Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, Filistin'i kan gölüne çeviren İsrail'in kuruluş sürecinin de katliamlarla dolu olduğunu ve bu süreçte birden fazla terör örgütü rol aldığını ifade etti.
Terör örgütlerinden devşirilerek kurulan İsrail devletinin, 100 yılı aşkın bir süredir Filistin'de, Lübnan'da, Mısır'da, Suriye'de, Ürdün'de Müslümanları katlettiğini belirten Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Derneği (ASİMED) Başkanı Savaş Eğilmez, “İsrail'in, 7 Ekim'den beri Gazze'de gerçekleştirdiği soykırımdan önce yaptığı katliamlarından bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz; Deyr Yasin Köyü Katliamı: 9 Nisan 1948 tarihinde Kudüs'ün batısında yer alan Deyr Yasin'de aralarında kadınların ve çocuklarında bulunduğu 254 Filistinli masum katledildi. Katliam sırasında köyde bulunan herkes kurşuna dizilirken köylülerin cesetleri kuyulara atıldı. Köy, Yahudi mahallesi haline getirildi. Safsaf Köyü Katliamı: 29 Ekim 1948 tarihinde 70 masum sivil öldürüldü. Davayima Köyü Katliamı: 29 Ekim 1948 tarihinde 80 ölü. Kibya Köyü Katliamı: Batı Şeria'da bulunan köyde 12 Ekim 1953 tarihinde yapılan katliamda 67 sivil öldürüldü. Kefer Kasım Katliamı: 29 Ekim 1956 tarihinde yapılan katliamda 23'ü çocuk 49 kişi öldürüldü. Şeria Nehri Katliamları(15 Şubat 1968): Şeria Nehri boyunca Filistinlilerin yaşadığı 15 köy bombalandı. Katliam sırasında napalm bombaları kullanılırken saldırıları sırasında 56 Filistinli katledildi. Ebu Zabel Katliamı (12 Şubat 1970): Mısır sınırındaki Ebu Zabel'de bir fabrikada gerçekleştirilen katliamda 70 işçi vahşi bir şekilde katledildi. Sha'a Katliamı (8 Nisan 1970) : Siyonist işgal çetesi tarafından Mısır'ın Sha'a kentinde bir okulun bombalanması sonucu çoğu çocuk 46 kişi feci şekilde katledildi. Suriye Katliamları (8 Eylül 1972): İsrail uçakları tarafından Suriye'nin 7 köyüne yapılan saldırıda en az 200 köylü hayatını kaybetti. Libya uçağı düşürüldü (19 Şubat 1973): İsrail, Libya Havayollarına ait bir yolcu uçağını vurarak, herşeyden habersiz 107 mürettebat ve yolcunun tamamını katletti. Sabra ve Şatilla Katliamı (16 Eylül 1982): İsrail, daha sonra birçok kez yapacağı gibi Lübnan'a girdi ve Ariel Şaron'un komutanlığında Hristiyan Falanjistler tarihin en büyük katliamlarından birini yaptı. Sabra ve Şatilla'da mülteci kamplarında katledilen çoğu çocuk ve kadın olan 3 bin kişiden yalnızca 328'inin kimliği tespit edilebildi. Katledilen insanların önemli bir kısımının yüzleri işkenceyle tanınmaz hale getirilmişti. Ve her katliamda olduğu gibi terör devleti İsrail'den bunun hesabı sorulmuş değil. Kudüs Katliamı( 8 Ekim 1990): İşgalcilerin Mescid-i Aksa'yı yıkma girişimine karşı ayaklanan Müslümanlara saldıran işgal çetesi 30 Müslümanı öldürdü. Saldırılar sırasında direnişe katılan Filistinlilerden 800 kişi de yaralandı. Kana Katliamı ( 18 Nisan 1996): Lübnan'ın Kana köyünde, terör şebekesinin saldırısı sonucu Birleşmiş Milletler Lübnan Barış Gücü'ne sığınan(UNIFIL) sivilleri hedef alması sonucu 106 kişi katledildi. Cenin Katliamı (3-15 Nisan 2002): Filistin'in Batı Şeria bölgesindeki Cenin'de, İsrail'in 1948'deki saldırıları sonucu evsiz kalan Filistinliler için bir mülteci kampı oluşturulmuştu. Bir kilometrekarelik kampta İsrail saldırılarından kaçan 13 bin 755 Filistinli, Birleşmiş Milletler gözetimi altında yaşıyordu. 3 Nisan 2002 gecesi İşgal ordusu kampa havadan ve karadan saldırı başlattı. Saldırılar sonucu yerle bir olan kampta çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 1300 kişi öldü, 1500 kişi yaralandı. Lübnan Katliamı (12 Temmuz-14 Ağustos 2006): İsrail, Güney Lübnan'ın sivil alanlarını bir aydan fazla bir süre bombaladı. Saldırılar sırasında 1000'den fazla sivil yaşamını yitirdi. Gazze Katliamı (Aralık 2008): İsrail, Gazze'yi havadan ve karadan bombaladı. Saldırılarda büyük kısmı kadınlar ve çocuklardan oluşan 1133 kişi ölürken 4 binden fazla kişi de yaralandı. Mavi Marmara Katliamı (31 Mayıs 2010): İsrail Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine havadan helikopterlerle indirme yaptı. İsrail askerleri silah kullandı, barış gönüllüsü en az 9 kişi hayatını kaybetti. Saldırı karşısında sadece Türkiye değil dünya şoke oldu.” dedi.
Çocuk Katili İsrail'in Katliamları Albümü
Terör devleti İsrail'in günümüzde de saldırılarının, işkencelerinin, katliamlarının, tecavüzlerinin ve tutuklamalarının artarak devam ettiğini anlatan Eğilmez, sözlerini şöyle sürdürdü, “Ve ne acıdır ki dünyayı yönetenler, İsrail'in uşağı olmuş sağır, dilsiz ve kör rolü yapıyorlar. İnsan haklarının sözde temsilcileri, demokrasinin yılmaz savunucuları, bugün Gazze'de, özellikle çocuk ve kadınlara karşı yapılan dünya tarihinin gördüğü en büyük katliamı sadece izliyorlar. Bizde dernek olarak 5 dilde hazırladığımız “Çocuk Katili İsrail'in Katliamları” isimli albümü, dünyanın önde gelen sivil toplum örgütlerine, medya temsilcilerine, siyasetçilerine, bilim ve sanat insanlarına göndermeye başladık. Şüphesiz bir gün İsrail'in yaptığı katliamların hesabı sorulacaktır. İsrail sadece Gazze'de yaptığı soykırımdan dolayı değil, 100 yıldır sebep olduğu tüm ölümlerden, işkencelerden, yağmalardan, sürgünlerden, alı koymalardan yargılanıp cezalandırılacaktır. İsrail için bu son mutlaka hayata geçecektir.”