeli, özür dilenmeli. Erzurum’un Teyo Pehlivan’ı Ankara’da. Merak ediyorum yarın Dadaşlar’ın yüzüne nasıl bakacaksın, hangi yalanları söyleyeceksin. Erzurumlu kardeşlerim birliğinizi korumaya söz veriyor musunuz? Vatanınızı korumaya söz veriyor musunuz?” diye konuştu.