Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “TANAP aynı zamanda çok taraflı işbirliğinin de nişanesidir. Enerjiyi çatışmanın değil, işbirliği zemini olarak gören anlayışımız TANAP sayesinde bir kez daha ete kemiğe bürünmüştür” dedi.
Guney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ve Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile birlikte Guney Gaz Koridoru’nu oluşturan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesinin (TANAP) açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “TANAP aynı zamanda çok taraflı işbirliğinin de nişanesidir. Enerjiyi çatışmanın değil, işbirliği zemini olarak gören anlayışımız TANAP sayesinde bir kez daha ete kemiğe bürünmüştür” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tören alanına gelişinde Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak karşıladı. Yabancı konuklar tören alanında, tarihteki 16 Türk devletini temsil eden bayraklar ve askerler tarafından karşılandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören öncesinde Azerbaycan ve Sırbistan Devlet Başkanları ile ikili ve üçlü görüşme yaptı.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vuçiç, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroshenko, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte açılışın yapılacağı tören alanına giren Cumhurbaşkanı Erdoğan, törende yaptığı konuşmada, Avrupa’da yükselen Müslüman karşıtlığına da dikkat çekti.
“TANAP AYNI ZAMANDA ÇOK TARAFLI İŞBİRLİĞİNİN DE NİŞANESİDİR”
“Bugün bölgemiz ve ülkelerimiz için tarihi bir adım atıyoruz” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Gaz Koridoru’nun bel kemiği olan, enerjinin ‘İpek Yolu’ olarak tanımlanan TANAP’ın açılışını gerçekleştirildiğini belirtti. Projenin planlanan tarihten önce hayata geçirilmesinde emeği olanları kutlayan Erdoğan, “Bu projenin gerçekleşmesi Türkiye ve Azerbaycan arasındaki karşılıklı güvene dayalı ilişkiler sayesinde olmuştur. Şirketler arasındaki uyum ve anlayış birliği de sürecin hızlandırılmasına katkı sağlamıştır. Ayrıca üretici, transit ve tüketici ülkeler ve şirketler arasındaki uyum ve anlayış birliği de sürecin hızlandırılmasına katkı sağlamıştır. TANAP aynı zamanda çok taraflı işbirliğinin de nişanesidir. Enerjiyi çatışmanın değil, işbirliği zemini olarak gören anlayışımız TANAP sayesinde bir kez daha ete kemiğe bürünmüştür. Bundan dolayı özellikle Aliyev kardeşime çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
“BU PROJENİN BAŞLANGIÇ KAPASİTESİ YILLIK 16 MİLYAR METREKÜP DOĞAL GAZDIR”
TANAP ile Hazar gazının ilk kez Avrupa’ya ulaştığının altını çizen Erdoğan, “Şüphesiz hazar havzasındaki geniş enerji kaynaklarının Avrupa’ya taşınması fikrinin yeni olmadığını hepimiz biliyoruz. Daha önce bu amaçla bir dizi projeyi hayata geçirmiştik. Bu yola Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattının inşası ile başladık. Asrın projesi olarak adlandırılan Bakü-Tiflis-Ceyhan hattı daha sonraki çalışmaların da öncüsü oldu. Azerbaycan ve Gürcistan ile stratejik yol arkadaşlığımız ülkemize ilk kez Azeri gazını getiren Bakü-Tiflis-Erzurum doğal gaz boru hattı projesi ile devam etti. İşbirliğimiz enerji ile de sınırlı kalmadı, son olarak ulaştırma alanında stratejik öneme haiz Bakü-Tiflis-Kars demir yolu projesinin açılışını da değerli kardeşimle beraber gerçekleştirdik. Londra’dan Çin’e kesintisiz demiryolu bağlantısı kurmayı başardık. TANAP ortak vizyonumuzun en son meyvesidir. Enerji piyasalarında yaşanan değişime ve ihtiyaca cevap veren TANAP, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda devreye alacağımız yeni projelerinde müjdesi niteliğindedir. Projeli eli ilgili rakamlar bu gerçeği ortaya koyuyor. 56 inçlik boru çapı ve bin 807 kilometrelik uzunluğu ile TANAP, Türkiye, Ortadoğu ve Avrupa’nın en uzun doğal gaz boru hattı. TANAP, 20 İl, 67 ilçe ve Çanakkale Boğazını geçen bir güzergaha sahiptir. Bu projenin başlangıç kapasitesi yıllık 16 milyar metreküp doğal gazdır, bunun 6 milyar metreküpü Türkiye’ye 10 milyar metreküpü de Avrupa’ya taşınıyor. Talebe bağlı olarak bu kapasiteyi önce 22 milyar metreküpe, ilave yatırımlarla 31 milyar metreküpe çıkartmayı hedefliyoruz. Yunanistan sınırına ilk gaz teslimatını ise Haziran 2019’da gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. TANAP sadece arz güvenliği açısından değil, Hazar bölgesinden Avrupa’ya kadar tüm rota üzerindeki ülkelerin refah ve istihdamına da katkı verecek. Yatırım döneminde boru hakkı güzergahındaki 20 ilde yaklaşık 10 bin kişiye doğrudan ve dolaylı istihdam oluştu. Aynı zamanda bu illerde başta KOBİ’ler olmak üzere çok sayıda müesseseye yeni iş imkanı sağladık. Ayrıca TANAP ile Türkiye transit bir ülke olmaktan çıkıp üreticiden nihai tüketiciye uzanan değer zincirini her aşamasında rol oynayan kritik bir konuma geldi. Ülkemiz bölgesel enerji hatlarının merkezi olma yoluna TANAP ile bir adım daha yaklaştı” şeklinde konuştu.
