Arı ürünlerine bilimsel yaklaşım

ERZURUM (İHA) - Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansının finansal desteği, Erzurum Arı Yetiştiricileri Birliği’nce Erzurum’da başlayan ve iki gün sürecek olan “İkincil Arı Ürünlerinin Sağlık ve Kozmetik Sektöründe Kullanımı Konferansı” düzenlendi.
Atatürk Üniversitesi, Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü, Bayburt ve Erzincan Arı Yetiştiricileri Birliği’nin katkılarıyla düzenlenen konferansta Dünya Arıcılar Birliği (APIMONDIA) Başkanı Gill Ratia “Dünyada son zamanlarda sık görülen arı ölümleri” konusunda ve APIMONDIA Apiterapi Komisyonu Daimi Üyesi Cristina Mateescu ise “Apiterapi uygulamaları ve arı ürünlerinin tedavideki etki mekanizmaları” konularında bildiriler sunacak.
Program kapsamında ayrıca yurtdışından gelen teknik heyet 28 Eylül tarihinde Bayburt’ta ki arıcılara da konferans verecek.
KUDAKA DESTEKLİ KONFERANS

Organizasyon komitesince yapılan azılı açıklamada, bal ve arı ürünlerini doğal bir besin kaynağı olma dışında, iyileştirici gücü ve sağlığa etkin katkıları nedeniyle oldukça kıymetli olduğu belirtilerek “Arı ürünlerinden bal, polen, arısütü, arı zehri ve propolis ile bir ya da birden çok hastalığın önlenmesi veya iyileştirilmesi amacıyla uygulanan tedavi yöntemlerine APITERAPI denilmektedir. Ülkemizde henüz apiterapinin aktif olarak uygulandığı merkezler faaliyette olmasa da insanlar bu konu hakkında günden güne bilinçlenmekte, arı ürünlerinden sağlık ve kozmetik alanında alternatif olarak faydalanmaktadırlar. Her geçen gün sonuçlanan araştırmalar toplumların dikkatini bu konu üzerine çekmekte ve özellikle uzak doğu ülkelerinde başlayan ve dünyada hızla gelişen arı ürünleri ile tedavi yöntemleri ve apiterapi merkezleri hızla yaygınlaşmaktadır. Burada görev yapan araştırmacıların tıp alanın da elde ettikleri sonuçlar çoğu kez şaşırtıcı boyutlara ulaşmaktadır.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR

Türkiye’de ve bölgemizde arıcılık denildiğinde ilk akla gelen ürün bal olmasına rağmen yapılan bilimsel çalışmaların da katkılarıyla son yıllarda arı sütü, polen ve propolis basta olmak üzere diğer arı ürünlerine olan ilgi oldukça artmıştır. Türkiye arıcılık bakımından oldukça yüksek bir potansiyele sahip olsa da gerek arı ürünlerinin miktarı gerekse çeşidi bakımından henüz istenilen düzeye gelememiştir. Arı gen merkezlerinden biri sayılan Türkiye, 4.2 milyon koloni arı varlığı ile dünyada ikinci sıradayken, 67 bin ton bal ve 3 bin 500 ton bal mumu üretiminin yanı sıra 11 milyon dolar değerinde arıcılık ürünü dış satımı ile dünyada beşinci sırada yer almaktadır. Bu sıralama bal dışındaki arı ürünlerinde daha da gerilere gitmektedir. Türkiye’deki arıcılık sektörünün verim ve çeşit bakımından gelişmesi ve dünya çapında hak ettiği yeri alabilmesi için ikincil arı ürünleri sektörünün geliştirilmesi gerekmektedir. Gerek mera bitkilerinin paketlenmesi ve işlenerek ikincil ürünlere dönüştürülmesi gerekse arı ürünlerine ve işlenerek ikincil arı ürünlerine dönüştürülmesi için “Bölgede üretimi yapılan ürünlerin ikincil ürünlere yönlendirilmesi ve bölgeye yeni ikincil ürün sektörünün kazandırılması” bölgesel KUDAKA Eko-Agro Komitesinin hedefleri arasındadır. Bu hedef kapsamında dünya çapındaki arıcılık potansiyelimiz değerlendirilerek ikincil arı ürünlerinin sektöre kazandırılması için çalışmalar başlatılmıştır. Bu kapsamda apiterapi ve ikincil arı ürünleri sektörü yukarıdaki hedef için seçilmiş konulardan birisidir.” denildi.