TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, 2018 Yılı Merkezi Yönetim Türk Dil Kurumu Bütçesi üzerinde görüşlerini paylaşan AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Türkçe’nin yozlaşması, bozulmaya çalışılması karşısında top yekun ve şuurlu bir mücadele yapılması gerektiğine işaret etti. Konuşmasında tedbir önerilerinde bulunan Milletvekili Aydemir, Türkçenin korunması yalında Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve edebiyatı bölümü öğrencilerine istihdam imkanı sağlanması, yazılı ve görsel basın organlarında musahhih olarak çalıştırılmaları önerisinde bulundu.
AYDEMİR YOZLAŞMAYA DİKKAT ÇEKTİ
Birtakım çevrelerce Türkçenin yozlaştırılmaya çalışıldığını belirten Milletvekili Aydemir, ’Dilimiz her şeyimizdir, irfanımızdır, izanımızdır, haysiyetimizdir, namusumuzdur. Bu sebeple, onun bozulmasına, bozdurulmasına kata göz yumamaz, ona yapılan saldırılara asla sessiz kalamayız, kalmamalıyız. “ ifadesini kullandı.
TABELALARDAKİ YABANCILAŞMA FURYASI
Özellikle işyeri tabelalarındaki yabancılaşma ve sanal ortamdaki Türkçe kullanışındaki yanlışlara değinen Milletvekili Aydemir, ‘Bugün güzel Türkçemiz “sanal” diye adlandırılan elektronik iletişim ortamında katledilmektedir. Bugün çarşılarda, pazarlarda güzel dilimiz yabancı tabelalarla yok edilmektedir, bugün Türkçemiz, medyada hoyrat bir üslup ve şuursuz bir yaklaşımla hafife alınmaktadır. Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünün de dikkatine sunuyorum özellikle bu satırı. ‘ dedi.
AYDEMİR: ‘TÜRKÇENİN KORUNMASI, HEPİMİZİN VAZİFESİDİR’
Türkçe’nin yozlaşması, bozulmaya çalışılması karşısında top yekün ve şuurlu bir mücadele yapılması gerektiğine işaret eden Milletvekili Aydemir, ‘Bu mesele yalnızca Türk Dil Kurumunun meselesi de değildir, hepimizin, herkesin meselesidir bu mevzu. Zira, dedik ya, dilimiz onurumuzdur, zira dilimiz millî şahsiyetimizdir, zira dilimiz benliğimizdir. Güzel Türkçemize yönelik bu saldırıları hafife almak, binlerce yıllık tarihimizi de yok saymaktır. Güzel Türkçemizin korunması konusunda gösterilecek aymazlık, insanlığa Türkçe sevgi mesajları veren Yunus'un, beşeriyete insan muhabbeti ekseninde buluşma çağrısı yapan Mevlana'nın da ruhunu muazzep kılar. Buna ne sessiz kalırız, ne de tahammülümüz olur, olmamalıdır. Zira Türkçemiz izzetinefsimizdir. ‘ dedi.
YABANCI MENŞELİ TABELALARLA MÜCADELE VE BÜYÜKŞEHİRLERE ÇAĞRI
Caddelerde yabancı ülkelerde olduğumuz izlenimi uyandıran tabelaların kaldırılması için yabancı tabelalara yüksek vergi getirilmesi, özellikle Büyükşehir Belediyeleri özelinde tabela kirliliğiyle mücadele edecek uzmanlardan müteşekkil bir kurulun oluşturulması gerektiğini söyleyen Milletvekili Aydemir, ‘Türkçemizi yok sayan tabela kirliliğine karşı topyekûn bir mücadele başlatmak önceliğimiz olmalıdır. Bu hâli geçen yıl da gene bütçe görüşmelerinde kayda geçmiştim. Hakikaten ihtiyaçtır. Dolayısıyla ne kadar vurgulasak, ne kadar altını çizsek yetmez. Ta ki sonuç alıncaya kadar bunu dile getirmek lazım. Bütün belediyelerimiz bu konuda müteyakkız olmalı demiştik, yine diyoruz. Özellikle büyükşehirlerde tabela kirliliğiyle mücadele edecek ekipler kurulmalı, bu heyetin içinde mutlaka Türkçe konusunda uzman şahsiyetler bulunmalıdır. Bizi ifade etmeyen ve bizden bir mana taşımayan tabelaları tercih edenlere yönelik önce bilgilendirme, ısrar hâlinde ise cezai müeyyide uygulanmalıdır. Bu noktada şu notu düşmeyi özellikle bir vecibe addediyorum. Bunun Avrupa ülkelerinde uygulamaları var, şu anda cari olan, geçerli olan uygulamaları var, müeyyide noktasında diyorum. ‘ dedi.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI MEZUNLARI İÇİN ÖNERİ
Medyada Türkçe’nin yanlış kullanımına da değinen Milletvekili Aydemir, ‘Türk Dil Kurumunun bilgilendirme ve gündem oluşturma mesaisi içinde medyaya yönelik özel bir girişim başlatılmalı, gazetelerde, web sitelerinde musahhih deniyor- düzeltici, tashih edici çalıştırılması şartı getirilmesine yönelik bir çaba sarf edilmelidir. Bu noktada bir özel bahis açmak isterim.. Türk dili ve Edebiyatı bölümü mezunu çok sayıda arkadaşla muhatap oluyoruz hayatın herhangi bir sahasında. Bunlar öğretmenlik formasyonu alamamış olanlar yahut öyle olsa da öğretmen olamamış olanlar, bunlar için birtakım kurumlarda, gazetelerde hususen kadro açılmasına dönük bir öneri, bir teklif getirilemez mi? Oralarda, gazetelerde. Gazetecilik yaptığım için biliyorum ben, gazete işlettiğim, gazete çalıştırdığım için. Çok yerli yerinde bir hâl olur. İletişim fakültesi mezunları için gazetelerde istihdam öngörüldü ama Türk dilini sahici bir hâlde kullanma adına da böyle bir teklifte bulunuyorum ben. Türk Dil Kurumu buna öncü olabilir. Türk dili ve edebiyatı bölümü mezunlarının gazetelerde yahut başka kurumlarda istihdamına dönük bir teklif. ‘dedi.
AYDEMİR’İN ÖNERİLERİ
Türkçenin korunması noktasında RTÜK’e de görev düştüğünü ifade eden Milletvekili Aydemir, ‘Türk Dil Kurumu ve Radyo Televizyon Üst Kurulu ortaklaşa bir kurul oluşturmalı, görsel medyada Türkçenin korunması konusundaki aymazlığa dur demelidir. ‘diyerek önerilerini şöyle sıraladı:
‘Türk Dil Kurumu ve Türk Patent Kurumu iş birliğine girmeli, patent, marka, faydalı model başvurularında Türkçe isim mecburiyeti getirilmelidir.
Güvenli internet modeliyle bir ilki başaran Bilgi Teknolojileri ve iletişim Kurumuyla Türk Dil Kurumu mütehassısları bir araya gelerek sanal ortamı dil hassasiyeti konusunda uyarıcı bir çalışma başlatmalıdırlar.
Bu güzide kurumumuz, özellikle belediyeler ölçeğinde, sokak ve cadde isimleri konusunda bir tarama çalışması yapmalı, güzel Türkçemize uymayan, bizim manamızı kaydetmeyen isimlerin kullanılmaması konusunda bir hassasiyet sürecine öncülük etmelidir.