AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Fırat'ın doğusu ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Fırat'ın doğusu da bizim, batısı da bizim" dedi.
Kurtulmuş, "Fırat'ın doğusu, Fırat'ın batısı diye konuşuyoruz her akşam televizyonlarda. Şunu çok açık söyleyeyim, Fırat'ın doğusu da bizim, Fırat'ın batısı da bizim. Fırat'ın doğusundaki Kürt de, Arap da, Türkmen de, batısındaki Kürt de diğerleri de hepsi bizim kardeşlerimiz. Aramızda ayrılık gayrılık yok. Dün işgal ordularını nasıl koymaya çalıştıysalar, bugün aramıza koymaya çalıştıkları terör örgütlerini bir kenara attıkları zaman bu bölge halkı, bir ve beraber olduğunu daha iyi anlayacak ve daha ileri gidecek" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin son dönemlerde yaşadığı sıkıntıların sebebinin bir asır öncesine dayandığını belirterek, bir asır önceki Anadolu'yu işgal eden emperyalist güçlerin şimdi de terör örgütleriyle bölgeyi bölüp parçalamak istediğini kaydetti. Kurtuluş mücadelesi ile planları alt üst edilen emparyelist güçlerin terör örgütü kılığıyla bölgedeki planları uygulamak istediklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Emperyalist planın özeti sadece Dünya Savaşı'nı kazanmakla bitmiyordu. Niyetleri Dünya Savaşı ile yıktıkları, bir şekilde diz çöktürdükleri Osmanlı'nın tarihi adıyla, dünyanın kalpgahı olan Orta Doğu'nun merkezi olan Anadolu topraklarının işgal edilmesiydi. İşte Gaziantep buna direnerek gazi oldu. 15 yaşındaki Şehit Kamil, ilk taşı atarak bunun için şehit oldu. Bir asır evvel o plan ters düz edilmeseydi, o kurtuluş destanı verilmeseydi emperyalistlere karşı, İngilizlere, Fransızlara diğerlerine karşı o destan yazılmasaydı, hiç şüpheniz olmasın ki bugün Türkiye, Suriye'den bin beter haldeydi. Türkiye parçalara bölünmüş olacaktı. Bu plana müsaade etmedi atalarımız. Ancak planın sahipleri, planlarını unutmuş rafa kaldırmış değillerdi. Sadece uygun zamanı kollamaktadırlar. Özellikle son bir kaç yıldır Orta Doğu'da yaşadığımız gerilimler, çatışmalar ise tam da bu planın yeniden raftan indirilip uygulanmaya konulmasıdır. Geçen bir asır önceki planda, orduları ile işgal vardı, sınırları suni bir şekilde çizmek vardı. Şimdi planlarını değiştirdiler. Daha sinsi oyunlarla bu coğrafyayı bölmeye kalktılar. Bir asır evvel sınırları bölüp, gönüllerini bölemedikleri halkın içerisine etnik ayrılıklarla fitne sokmaya, mezhep ve meşrep farklılıklarıyla ayrılık tohumları ekmeye başladılar. Yetmedi, sınırlara böldükleri insanları birtakım terör örgütleri marifetiyle, vekalet savaşları üzerinden hizaya sokmaya, bölmeye, parçalamaya ve yutmaya bir kere daha karar verdiklerini gösterdiler. Dün buraya gelen Fransız işgal orduları, İngiliz orduları neyse, kimler dün geliyorsa, bugün başka kılıkta, DEAŞ, PKK, PYD adıyla, başka adlarla bölgeye geliyorlar. Bir asır önce atalarımız bu oyunu nasıl bozduysa, biz de torunları olarak bozacağız, inşallah bu coğrafyanın birliğini, beraberliğini, kardeşliğini sağlayacağız. Dün başka senaryolar söylüyorlardı, bugün başka senaryolarla Türkiye'nin ve bölgenin yolunu kesmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE'NİN SINIRLARI 780 BİN KİLOMETREKAREDEN İBARET DEĞİL"
Kurtulmuş, Gaziantep'in kurtuluş mücadelesine de dikkat çekerek, Türkiye'nin artık 780 bin kilometrekareden ibaret olmadığını kaydetti. Kurtulmuş, "Gaziantep, bu anlamda bizim kurtuluş destanımızın özetidir. Gaziantep, Türkiye'nin, Anadolu'nun, Orta Doğu coğrafyasının ileriye doğru hamlesinin adresidir. Gaziantep Türkiye'nin gelecek ufkunun da özetidir. Biz bu coğrafyada dik durmak, beraber durmak, bir arada durmak, birlik içerisinde olmak durumundayız. Türkiye olarak bunu sağlayacağız. Hep beraber bu coğrafyayı, sadece Türkiye'nin birliğinden ve dirliğinden ibaret değil, geniş coğrafyamızın birliğinden dirliğinden ibaret göreceğiz. Türkiye sadece 780 bin kilometrekareden ibaret değildir. Türkiye üzerinden konuştuğumuz coğrafya aslında ta Avrupa'nın içlerinden Orhun Abideleri'ne, Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan, Kırım'dan Afrika'nın güneyine kadar geniş bir coğrafyadır ki gönül dostlarımızı da içermektedir. Oradaki ayak izlerimizi de içermektedir. Allah'ın izniyle bu varlığımız ile yeniden buluşuyoruz. Millet varlığımız 81 milyondan ibaret değildir. Millet varlığımız, bütün bu geniş coğrafyada bizim gözümüzün içerisine bakan milyonlarca insandan ibarettir. Bunu 15 Temmuz gecesi gördük. Dünyanın dört bir tarafında insanlar ellerini açıp, sabahlara kadar dua etti" diye konuştu.