“TÜRKİYE 16 YILDIR İSTİKRARINA KORUMAYI BAŞARMIŞTIR”
TANAP’ın siyasi irade yanında aynı zamanda ekonomik istikranın da ürünü olduğunu belirten Erdoğan, “TANAP gibi büyük bir uluslararası alt yapı projesinin kısa sürede hayata geçmişinde Türkiye’nin son 16 yılda sağladığı siyasi ve ekonomik istikrarın önemli katkısı var. Türkiye’nin bölgesindeki tüm sıkıntılara, çatışmalara, terör olaylarına, hatta FETÖ ihanet çetesinin kanlı darbe girişimine rağmen 16 yıldır istikrarına korumayı başarmıştır. Bu süreçte Türkiye ulaşım, ticaret, yatırım, enerji gibi çok farklı alanlarda peç çok önemli projeyi de gerçeğe dönüştürmüştür. Özellikle enerji alanında arz güvenliğimizi sağlamak ve kendi enerji kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmak için ciddi yatırımları, milli enerji ve maden politikamızı oluşturarak arz güvenliği yerlileştirme ve ön görülebilir piyasa koşulları ile ülkemizin yatırımlar için güvenli bir liman ve istikrar adası olduğunu göstermiştir. 2adet yüzen LNG tesisi ve karadaki LNG tesislerimizin kapasite artışıyla son 2,5 yılda ülkemizin LNG'den doğalgaz sağlama kapasitesini günlük 36 milyon metreküpten, 113 milyon metreküpe çıkardık. Arz güvenliği için alt yapı güçlendirme projeleri yanında doğal gaz ve petrol aramada da yeni bir dönemi başlattık. Yerli ve milli ilk sondaj gemimiz olan Fatih’i Akdeniz’e uğurladık. Dünyanın en ileri teknolojisine sahip bu gemimiz ile ülkemizin önemli bir eksikliğini gidermiş olduk. Ayrıca son 16 yılda elektrik enerjisi kurulu gücümüzü 31 bin 845 megavattan 87 bin megavata yükselttik. Yenilenebilir enerji kaynakları kurulu gücümüzü 12 bin 305 megavattan 40 bin 838 megavata getirdik. Rüzgar, jeotermal ve güneş enerjisi önemli elektrik kaynaklarımız haline geldi. Yeni bir enerji kaynağı olarak nükleer enerjiyi de sepetimize dahil edeceğiz. Akkuyu ve Sinop nükleer enerji santrali projelerini inşallah önümüzdeki yıllarda etap etap devreye alacağız” ifadelerini kullandı.
