Eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ İstanbul Medipol Üniversitesi öğrencileri ile bir araya geldi. Akdağ, 2002’den bugüne Türkiye’de sağlıkta gelinen noktayı anlattı.
58, 59, 60, 61 ve 65. Hükûmetlerde Sağlık Bakanı, 65. Hükûmette ise Başbakan Yardımcısı olarak görev yapan AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, İstanbul Medipol Üniversitesi öğrencilerine bir konferans verdi. Kavacık Güney Kampüste düzenlenen programı Rektör Prof. Dr. Sabahattin Aydın ile Rektör Danışmanı Prof. Dr. Recep Öztürk’ün de aralarında olduğu akademisyenler ve öğrenciler izledi.
Yeniler Kulübü tarafından gerçekleştirilen ve ‘Türkiye’de Sağlık Dönüşümü’ adı verilen konferansta Akdağ, 2002’den bugüne Türkiye’de sağlıkta gelinen noktayı tablo ve grafikler üzerinde anlattı. Ülkemizde hayata geçirilen sağlık reformunun ana hedeflerini ‘sağlık durumunu iyileştirme, memnuniyeti artırma, halkı finansal riskten korunma ve sürdürülebilirlik’ şeklinde 4 başlıkta ele alan Dr. Akdağ, gelinen süreçte anne-bebek ölüm oranı, doğumda beklenen yaşam süresi gibi temel göstergelerdeki iyileşmelerin altını çizdi. Akdağ şöyle dedi: “Göreve geldiğimizde ülkenin şartlarına özel program geliştirdik. Zaten sağlıktaki elbise konfeksiyon işi değil, terzi işi olmalıydı. Değişimin benimsenmesi önemli bir mesele, halkımız sağlıkta değişime açıktı. Yaptığımız çalışmalarda gereksiz bürokrasi azaldı. Siz gençler de göreve geldiğinizde hızlı karar alıp uygulamaya bol vakit ayırın, zira planlama uzarsa o iş yapılmaz.”
“AZ PARA İLE ÇOK İŞ BAŞARDIK”
Türkiye’de sağlıkta az para ve sayıca yetersiz personel ile çok önemli ilerlemeler sağlandığını kaydeden Recep Akdağ, sağlığa ülkemiz kadar bütçe ayırabilen ülkelerde sağlıkta memnuniyet oranının yüzde 30’lar seviyesinde olduğunu, bizde ise bu oranın yüzde 70’ler civarında seyrettiğini söyledi. Hekim sayısının son on beş yılda arttığını ancak halen yetersiz olduğunu belirten Akdağ, Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında 100 bin kişiye düşen hekim sayısında tüm ülkelerin gerisinde olduğunu, OECD ortalaması 351 iken bizdeki oranın 187 olduğunu bildirdi. Türkiye’de sağlığa yıllık 400-500 dolar, ABD’de ise 9.000 dolar para harcandığını kaydeden Recep Akdağ, buna rağmen ABD’de sonucun iyi olmadığını, çünkü sistemin halkın değil sağlık endüstrisinin yararına olduğunu savundu. Geldiğimiz noktada sağlıktaki risk ve tehditleri de anlatan Akdağ şöyle dedi: “Katastrofik sağlık harcamaları 2016’dan sonra yükselmeye başladı, tedbir alınması gerekiyor. Sezaryen oranları yüzde 53’ün üzerine çıkmış durumda ve alarm veriyor. Sezaryen, kadın-doğum doktorları için konforlu bir alan. Bu noktada ebelerin rolleri artırılmalı.”