ELİF HASANÇEBİ
ERZURUM (İHA) - Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikası (BEM-BİR-SEN) Genel Başkanı Mürsel Turbay, “Son günlerde batı merkezli güç odakları ve onların içimizdeki işbirlikçileri Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar” dedi.
BEM-BİR-SEN 5. Bölge Eğitim Semineri Erzurum Şube Başkanlığı’nın ev sahipliğinde yapıldı. Palandöken Xanadu Otel’de gerçekleştirilen seminere, Genel Başkan Mürsel Turbay, Genel Başkan Yardımcıları Recayi Karslı, Menedi Sevinç, Gürkan Alper, Erzurum Şube Başkanı Elimdar Aydemir ile bölgedeki şube başkanları ile işyeri temsilcileri katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Mürsel Turbay, ülke gündemi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Turbay, Gezi ve ODTÜ olayları ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan olayının ve dershanelerin kapatılması konusunun bile ülke gündemine bir yerlerde düğmeye basılarak sokulmaya çalışıldığını ifade etti.
ABD, İSRAİL VE İRAN PANİK İÇERİSİNDE
Üç yıl önce de yine Türkiye’nin dış politikada ekseninin kaydığı yönünde yaygara koparıldığını ileri süren Turbay, “Şimdi yine Türkiye ve Türk politikasına yeniden ayar verilmeye çalışılıyor. Son günlerde dış basında çıkan Türkiye aleyhtarı haberler, raporlar, finans kuruluşlarının açıklamaları, işlerin iyi gittiği Türkiye’nin aleyhine bir kampanya çabası oluşturmak içindir. Öyle ki ABD, İsrail ve İran üçgeninde bir panik havası oluşturulmuş durumda. Paniğin sebebi ise, Türkiye üzerindeki güçlerini kaybettiklerini görmüş olmalarıdır.” dedi.
“Uluslararası istihbarat örgütlerine Türkiye'de hayat hakkı tanımayan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı dillerine dolamaları bu yüzdendir.” diyen Turbay, “Hakan Fidan'ı açıkça tehdit bile ettiler. ‘Bir sabah, arabasında özel bir sürprizi (bomba) hak ediyor.’ dediler. Gezi olaylarıyla başbakanı düşüreceklerini sananlar, şimdi kurmayları aracılığıyla yıpratma politikası gütmeye başladılar. Tabi bunların hiçbiri nedensiz değil. Örneğin, 4 milyar dolarlık füze ihalesinin ABD’li şirket yerine, 500 Milyon Dolar daha düşük fiyat veren ve teknoloji transferini kabul eden Çin firmasına verilmesidir.” diye konuştu.
DÜNYAYA BORÇ VEREN BİR TÜRKİYE İSTEMİYORLAR
Türkiye’ye yönelik eleştirilerin asıl hedefinin farklı olduğunu kaydeden Mürsel Turbay, “Darbeleri yargılayan bir Türkiye istemiyorlar. Yabancı yatırımcının korkup kaçmasını istiyorlar. IMF prangasından kurtulmuş bir Türkiye, onları rahatsız ediyor. Dünyaya borç veren bir Türkiye’den rahatsızlar. Eksik ya da hatalı ancak istikrarlı bir dış politika yürütülmesinden de rahatsızlar. Türkiye’nin hem kendi içinde, hem de dünyadaki oyun kurucu hamlesinden rahatsızlar.” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE’DE YENİ BİR SİYASET DÖNEMİ BAŞLADI
Türkiye'nin seçim maratonu öncesinde yeni bir siyaset döneminin başladığını ifade eden Türbay, seçimi çözüm sürecinin ve gezi eylemlerinin etkilerinin belirleyeceğini söyledi.
Devletçi reflekslerle halktan uzaklaşan bir siyaset yapısının artık Türkiye'ye uymadığına dikkati çeken Türbay, "Siyaset kurumu artık halkın demokratik taleplerine eskisi gibi kulak tıkamıyor. Siyaset artık bir müzakere ve uzlaşma zemini haline gelmeli. Sadece düzenin devamını öngören, halkını önemsemeyen, devletçi siyasetin yerine, insan hak ve özgürlükler odaklı bir siyaset anlayışı yerleşmelidir. Bunun güzel örneklerini de yaşıyoruz. Darbe ve darbe girişimleri yargılanıyor. 28 Şubatçılar hesap veriyor. Bunların sivil ayakları da mutlaka hesap vermelidir. İnancı gereği örtünen başörtülü hanımların okumalarına, çalışmalarına hayat hakkı tanımayan kanunsuz başörtüsü yasağı kaldırıldı. Bunun anaya ile de desteklenmesini bekliyoruz." şeklinde konuştu.
SENDİKALAR KENDİLERİNİ GÜNCELLEMELİ
Sendikal hareketlerin de kendini sorgulaması ve yeni bir bakış açısı ile kendini güncellemesi gerektiğinin altını çizen Turbay, sözlerine şöyle devam etti: “Dünün salt ideolojik sendikal anlayışları, miadını doldurmuştur. Kendi medeniyet değerlerine dayanmayan bir sendikacılık tarihin çöplüğüne gitmeye mahkumdur. Bugün yaşadığımız da aslında budur. Dünün çok güçlü sendikaları güç kaybederken, yeni sendikal anlayışın temsilcisi olan bizler giderek büyüyoruz ve kurumsal sendikalar haline geliyoruz. Sendikalar sadece ‘istemeyiz, yaptırmayız, yakarız, yıkarız’ demek yerine yeni dönemde çalışma hayatına ilişkin politikalar üretmeli, alternatifler oluşturmalıdır. Medeniyet değerlerimize bağlı sendikacılık yapanları bu süreçte bekleyen çeşitli tehlikeler var. Sayısal olarak büyüyen sendikalarımızın ekonomik güçleri de artmaktadır. Bu durum eğer sendikalarımızda konformizme neden olursa bu büyük bir tehlikedir. Şartlarımız ne kadar iyileşirse değerlerimizin bize yüklediği sorumluluklarımız da o kadar artmaktadır. Bizler baştan itibaren sendikacılık yaparken mütevazi olmayı, yalana ve talana tenezzül etmeyen bir sendikacılık yapmayı, ihlasla ve samimiyetle mücadelemizi yürütme kararlılığında olmamız gerekir. Şükürler olsun ki bizler hâlâ baştaki samimiyetle sendikacılık yapmaya devam ediyoruz.”
GENEL BAŞKAN YARDIMCILARI VE ŞUBE BAŞKANLARI SUNUM YAPTI
Turbay’ın konuşmasının ardından BEM-BİR-SEN Erzurum Şube Başkanı Elimdar Aydemir ile birlikte Erzincan, Ağrı, Elazığ, Ardahan, Iğdır, Kars şube başkanları illerindeki çalışmaları hakkında bilgi verdiler.
Seminerde daha sonra Genel Başkan Yardımcıları, Recayi Karslı, Medeni Sevinç ve Gürkan Alper birer sunumla sendikacılık, teşkilatçılık ve sendikalaşma ile mali konularda katılımcıları bilgilendirdiler.
Seminer, katılımcılara sertifikalarının dağıtılması ve toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.