3’üncü Doğu Anadolu Organ Nakli Günleri toplantısında organ bağışının önemine dikkat çekildiğini kaydeden Atatürk Üniversitesi Organ Nakli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gürkan Öztürk, iki gün boyunca süren toplantıların Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nde ki organ bağışının artırılmasına yönelik olduğunun altını çizdi.
Organ naklinin bir tedavi yöntemi olduğunu belirten Öztürk, organ bağışı anlamında Erzurum’un iyi bir yerde olmadığını belirtti. Erzurum ve bağlı iller bağlamında yıllık olarak sadece 7-8 tane organ bağışı aldıklarını vurgulayan Öztürk, başka merkezlerden ve bölgelerden alınan destek ile yılda yaklaşık 70-80 organ nakli yaptıklarını söyledi. Öztürk, “Yani aldığımızdan fazlasını naklediyoruz” dedi
TOPLANTIYA YOĞUN KATILIM
3’üncü Organ Nakli Günleri toplantılarının amacına değinen Öztürk, “3. doğu Anadolu Organ Nakli Günleri dediğimiz zaman bildiğiniz üzere bunun 1’incisi ve 2’incisi de var. 3’üncü Organ Nakli günleri ile alakalı toplantı yapmamızın öncelikli olarak 2 tane sebebi var. 1’incisi bölgemizde organ bağışı, diğer bölgelere oranla daha düşük. İnsanlar vefat eden akrabalarının organlarını bağışlamak istemiyorlar. Toplantıya gelen katılımcılar içerisinde organ bağışı ile uğraşan ve organ bağışını aktif olarak takip eden arkadaşlarımız vardı. Bahsedecek olursak, birinci gurup koordinatörler, yoğun bakım çalışanları, ikinci grup ise organ alıcısı hastalarla ilgilenen diyaliz hemşireleri katıldı. Bunun dışında yurtdışından Prof. Dr. Şükrü Emre gibi yıllarını organ nakline, karaciğer nakline vermiş önemli isimler katılım gösterdi” diye konuştu.
TOPLANTIDA NELER KONUŞULDU?
Konuya ilişkin yetkili, konusunda uzman kişilerin toplantıda fikir alışverişlerinde bulunduklarını söyleyen Öztürk, “Toplantının 1’inci bölümünde bölgemizde yani bölgemiz derken Erzurum, Samsun, Trabzon, Malatya, Gaziantep, Van, Elazığ, Diyarbakır Büyükşehir Belediyeleri ve çevre illerde organ bağışının durumu nedir, organ bağışı bu bölgelerde nasıl artırılabilir ile ilgili bu bölgede yetkili insanlar konuştu. Bir fikir alışverişi oluşturuldu. Daha sonra nakil olacak hastalarla ilgili genel sorunlar konuşuldu. Böbrek nakil olan hastalarımız da, karaciğer nakli olan hastalarımızda durum nedir, en son neler yapıldı. Toplantının 2’inci bölümünde de daha detaya inilerek karaciğer nakli yapılan hastalarda, hem ameliyat esnasında ki anestezi, hem de ameliyat sonrasında ki yoğun bakım süreci konuşuldu. Dolayısıyla bu konularda da konunun profesyonelleri tarafından fikir alışverişleri yapıldı” ifadelerini kullandı.
