ERZURUM (İHA) - Meslekte 30 yılı geride bırakan Gazeteci Öztürk Akkök, art arda çıkarttığı kitaplarına bir yenisini daha ekledi. “Kar Şehri Erzurum” adını verdiği yeni çalışmasında Erzurum’u ve kültürünü anlatan Akkök, “Bu kadim şehri tanıtma gayretimiz sürecek” dedi.
Bir turizm kenti olma gayreti güden, ancak tanıtım anlamında yeterince ve de sağlıklı çalışmanın yapılmadığı Erzurum’da, bu eksiği gidermek amacıyla kendi çapında çalışmalar yapan Gazeteci Öztürk Akkök, “Kültür ve Medeniyetlere Beşiklik eden Şehir, Erzurum” çalışmasından hemen sonra bu defa da “Kar Şehri Erzurum” çalışmasını tamamlayarak, yayımladı.
Erzurum ile ilgili çeşitli kişi ve kuruluşların değişik zamanlarda farklı çalışmalar ortaya koyduğunu, ancak bu çalışmaların önemli kısmının biribiriyle benzerlik arzettiğini belirten Gazeteci Öztürk Akkök, “Oysa çok yönlü ve farklı özellikleri olan Erzurum’un daha bilinçli ve profesyonel bir şekilde, o farklı zenginlik, güzellik ve zerafeti ön plana çıkartılarak anlatılması, tanıtılması gerekiyor” diye konuştu.
Başta Atatürk Üniversitesi’nden bazı bilim insanları olmak üzere, Erzurum Valiliği ile Palandöken Belediyesi’nin şehre kültürel anlamda eserler kazandırdığını hatırlatan Akkök, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Atatürk Üniversitesi’nin bilim insanları, şehrin daha çok tarihine yönelik yazılı çalışmaları ile son zamanlarda dikkat çekmeye başladı. Rektörlüğün de gerek üniversite ve gerekse şehri kucaklayan çalışmalarına rastlıyoruz. Keza Erzurum Valiliği’nden de yine tanıtıma yönelik çalışmalara katkı geldi. Bu arada Palandöken Belediyesi de, iki ayda bir yayınladığı ‘Beyaz Şehir’ dergisi ile oluşan boşluğu doldurma yoluna gitti. Bunlara ilave biz de kendi açımızdan bakarak Erzurum’u yorumlama ve görüntüleme çalışmaları yapıyoruz. Erzurum çok geniş coğrafyaya yayılmış kadim bir şehir. Bu şehri anlatmak ve tanıtmak çok da kolay değil. Sabırla hareket etmek gerekiyor.”
Kar Şehri Erzurum çalışmasının 10 yıllık bir birikimin karşılığı olduğunu kaydeden Öztürk Akkök, “Kültürel çalışmalarda fotoğrafa sık rastlanılmaz. Eserlerin önemli bölümünü düz yazılar oluşturur ve o tür çalışmalar da genelde kaynak kitap olarak görülür, ihtiyaç duyulduğunda raflardan indirilir. Erzurum’un kültürünü, alışkanlıklarını, geleneklerini ben de yazmak, ama yazılacak olanları da fotoğraflarla süslemek istiyordum. Çok uzun soluklu bir çalışmanın içine girdim. Sabırla fotoğraf arşivledim, notlar aldım. En sonunda topladığım tüm bilgileri harmanlayarak Kar Şehri’ni ortaya çıkardım” dedi.
Kuşe kağıda basılı, 280 sayfadan oluşan Kar Şehri’nin, kendi alanında Erzurum’un “ilk” eseri sayılabileceğini belirten Öztürk Akkök, “Kitabın içinde 315 adet farklı zaman ve mekanlarda çekilmiş, özel olarak işlenmiş fotoğraf var. Kitabın çoğu metni de özgün. Ne yazıların, ne de fotoğrafların önemli bölümünü bir başka kitapta, dergide ya da bir başka yayın organında görmek mümkün değil. Çok dikkatli ve özverili çalıştık. Bu kitap uğruna en az 50 bin kilometre yol katettik, Erzurum’u resmen karış karış taradık. Buna ragmen bu kadim şehri yeterince tanıdık ve tanıttık diyemeyiz. Bizim gösterdiğimiz performansı gösterecek samimiyette kalabalık ve de işinin ehli bir grup olmalı ki, Erzurum çeşitli yönleri ile ortaya konulabilsin. Yoksa tek tük çalışmalarla bir yere varılacağı inancında değilim. Şehri yönetenlerin, şayet tanıtım konusunda iştiyakları, istekleri var ise, ciddi, profesyonellerden oluşan bir ekip oluşturmalarında yarar görüyorum” dedi.