“AVRUPA'DAKİ TOY SİYASETÇİLERİN İNSANLARIN SİNİR UÇLARINA DOKUNAN MANEVRALAR YAPMADAN ÖNCE KENDİ TARİHLERİNDEKİ DERE BİR BAKSINLAR”
"Bizler enerji gibi tarih boyunca rekabetin gerilimin merkezi olmuş meseleyi işbirliği alanına çevirirken Avrupa'da din, inanç ve ibadet hürriyetinin yeni bir çatışma alanına dönüştürülmeye çalışıldığını görüyoruz" diyen Erdoğan, şunları söyledi:
“Avrupa ülkelerinde son yıllarda artan ırkçı, yabancı karşıtı ve İslam düşmanı akımlar maalesef giderek sosyal ve politik hayatı daha çok zehirliyor. Kısa vadeli çıkarlar uğruna kimi Avrupalı siyasetçilerde adeta yangına körükle gidiyor. 6 milyonu aşkın vatandaşı Avrupa devletlerinde yaşayan bir ülke olarak bu kötü gidişattan son derece rahatsızız. Müslümanları hedef göstermenin, yabancı düşmanlığını kışkırtmanın, ibadethanelerin kapısına kilit vurmanın hiç kimseye faydası yoktur. Gerilim politikalarına siyasi rant devşirmeye çalışmak basitlik, basiretsizlik, ateşle oynamaktır. 2. Dünya Savaşı'nda Museviler, Romanlar ve Sintiler'in çektikleri acılar yaşadıkları katliamlar ve işkenceler bu tür sorumsuz politikaların ne gibi utanç sahnelerine sebep olacağını gösterdi. Avrupa'daki toy siyasetçilerin insanların sinir uçlarına dokunan manevralar yapmadan önce kendi tarihlerindeki dere bir baksınlar ve oradan da ders alsınlar. Aşırılıkla mücadele meşru, legal yapıların kapısına kilit vurmakla olmaz Terörle mücadele Müslümanların inanç ve ibadetlerini kısıtlayarak olmaz. Bu tür provokatör adımlar sadece DEAŞ, El Kaide gibi terör örgütlerine yeni istismar alanları sunar. Terör örgütü PKK'nın Avrupa başkentlerinde cirit attığı, her yıl milyonlarca Euro haraç topladığı bir manzarada cami ve mescitleri terör yuvası gibi göstermek tam anlamıyla bir akıl tutulmasıdır. Türkiye olarak Avusturya hükümeti in yanlışta ısrar etmek yerine aklı selime dönmesinde fayda görüyoruz. Vatandaşlarımızın hak, hukuk ve menfaatlerinin korunması hususunda hiçbir müsamahamızın olmadığının da bilinmesini istiyoruz."
TANAP ilk gündeme geldiğinde kimi çevrelerin "Rüya, gerçekleşmesi imkansız" dediğini anımsatan Erdoğan, "Ama biz sabrettik, sebat ettik. Doğru bildiğimiz yolda istikrarla yürüdük ve ısrar ettik. Bugün beraber yaşadığımız gurur tablosuna şahit oluyoruz. Şimdi önümüzde daha büyük hedefler, yepyeni projeler var. Şimdi önümüzde buradan aldığımız ilhamla yeni başarı hikayeleri yazmak var" dedi.
Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Sırbistan Devlet Başkanı Aleksandar Vuçiç, Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroshenko, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile birlikte vanayı çevirerek ilk doğal gaz akışını gerçekleştirdi.
TRANS ANADOLU DOĞAL GAZ BORU HATTI PROJESİ (TANAP)
Güney Kafkasya Boru Hattı (SCP) ve Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile birlikte Güney Gaz Koridoru’nu oluşturan Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki Şahdeniz-2 Gaz Sahası ve Hazar Denizi’nin güneyindeki diğer sahalarda üretilen doğal gazın Türkiye’ye ve Avrupa’ya taşınmasını amaçlıyor.
TANAP, Türkiye’nin doğal gaz arz güvenliğinin artırılması ve arz kaynaklarının çeşitlendirilmesinin yanı sıra Azerbaycan Cumhuriyeti’nin yeni pazarlara açılmasına, bölgenin enerji arz güvenliğine ve istikrarına katkıda bulunmayı hedefliyor.
Projenin hukuki altyapısını 26 Haziran 2012 tarihinde İstanbul’da imzalanan “Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükûmeti arasında Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Hükûmetlerarası Anlaşma” ve eki “Ev Sahibi Hükûmet Anlaşması” oluşturuyor.
Söz konusu Ev Sahibi Hükûmet Anlaşması 26 Mayıs 2014 tarihinde tadil edilerek yeniden imzalandı ve revize edilmiş haliyle 10 Eylul 2014 tarihinde TBMM tarafından onaylandı.
TANAP, Türkiye’nin Gürcistan sınırında bulunan Ardahan’ın Posof ilçesi Turkgözu köyünden başlayarak Ardahan, Kars, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Sivas, Yozgat, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Eskişehir, Bilecik, Kütahya, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Tekirdağ ve Edirne olmak üzere 20 ilden geçiyor. Boru hattı Yunanistan sınırında, Edirne’nin İpsala ilçesinden Avrupa ülkelerine doğal gaz iletimi yapacak olan TAP’a bağlanacak. Proje kapsamında Türkiye sınırları içerisinde biri Eskişehir’de, diğeri Trakya’da olmak üzere ulusal doğal gaz iletim şebekesine bağlantı için iki çıkış noktası bulunacak.