TOPLANTININ AMACI; ORGAN BAĞIŞINI ARTIRMAK
Gerçekleştirilen toplantıların doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesi’nde ki organ bağışını artırmak amacında olduğunu ifade eden Öztürk, “Bu yaptığımız toplantıların 1’inci amacı Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve Karadeniz Bölgesi’nde organ bağışını artırmak. Karadeniz Bölgesi’nde organ bağışı çok iyi bir durumda. Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise bu durum çok düşük. Neler yapabiliriz bunlar üzerinde çalışıyoruz. 2’incisi bizim bölgemizde Atatürk Üniversitesi çok ciddi bir organ nakli faaliyeti yürütüyor. Bu faaliyetlerini yürütürken karşılaştığımız sıkıntılar neler? Bir hastaya karaciğer ve yahut böbrek nakledilecekse ne gibi sıkıntılar ne gibi problemlerle karşılaşılıyor bunları konuşarak, çözümler üretmeye çalışıyoruz. Ve kendimizi dünyanın, Türkiye’nin ileri gelen konunun uzmanı kişileriyle yargılama, tartışma imkânı bulduk. Dolayısıyla bu bizim için büyük bir avantaj oldu. Toplantıya Atatürk Üniversitesi ev sahipliği yaptı. Rektörümüz Prof. Dr. Ömer Çomaklı’nın ukdesinde gerçekleşti. Hem üniversitemiz, hem organ nakli merkezimiz, hem de Türkiye Organ Nakli Kuruluşları Koordinasyon Derneği işbirliğinde ortaklaşa yapılan bir toplantıya imza attık. Bu yapmış olduğumuz 3’üncü toplantı oldu. Her yapılan toplantı ile bir öncekine göre daha fazla verim alıyoruz. İnsanlara şunu duyurmak istiyoruz; 1-organ bağışında çalışan insanların problemlerini dinleyelim ve organ bağışını artıralım. 2-Atatürk Üniversitesi’nde organ nakli yapılmaktadır, bu organ nakli faaliyetlerini yürütürken de insanlarımız bunu bilsinler ve burada nakil olsunlar. Vereceğimiz hizmet beraberinde de hem hizmetin kalitesini artıralım, hem insanlarımızın sıkıntılarını çözelim. Toplantıda da bunları düşündük, bunları konuştuk” diye söyledi.
ERZURUM’DA ORGAN BAĞIŞLANMIYOR
Organ bağışı bakımından Erzurum’un iyi bir yerde olmadığını belirten Öztürk, insanların organlarını bağışlamadıklarını ifade ederek, “Organ bağışı bağlamında baktığımız zaman Erzurum çok iyi bir yerde değil. Çünkü insanlarımız organ bağışlamıyorlar. Bunu çeşitli platformlarda hem Sağlık Bakanlığımızın yetkilileri anlatmaya çalışıyorlar, artırmamız lazım. Baktığımız zaman organ nakil bir tedavi yöntemidir. Bu güzel bir tedavidir ve sizin hastanenizin, kurumunuzun bulunduğu düzeyi göstermesi açısından da önemlidir. Bir hastanede organ nakli yapılabiliyorsa o hastane iyi bir düzeydedir, çünkü organ nakli karmaşık ve ciddi kalite gerektiren bir tedavi yöntemidir. Genel olarak yıllık nakledilen karaciğer ve böbrek sayılarına baktığımızda üniversitemiz, hastanemiz iyi bir durumda. Türkiye’de belirli sayılı bir yerimiz var. Hizmet kalitesi açısından da baktığımız zaman Türkiye’de herhangi bir merkez ile çok rahat ve iyi bir düzeyde yarışabilecek durumdayız. Dolayısıyla insanlara bu hizmeti sunarken kaliteyi de beraberinde sunuyoruz” dedi.
“ORGAN NAKLİNDE İYİ BİR YERDEYİZ”
Sayısal verilere değinerek Erzurum’da organ bağışının oldukça az, organ naklinin ise başka bölge ve merkezlerden alınan destek ile iyi bir durumda olduğunu kaydeden Öztürk, “Sayısal verilere baktığımızda bizim bölgemizde yani Erzurum ve bağlı iller bölgesinde yıllık ortalama olarak 7-8 tane organ bağışı alıyoruz. Bu çok düşük bir rakam. Ama bizim yaptığımız organ nakillerine bakacak olursak yılda 70-80’ni buluyor. Yani aldığımızdan fazlasını naklediyoruz, dolayısıyla başka bölgelerde, merkezlerde takılmayan organları kullanıyoruz. Hem de bu bizi canlı vericilik karaciğer ve böbrek nakline itiyor. Bizim Türkiye’de genel olarak yapılan nakillerin çok ciddi bir kısmı canlı vericilerden yapılıyor. Dolayısıyla organ bağışı sayısı olarak çok düşük fakat organ nakli bağlamında çok iyi bir yerdeyiz. Canlı vericiler üzerinden organ nakli yapıyoruz. Buda bizim gücümüzün geldiği nokta fakat biz bunu istiyor muyuz hayır. Biz istiyoruz ki, insanlar kaybettikleri yakınlarının organlarını bağışlasınlar başka hayatları kurtarsınlar” ifadelerine yer verdi.