AK Parti Erzurum Milletvekili Aydemir Dışişleri Bakanlığı 2020 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki sunumunda, ‘Sahada olacağız, biz artık “Sin külahın kimse görmesin.” politikasında olamayız, olmadık çünkü AK Parti’nin yaklaşımı edilgen değil “Biz varız.” diyen bir yaklaşımdır ve bunun en mütebariz görüntü yeri de Dışişleri Bakanlığı olmuştur. ‘ dedi.
TARİHİ YAKLAŞIM
Türkiye’nin her alanda olduğu gibi Dışişlerinde de tarihe geçecek bir yaklaşım sergilediğine işaret eden Milletvekili Aydemir, Merhum Dışişleri Bakanı Mümtaz Turhan’ın görev dönemindeki bütçe görüşmelerini tutanaklarla ortaya koyarak, dışişleri bazında bugün gelinen noktanın iftihar verici olduğunu kaydetti.
‘BU BİR SÜNNETULLAH GEREĞİDİR’
Milletvekili Aydemir, ‘Her vesile altını çiziyorum ki geçmişe projekte olup gelecekte yürürken yolumuzu berraklaştırabiliriz, bu bir sünnetullah gereği, bir kozmik kanun diyelim. Bunu nasıl yapıyoruz? Bunu şununla yapıyoruz: Daha önce yaşanmışlıkları, yani şu zeminde neler yaşanmış, neler konuşulmuş, neye göre hareket edilmiş, onları ortaya koyarak yapabiliriz. Bakın, bütçenin yetersizliğine işaret olsun diye birçok şey söylendi burada. Oysa çalışılıp gelinse, öncesine bakılsa yani AK Parti hükûmetlerinden önce neler yaşanmış, Dışişleri Bakanlığımızın bütçesi nasıl tanzim edilmiş, bakanlarımızın tarzı burada nasıl açığa çıkmış bakılsaydı zannediyorum ki biraz daha dikkat üzere konuşulurdu. ‘ kaydını düştü.
SOYSAL’IN DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI DÖNEMİNDE YAŞANANLAR
Merhum Soysal’ın Dışişleri bakanı olduğu dönemle ilgili olarak tutanaklara yansıyan tespitleri paylaşan Milletvekili Aydemir, ‘Şimdi, rahmetle anıyoruz, Allah gani gani rahmet eylesin, yakın zamanda rahmete uğurladık, Mümtaz Soysal; Dışişleri Bakanıyken şurada yaşadıkları, ben burada değildim ama tutanaklara bakınca, onun hakikaten çok sıkıntılı, çok hüzün veren bir hâlet içerisinde olduğunu hissediyorum. Bir defa, Sayın Bakanımız gibi neredeyse bir saate varan bir sunum yapmamış; iki, üç dakikalık bir sunumla iktifa etmiş ve şunu söylemiş, not düşmüş “Efendim, biz size metinleri dağıttık, oradan istifade ediniz, ben ayrıntıya girmiyorum.” diyor; çok net. Peki, müzakereler nasıl geçmiş? Gene, Türkiye efkârının, hatta dünya efkârının çok yakından tanıdığı bir siyasetçimiz söz almış, son söz de ona ait olmuş, Güneş Taner Bey’in. Onun düştüğü bir iki notu burada hatırlatmak istiyorum, kayda geçmek istiyorum. Dışişleri Bakanlığı bütçesinin yetersizliğine işaret olsun diye söylüyor, diyor ki: “Şimdi, bütçe rakamlarına geliyorum, keşke bu 22’nci sayfayı hiç yazdırmasaydınız. O kadar sığ, o kadar düşük bir bütçe ki…” Tabii, o arada özelleştirmeyle ilgili, o günkü Dışişleri Bakanlığının tutumuna da tenkit olsun diye birtakım notlar düşüyor, diyor ki: “Sayın Başbakanın yalancısıyım, Türkiye özelleştirme yapamadığı için ekonomisindeki tıkanıklıkları gideremediğinden ekonomisi daha kötüye gitmiştir, daha kötüye giden ekonomide tabii ki bütçeler azalmaktadır. Tabii, vatandaşlar sıkıntı çekmektedir; tabii, enflasyon yüzde 150’ye gelmektedir.” Düştüğü not.
