Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde ile bir araya geldi. Bakan Çavuşoğlu, “Siz kimden aldığınınız yetki ile Türkiye’nin Suriye’den çekilmesini istiyorsunuz, ya da Türkiye’yi uyarıyorsunuz?” Suriye’deki rejim İsveç ya da Avrupa birliğine böyle bir yetki mi verdi" dedi.
Çavuşoğlu, İsveç’in AGİT dönem başkanlığı ve faaliyetlerini destekleyeceklerini vurgulayarak, “Bugün Avrupa Birliği’nin (AB) genişleme dahil bir çok noktada kararlar alması gerekiyor ve bu konuda da zorlandığını görüyoruz. Türkiye AB üyelik sürecinde eğer AB bizimle dürüst bir şekilde müzakere etmek istiyorsa, tüm kriterleri yerine getirmeye hazırdır. Eğer Türkiye kriterleri yerine getiremezse o zaman AB, Türkiye’yi rahat eleştirebilir veya istediğini söyleyebilir ya da durdurabilir. Ama bazı siyasi engelleri de ortadan kaldırmamız lazım. Tabi AB, Avrupa’nın ya da bölgemizin tek örgütü değil. Avrupa Konseyi’nde de İsveç ile yakın iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Diğer taraftan her iki ülke de AGİT için aktif iki üye ülke. 2021 yılı başında İsveç, AGİT dönem başkanlığını Arnavutluk’tan devir alacak. Bugün dönem başkanlığında neler yapılabilir? Hangi çalışmaları beraber yürütebiliriz? Biz nasıl destek verebiliriz, bunları konuştuk” ifadelerini kullandı.
“AZERBAYCAN’IN DEVLET OLARAK DA, MİLLET OLARAK DA YANINDAYIZ”
Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan çatışmada ateşkesi bozan tarafın Ermenistan olduğuna dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, “Moskova’da tesis edilen ateşkesten sonra bile Ermenistan sivillere saldırmaya devam etti ve çok sayıda sivil şehit var Azerbaycan’da. Minsk Eş Başkanları’nın bu sorunu çözmek için bugüne kadar somut bir adım atmadığını, atamadığını söyledik. Minsk Grubu olarak, 9+2, 6 tane daha üye ülke var, artı Minsk 3’lüsü, artı Azerbaycan ve Ermenistan var. Belki Minsk grubu olarak özel bir toplantı yapmamıza gerek var bunu da bugün dile getirdik. Minsk Eş Başkanlarının da bir rapor vermesi lazım. Bugüne kadar ne yapıldı, neden olmadı, kimden kaynaklanıyor ve artık adım atmamız gerekiyor. Bu sorunun artık tek çözüm yönteminin Ermenistan’ın, Azerbaycan topraklarından çekilmesi olduğunu defalarca söyledik. Biz her şartta Azerbaycan’ın alacağı kararları destekleyeceğimizi, hem masada hem sahada, söyledik. Bugün de söylüyoruz. Elbette çözümden yanayız ve çözümün de parametresi belli. Ama her hal ve şartta kardeş Azerbaycan’ın devlet olarak da, millet olarak da yanındayız” şeklinde konuştu.
