Darbe döneminde Ülkücü İşçiler Derneğinin Bursa Sinandede Şubesi başkanlığını yapan Erzurumlu Hasan Aras, hiçbir olaya karışmamasına rağmen idama mahkûm edildiğini söyledi. Kendisine ve arkadaşlarına zulüm yapanların elini kolunu sallayarak villalarda yaşadığını dile getiren Aras, referandumu hesap sormak için iyi bir fırsat olarak görüyor. "AK Parti'ye hiç oy vermedim, ama referandumda 'evet' diyeceğim." ifadesini kullanan Aras, AK Parti hükümeti ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ı sevmeyenlere 6 ay sonraki seçimi beklemeleri tavsiyesinde bulunuyor.
//DADAŞ ARAS’IN GEREKÇESİ
Aslen Erzurumlu olan Hasan Aras 1972 yılından beri Bursa'da yaşıyor. 1980 ihtilali öncesinde Ülkücü İşçiler Derneği'nin Bursa Sinandede Şubesi başkanlığını yapan Aras, darbenin ardından yönetim kurulu üyeleriyle birlikte gözaltına alınmış. 2 ay Bursa'da cezaevinde kalan Aras, dosyanın Ankara'daki MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Ana Davası ile birleştirilmesi üzerine Mamak Askeri Cezaevi'ne gönderilmiş. Diğer bütün mahkûmlar gibi akla hayale gelmeyen işkencelere maruz kalmış. Cezaevi yönetiminin 'kafes' tabir edilen demir hücrelerde solcu ve sağcıları birlikte tuttuklarını anlatan Aras, kimseye ismi ile hitap edilmediğini, 'ulan' diye çağrıldıklarını dile getiriyor. Ailelerinin 5 dakikalık ziyaretinde kendilerine zorla ilkokullarda öğretilen 'Andımız'ın okutulduğunu belirten Hasan Aras, yakınlarına da hakaretler edilip aşağılandığını belirtiyor.
//CEVAEVİNDEN ÇİKTI HUKUK TAHSİLİNİ TAMAMLADI
Envai işkencelerin ardından yargılandığı Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nce idam cezasına mahkûm edildiğine işaret eden Hasan Aras, kararın Askeri Yargıtay tarafından oy çokluğu ile (7/8) onaylanarak Meclis'e gönderildiğini söylüyor. 1991 yılında çıkarılan ve kamuoyunda şartlı salıverme yasası olarak bilinen yasa ile tahliye edildiğini kaydeden Hasan Aras, Bursa Emniyeti, Gölcük Cezaevi ve Mamak Askeri Cezaevi'nde geçen 11 yılı zulüm dönemi olarak nitelendiriyor.
Cezaevinden çıktıktan sonra hukuk fakültesini bitirdiğini anlatan Hasan Aras, 12 Eylül'de yapılacak referandumda anayasanın ek 15'inci maddesinin kaldırılmasını devrim olarak görüyor. Aras'a göre, 12 Eylül'de işkencelere maruz kalmış, hayatı karartılmış herkesin sadece bu madde için bile değişikliğe 'evet' demesi lazım. Hasan Araş, şunları söylüyor: "Darbeciler bu madde ile kendilerini koruma altına almışlar. Darbeden sonraki bütün hükümetler bu utanç maddesinin kaldırılması için söz verdiler, ancak yerine getirmediler. Anayasada yapılan değişiklikler yetersizdir, eksiktir. Anayasa tamamen değiştirilmelidir. Ancak bu değişikliklerin bir başlangıç olacağını düşünüyorum. Türkiye'nin bu ayıptan artık kurtulmalı."
//"REFERANDUM SİYASİ ÇEKİŞMEYE MALZEME YAPILMAMALI"
Referandumun siyasi çekişmelere malzeme yapılmamasını isteyen 12 Eylül mağduru Aras, şu görüşleri dile getiriyor: "Ben değiştirilmek istenen anayasa maddelerinin içeriğine bakarım. Bu değişiklik milletin lehine bir içerik taşımaktadır. Hayır diyenlerin hiçbiri şu maddeler nedeniyle demokrasi daha geriye gidecek veya millet zarar görecek diyemez. Artık bunun kimin tarafından getirildiği veya kimlerin karşı çıktığı da beni ilgilendirmemektedir. Ama 'evet' veya 'hayır' diyeceklerin büyük çoğunluğunun paketin içeriğini bilmemesi çok üzücü. Ben hiç AK Parti'ye oy vermedim, vermeyi de düşünmüyorum. Ancak referanduma sunulan anayasa değişiklik paketine baktığımda bütün eksikliğine rağmen 'milletimin lehine bir çok hüküm' içerdiği için sandıktan 'evet' çıkmasını istiyorum. Evet demek AK Parti'ye karşı ileri sürdüğüm yüzlerce eleştiriyi, yolsuzluk veya adam kayırma itirazlarımı ortadan kaldırmayacak."