Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Başkanı Murat Ertaş, ŞEHİRDER yönetimi olarak 9 Kasım Tabyalar yürüyüşünün taşıdığı önem ve anlam itibariyle ulusal çapta düzenlenmesi gerektiğini düşündüklerini ifade ederek, Aziziye direnişinin sadece Erzurum’un müdafaası ve muhafazası için değil Osmanlının ve Türk milletinin selameti için de çok önemli olduğuna dikkat çekti. Murat Ertaş’ın basın açıklaması şöyle:
AZİZİYE DİRENİŞİ DÜNYA TARİHİ İÇİN ÖNEMLİ BİR KIRILMADIR
Halk arasında 93 Harbi olarak da bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rus ordusunun Erzurum önlerine kadar gelmesi ve ardından 9 Kasım 1877’de şehrin hemen yanı başındaki Aziziye Tabyalarına baskın yapması üzerine Erzurum Ahalisi’nin kendi imkânlarıyla Topdağı’na koşup Türk askerine yardım ederek Rusları tabyalardan püskürtmesi, dünya tarihinin en önemli sayfalarından biridir. Erzurum, Rusların Akdeniz’e inme hayalleri önünde her zaman en önemli kale olmuştur. Dolayısıyla gerek Osmanlı ordusunun ve gerekse şehir ahalisinin Erzurum’da Ruslara karşı verdiği mücadele Osmanlı devletinin selameti, ileriki yıllarda Anadolu’nun Türkler için yeniden vatan kılınması ve dünya tarihinin akışı açısından önemli bir tarihtir. Yani, Aziziye direnişi sadece bir şehrin müdafaası değildir. Erzurum’a “Doğu’nun Çanakkalesi” denmesi de bu yüzdendir. Hal böyleyken 1950’lerden bu yana Aziziye direnişi hem Erzurum’da hem ülkemizde adeta unutulmuştur.
VALİ ALTIPARMAK, UYUYAN MİLLİ RUHU UYANDIRDI
Osmanlı’nın doğudaki en önemli kalesi olan Erzurum’un hemen her tepesinde bir tabya vardır. Ve her tabyanın Türk tarihi açısından unutulmaz şanlı bir öyküsü vardır. İşte unutulan tabyalar ve Aziziye direnişi Erzurum’un kıymetli valisi Sayın Ahmet Altıparmak’ın başlattığı organizasyonlarla yeniden fark edildi. 2013 Eylül’ünde ilköğretim okulları ilk derslerini tabyalarda yaptı. Aziziye tabyalarında şehit ve gazi yakınlarına iftar verildi. Ve hepsinden önemlisi 9 Kasım 2013’te, ahalinin 93 Harbi’ndeki gibi tabyalara kutlu yürüyüşü canlandırıldı.
Bu kutlu yürüyüşün bu sene üçüncüsü yine büyük bir coşku ile gerçekleştirildi. Sabah namazından sonra havanın soğukluğuna aldırmadan 7’sinden 70’ine, kadınından erkeğine; bürokratından, esnafına, öğrencisine, emeklisine binlerce kişi tabyalara yürüdü. Bir duygu seliydi akan. Binlerce kişi tarihine yürürken aslında bugününe de yürümüş oldu. Halk bu yürüyüşle şehrine, tarihine, vatanına ve bayrağına muhkem bir şuurla bağlılığını, mensubiyet duygusunu pekiştiriyor, dosta düşmana örnek bir dayanışma gösteriyordu.9 Kasım’da akın akın yürüyen, al bayraklardı. Bayraklarla bezenmiş yüreklerdi.
9 KASIM KUTLU YÜRÜYÜŞÜ ULUSAL ÇAPTA YAPILMALIDIR
Bu kutlu yürüyüş ne Çanakkale’den ne Sarıkamış hareketinden geridir. Bu yürüyüş bir şehrin değil bir vatanın selameti içindir. Bu yürüyüşe maalesef Atatürk Üniversitesi’nden Çanakkale’ye, Sarıkamış’a giden kadar öğrenci katılmamıştır. Bu yürüyüşe maalesef Türkiye’nin dört bir yanındaki Erzurum dernekleri ve vakıfları katılmamıştır. Bu yürüyüşe İstanbul, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Antalya, Samsun katılmamıştır. Bu yürüyüş madem tüm vatanın yürüyüşüdür, Sayın Valimiz Ahmet Altıparmak’ın yaktığı bu ışık tüm yurdu aydınlatmalıdır.
ŞEHİRDER olarak önerimiz; taşıdığı tarihi önem ve anlam gereğince 9 Kasım’daki Tabyalar Yürüyüşü’nün artık ulusal çapta bir organizasyonla gerçekleştirilmesi gerektiğidir. Bunun yolu da 9 Kasım yürüyüşünün ve “Bir Hilal Uğruna- Çanakkale” ve “Gençlik Şüheda’nın İzinde-Sarıkamış Şehitlerine Vefa Yürüyüşü” projelerini yürüten Gençlik Hizmetleri ve Spor Bakanlığı bünyesinde yapılmasıdır. Tabii ki “9 Kasım Tabyalar Platformu”nun rehberliğinde.
Yürüyüşün ve etkinliklerin ulusal olması, milli şuur gibi hedeflerinden başka Türkiye’nin Erzurum’a akması demektir. Erzurum’un cazibe merkezi olması demektir. Bunun için de Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’müze, Ankara’daki bürokratlarımıza ve sayın vekillerimize görev düşmektedir. ŞEHİRDER olarak şehrimizi temsil sorumluluğu olan herkese bir çağrı yapıyor ve diyoruz ki gelin “9 Kasım Kutlu Yürüyüş”e ulusal boyut kazandıralım.