Bir başka yerde aynen şunu söylüyor arkadaşlar, o günkü 24’üncü sayfaya vurgu yapıyor ve diyor ki: “‘Türkiye’nin uluslararası kuruluşlara olan 1984 yılında ödeyeceği 30 milyon dolar borcun -30 milyon dolar arkadaşlar- bütçeye para konamadığı için sadece 16 milyon dolarını ödeyebileceğiz.’ deme
yanlışını bu Komisyon düzeltsin.” Yani ızdırabını çekiyor. O vakitler “30 milyondan sadece 16 milyon ödeyebiliyoruz.” diyor, Dışişleri Bakanlığında CHP’li bir Bakanımız var. Rahmetle anıyorum, kesinlikle onu nakıs etmek için söylemiyorum, tam tersi, onun ne derece zor duruma düşürüldüğünü ifade etmek için söylüyorum.’ dedi.
AK PARTİ’YLE GELEN TARİHİ GELİŞME
AK Parti’nin iktidar olarak TBMM’ye 18 bütçe sunduğunu hatırlatan Milletvekili Aydemir, ‘Biz 18 bütçe yapmışız, 18 bütçe; 6’sında ben varım elhamdülillah, hiçbir bütçede bu neviden bir tenkite muhatap olmadık. Bir arkadaşımız, Savunma Bakanlığı bütçesi ile Dışişleri Bakanlığı bütçesini mukayese yaptılar burada. Yapılmaması lazımdı aslında. Niye yapılır, onu anlamıyorum. Yani “Terörle mücadele edilmesin.” Zamirinde bu var, arka planında bu var; onu çok açık söyleyemedikleri için böylesine örtülü, zımni bir tenkit getiriyorlar. Bakın, Savunma Bakanlığıyla ilgili bir kıyas yapıyorum: Geçtiğimiz yıl yani 2019 yılı bütçesinde Savunma Bakanlığındaki artış yüzde 15 olmuş oysa Dışişleri Bakanlığımızdaki artışın oranı yüzde 40. Geçtiğimiz yılki mukayeseye bakar mısınız, farka bakar mısınız: yüzde 15; yüzde 40. Efendim, bu yıl ne olmuş? Bu sene o bütçe kifayet etmiş ki aynı seviyede duruyor ama Savunma Bakanlığının bütçesi de yüzde 15 artmış, hepsi bu. Dolayısıyla, Dışişleri
Bakanlığına geçtiğimiz yıl verdiğimiz artışa bile ulaşamamış. Kaldı ki bu mukayeseyi çok alil, çok düşük buluyorum arkadaşlar, çok net. Türkiye’nin içinde bulunduğu hâl, hâlet herkesin, bütün dünyanın aşikârı bir durum. Böyle bir durumda bize düşen nedir? Ne lazım geliyorsa onu yapmaktır ve bunu yapmak için de gerekenler yapılıyor Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayetli yaklaşımıyla. ‘ vurgusunda bulundu.
AK PARTİ’NİN YAKLAŞIMI: ‘BİZ VARIZ’ YAKLAŞIMIDIR
Türkiye’nin 17 yıldır Dışişleri bazında da sahada olduğuna kayıt düşen Milletvekili Aydemir, buna yönelik eleştirilere tepki vererek, ‘Daha önce “Sin külahın kimse görmesin.” politikaları berhava edildi. Buna bir türlü tahammül yok. Hatta diplomat arkadaşlarımız burada konuşurken bunu tenkit ettiler, hatta not düştüler “Efendim, daha önce biz böyle sahada olmazdık, niye sahada oluyoruz?” gibi bir yaklaşım sergilendi, çok net söylüyorum, burada ben bizatihi duydum. Sahada olacağız, biz artık “Sin külahın kimse görmesin.” politikasında olamayız, olmadık çünkü AK Parti’nin yaklaşımı edilgen değil “Biz varız.” diyen bir yaklaşımdır ve bunun en mütebariz görüntü yeri de Dışişleri Bakanlığı olmuştur. Bundan dolayı Sayın Bakanımızla iftihar ediyoruz ve arkasındaki şu yetkin kadro, hepsiyle iftihar ediyoruz. Dışarıya gittiğimizde, yurt dışına gittiğimizde Türkiye’nin saygınlığının nasıl zirve yaptığını, nasıl doruklara geldiğini bizatihi hepimiz görüyoruz. ‘ dedi.