Programa, 25. Hudut Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Kaymaz, Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, Ardahan Belediyesi Başkan Vekili Akın Günal, Üniversite Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şakir Aydoğan, Üniversite Genel Sekreteri Hadi Gergit, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan ve sunumunu Şair Mehmet Yaşar Genç’in gerçekleştirdiği programda Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, programa katılan şair, yazar, âşık ve katılımcılara teşekkürlerini ileterek, programın Üniversitemizde gerçekleşmesinden dolayı heyecan duyduğunu belirtti. Prof. Dr. Biber, “Şehrimiz, bir ocaktır. Ve şairlere, yazarlara, âşıklara kaynaklık etmiştir. Bu topraklar, bu tecrübenin aşinasıdır. Bilincindedir. ‘‘Kafkaslardan Anadolu’ya Şiir, Şair ve Âşık Günleri-1’’ programını inşallah başlattık. Bundan sonra da programlarımız ikincisi, üçüncüsü ve devamını geleneksel olarak devam edeceği ümidindeyiz ve bunun azmi içerisinde olacağız. Şiir bir şairin duygusunu, öfkesini, coşkusunu, aşkını, eleştirisini kendi üslubunca kaleme aldığı bir başkası tarafından ifade edilmesi hemen hemen imkânsız olan ancak; okuyucusunun hislerine de tercüman olan çok özel ve güçlü metinlerdir. Bu yönüyle şairlerde toplum içerisinde çok özel bir yere sahiptir. Merhum Cemil Meriç, karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silahın kalem olduğunu söyler. Medeniyetin ve aydınlığın yegâne aracı kalemdir. Ve bu kalemin de yazdığı: Şiirdir. Makaledir. Hikâyedir. Romandır. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim’de de bir surenin adı Kalemdir ve bu sure ‘‘Kaleme ve onun yazdıklarına and olsun’’ diye başlar. Buradan baktığımızda yaptığımız işin ciddiyetini, yaptığımız işin nasıl, ne kadar büyük bir iş olduğunun altını tekrar çizmek için bunları vurgulamak istedim” diye konuştu.
Milletlerin tarihinde inişli çıkışlı dönemlerin olduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber, bin yıldır bu coğrafyada olduğumuzu belirterek, ‘‘Millet olarak inişli çıkışlı dönemler yaşamaktayız. Düşüşlerimiz olmuştur. Kalkışlarımız olmuştur. İnşallah, karşımızdaki gençlerin yeniden dirilişinin muştulu günlerini bu günlerde yeniden yaşadığımızı ifade etmek isterim. Milletin düştüğü yer bellidir. Yine Cemil Meriç’in ifadesiyle, ‘‘Milletin düştüğü yer kalemi bıraktığı yerdir.’’ Milletin kalkacağı yer de o zaman yeniden kaleme sarılacağı ve bu kalemle yazacağı, bütün dünyaya, bütün insanlığa ulaştıracağı mesajla oluşacaktır. Bizim böyle bir geçmişimiz, geleceğimiz, bir geleneğimiz var. Çok değerli öğrencilerim, bu geleceği bu geleneği sizin üzerinizden, sizinle birlikte, sizin aracılığınızla yeniden inşa etmek gibi bir görevimizin bir vazifemizin olduğunu ve bu sorumluluğun hepimize ait olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Biz geleceğimizi görmek istiyoruz gelecek sizsiniz. Bir kehanete gerek yok. Bugün gençliğimizin durumu, eğitim düzeyi, okumuşluğu, aydınlığı, hayata bakışı, ufkunun genişliği, bu milletin geleceğinin ta kendisidir. O zaman bu günden itibaren bu ufku olabildiğince en uzak noktalara kadar taşıyabilmeli en güçlü şekilde aklı kullanmayı, bilgiyi kullanmayı, bilgiyi özümsemeyi başarabilmeliyiz. Bunun yolu üniversitelerde eleştirel okumalardan, kültürel ve sosyal programlardan geçiyor. Bunun yolu bu salonlardan geçiyor. Müfredatlarımızda formal derslerimizi alıyoruz. Fakat; bir de müfredat dışı programlarımız var. Üniversitelerin, eğitim kurumlarının yaptığı ve yapması gerektiği en önemli işlerden birisi müfredat dışı eğitimleri, atölyeleri, konferansları, kongreleri, panelleri düzenlemesidir. Ve burada gençlerle işin ustalarını, işin erbaplarını bir araya getirir. Bu tecrübenin, bu bilginin, bu gayretin aktarılmasının mecburiyeti vardır. Aksi halde biz kapalı salonlarımızda toplumdan kopuk, kendi arasında bilgiyi tüketen, öğüten bir yapıya dönüşürüz. Ve bunu dışarıya aktaramayız. Dönüştüremeyiz. Gelişemeyiz ve kalkınamayız.’’ Ben burada sözlerimiz bitirmek istiyorum. Bir defa daha vurgulamak istiyorum ki dirileceğimiz yer kalemdir ve onun yazdıklarıdır” diye konuştu.
Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı Muhammed Hanifi İspirli ise gerçekleştirdiği konuşmada ülkemizin farklı şehirlerinden Üniversitemize gelen şair, yazar ve âşıklara teşekkürlerini sunarak, üniversitelerin insan yetiştirmede ve Türkiye’nin ufkuna insan koymadaki önemini vurguladı. Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı İspir, konuşmasını şöyle devam etti: ‘‘Allah’a şükür bu gün Ardahan’da şiirden, sanattan, edebiyattan, resimden bahsedilen programlar yapılıyor. Daha öncesinde de Ardahan Üniversitesi’nde bu tür faaliyetler yapıldığını biliyorduk. Ama; böylesine âşıkların, şairin, şiirin konuşulacağı iki-üç günü kapsayan bir programı yaptığı için Rektör Hocamız Mehmet Biber’e teşekkür ediyorum. Kıymetli dostlar, sevgili öğrenciler, şiirin, sanatın, kitabın, kitabın, edebiyatın konuşulduğu yerde insanın yüreği vardır. Orada yüreğimiz vardır. Tarihin hiçbir döneminde şairlerin arasından kötü insan çıkmamıştır. Onun için bu bölümle ilgili olarak öğrencilere şunu söylemek istiyorum. Şiirle uğraşın. Şiir okuyun. Yazamıyorsanız dinleyin birbirinize şiirle seslenin. Çünkü; şiir bir medeniyettir. Bir medeniyetin kurucu anahtarıdır. Eğer şiiriniz yoksa medeniyetten gelecekten bahsetme şansınızda yoktur. Bu yüzden burada ki, programı oldukça önemli buluyorum. İnşallah birincisini, ikinci ve üçüncüsü ve daha sonrakiler takip edecek.’’
İspirli, Türkiye Yazarlar Birliği olarak ülkemizin on iki büyük şehrinde şair ve yazarlara önem veren çalışmalar yürüttüklerini belirterek tüm katılımcılara ve konuklara teşekkürlerini iletti. İspirli’nin konuşmasının ardından Ardahan Belediye Başkan Vekili Akın Günal’da bir konuşma gerçekleştirerek, geçmişle gelecek arasında bağ oluşturan şairlerin, şiirlerin önemini belirterek programın oluşmasına katkı sağlayan herkese teşekkürlerini iletti.
Konuşmaların ardından verilen arayla birlikte katılımcılar, İBEF fuaye alanında oluşturulan ‘‘Çiçeklerle Geldik Sana Efendim’’ Konulu Ressam Derya Erkut ve Zülküf Sümbül’ün resim sergisini gezdikten sonra programın ikinci kısmına başlandı. Rektör Prof. Dr. Mehmet Biber ve Fotoğraf Sanatçısı, Şair Yasin Mortaş’ın fotoğraflarından oluşan ‘‘ Fotoğraflarla Anadolu Sevgisi’’ ve Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Semra Çevik’in ‘‘Denize Düşen Renkler’’ adlı fotoğraf slayt gösteriminden sonra Türkiye Yazarlar Birliği Başkan’ı Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan’ın yöneticiliğinde, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Hadi Kadıoğlu, İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Görevlisi İsa Kocakaplan, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Yazar Şair Yusuf Dursun ve Yazar Cumali Ünaldı’nın konuşmacı olarak katıldığı ‘‘Dede Korkut Coğrafyasında Aşk ve Şiir’’ adlı panelin ardından program sonlandı.