“SİZ KİMDEN ALDIĞININIZ YETKİ İLE TÜRKİYE’NİN SURİYE’DEN ÇEKİLMESİNİ İSTİYORSUNUZ”
İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’nin “Türkiye’yi Suriye’den çekilmesi için uyarıyoruz” sözlerine cevaben konuşan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “Türkiye’yi Suriye’den çekilmesi için uyarıyoruz.' Bir kere diplomaside bu ifadeyi kullanmak tepeden bakmacı bir yaklaşımdır. O kelime yanlış. Ama şimdi şunu sormak istiyoruz; Siz kimden aldığınınız yetki ile Türkiye’nin Suriye’den çekilmesini istiyorsunuz, ya da Türkiye’yi uyarıyorsunuz? Suriye’deki rejim İsveç ya da Avrupa Birliği'ne böyle bir yetki mi verdi? Biz her katıldığımız toplantıda, Soçi, Astana, Cenevre toplantılarında İdlib ile ilgili ortaya çıkan tüm metinlerde bir şeyi vurguluyoruz. Suriye’nin sınır ve toprak bütünlüğü. Biz Suriye’yi bölmek istemiyoruz. Ama siz Suriye’yi bölmek isteyen PKK’lılara destek olmak için Türkiye’ye 'çekil' diyorsunuz. Uluslararası hukukta bu var mı? Peki 'İdlib’den de çekil' diyor musunuz Türkiye’ye, ya da DAEŞ’den temizlediğimiz bölgelerden 'çekil7 diyor musunuz Türkiye’ye, hayır. Neden? Çünkü İdlib’den çekilsek 3 milyon daha mülteci Türkiye’ye gelecek oradan da Avrupa’ya gidecek. Nereden çekilmemiz lazım? PKK’dan temizlediğimiz alanlardan Türkiye’nin çekilmesi lazım. Şimdi kimin adına bir kere uyarıyorsunuz? Bu birincisi. İkincisi, neden 'O bölgelerden çekil Türkiye' diyorsunuz?” açıklamalarında bulundu.
“NE OLURSA OLSUN YUNANİSTAN YA DA RUM KESİMİNİN HER YAPTIĞI HAKLIDIR ANLAYIŞI DOĞRU DEĞİL”
Kıbrıs’ın egemen hakkı konusunda hakça paylaşımdan yana olunduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, “Kıbrıs Türklerinin haklarından neden bahsetmiyorsunuz? İsveç olarak, İskandinav ülkeleri olarak, insan haklarından, haktan, hukuktan bahsediyorsunuz ki, biz göreceleri olarak İskandinav ülkelerini, İsveç dahil örnek gösteriyoruz. Peki Kıbrıs Türklerinin hakları ne olacak? Hidrokarbon kaynakları konusunda onların hakları yok mu? Neden hakça paylaşıma vurgu yapmıyorsunuz, bunu yapabiliyor musunuz, hayır. Neden? Demin siz de vurguladınız, AB içerisindeki dayanışma anlayışı yüzünden. Şimdi dayanışma doğru olan yerde faydalı. Ama haksız olan bir yerde dayanışma insanı kör eder, AB’yi de kör eder ve adaletten uzaklaştırır. Haksız yerde dayanışma içinde olmayalım. 'Ne olursa olsun Yunanistan ya da Rum Kesiminin her yaptığı haklıdır' anlayışı doğru değil. Yunanistan Ege Denizi’nde bu kadar göçmeni ayrım yapmaksızın öldürürken, botlarını batırırken, geri iterken neden bir kere olsun Yunanistan’ı eleştirmiyorsunuz? Madem bu kadar hassassınız insan hakları konusunda, onlar insan değil mi? Çünkü Yunanistan Avrupa’ya göç gelmesini engelliyor. Neden? Çünkü Yunanistan AB üyesi ve dayanışma ruhu var engelleyemeyiz” ifadelerini kullandı.
“DİYARBAKIR’DA 1 YILDIR ÇOCUKLARINI BEKLEYEN ANNELERE BİR GİDİN, BİR KONUŞUN”
AB’nin Kürtleri ayrıştırma konusunda sadece belli bir kesime destek çıktığını vurgulayan Çavuşoğlu, “Siz de bir annesiniz. Sizden rica ediyorum, Diyarbakır’da 1 yıldır çocuklarını bekleyen annelere bir gidin, bir konuşun. Onlar da Kürt kadın. Onlar da eli öpülesi Kürt anneler. Siz de bir annesiniz. Neden hep Kürt deyince, PKK’lıları, YPG’lileri, efendim bu listeye girmedi SDG veya onları destekliyorsunuz? Diğer Kürtlerin ne günahı var, onlar haksızlığa uğruyor, onlara da destek verelim. Onları da dinleyelim. Görün anlatsınlar PKK nasıl bir terör örgütü” şeklinde konuştu.