Projenin lansman toplantısı, Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) toplantı salonunda yapıldı. Toplantıya, DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, DAP İdaresi Başkan Yardımcısı Volkan Güler, kazı çalışmalarını yapan ekibin başkanı Doç. Dr. Erkan Konyar, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nden akademisyenler, Müze Müdürlüğü yetkilileri ve ilgili kurum temsilcileri katıldı.
“Elimizi Taşın Altına Koyduk”
Toplantıda konuşan DAKA Genel Sekreteri Halil İbrahim Güray, kazı çalışmalarına destek verdiklerini belirterek, şunları söyledi:
“Hep ‘Van medeniyetler şehridir’ diyoruz ama artık bu yetmiyor. Bu medeniyetin ortaya çıkması gerekiyor. Orada şimdi yapılan bir kazı çalışması var. Buradaki amaç eski Van şehrinin ortaya çıkarılmasıdır. DAKA olarak destek veriyoruz. İyi bir kazı ekibi var. Onlarla koordineli bir şekilde çalışmayı sürdürüyoruz. Artık somut adım atmanın zamanı geldi. Van’da çok ciddi bir kaynağımız, bir hazinemiz var. Ama bunu işlemek gerekiyor. DAKA olarak elimizi taşın altına koyduk. Gerekli koordinasyonla kısa zamanda bu çalışmaları sonlandıracağız.”
“Somut bir şey ortaya çıkaracağız”
DAP İdaresi Başkan Yardımcısı Volkan Güler de, kazı çalışmalarına destek verdiklerini belirterek, “Bu çalışmaları eşgüdümlü yapıyoruz. Eski Van şehrini ayağa kaldırmak için DAKA ile birlikte bunu yapıyoruz. Projelendirme ve finansman desteğimiz var. Kazı desteğimiz var. Urartu 3 bin yıllık bir medeniyet, somut bir şey ile ortaya çıkaracağız” diye konuştu.
Van Kalesi Yürüyüş Yolu ve Gevaş’taki çalışmalarda da finansman desteği sağladıklarını ifade eden Güler, İdare olarak Van’da hayvancılık alanında verdikleri destekler hakkında bilgi verdi.
Güler, hayvancılığın bölge için önemine dikkat çekerek, “50 köye sulama yatırımı gerçekleştirdik. 6 Hayvan İçme Suyu (HİS) Göleti oluşturduk. Bir yandan da sıvat dağıtımı yapıyoruz. Biz hayvancılığı kritik öncelik olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kazılardaki Aşama
Daha sonra, Doç. Dr. Erkan Konyar, 2002 yılından bu yana gerçekleştirilen kazılara ilişkin sinevizyon gösterimi eşliğinde sunum yaptı.
Çalışmaların hemen bitmesinin beklendiğini ifade eden Konyar, “Neden hemen ayağa kalkmıyor?’ deniyor, ama etap etap gitmemiz gerekiyor. Bu o kadar kolay değil. 5 üniversiteden 12 bilim insanı ile çalışıyoruz. Büyün arşiv taramalarını tamamladık. İngiliz, Amerikan, İstanbul Üniversitesi kütüphanesi arşivlerinden yararlandık. 5. yüzyıl Ermeni kaynaklarından faydalandık” bilgisini verdi.
Kilise de Restore Edilmeli
Kazı yapılan alanda kiliselerin de bulunduğuna işaret eden Konyar, şunları söyledi:
“Biz görünür olanı ayağa kaldırıyoruz. Eserlerin bir bütünlük içinde ele alınması lazım. Horhor Camii tamamen sular altındadır. Kayaçelebi de öyledir. Drenaj sorunlarının giderilmesi lazım. Tek yapı restorasyonu konusunda sıkıntılarımız var. 7 kilise var, birini mutlaka restore etmemiz gerekiyor. Çok kültürlülük ve dinsel anlamda da yapılması lazım. Belki ibadete de açılabilir. Müze Müdürlüğü bunu yapabilir.”
Kültür Turizmine Dikkat Çekti
YYÜ Akademik Veri Sistemi Başkanı Doç. Dr. Faruk Alaeddinoğlu da yaptığı sunumda, kazı çalışmalarının bir müze özelliğinde olması gerektiğini ifade etti.
Orada bulunan tüm yapıları ayağa kaldırmak yerine herkesin beklediğini bulabileceği bir çalışmanın benimsenmesi gerektiğini ifade eden Alaeddinoğlu, şöyle dedi:
“Kültür turizmi açısından Urartu medeniyeti son derece önemlidir. Dünyanın dördüncü büyük medeniyetidir. Medeniyet olmak öyle kolay olmuyor. Bu açıdan Van çevresinde çok büyük bir tarih var. Hepsini ortaya çıkarmak çok zor. Tüm binaları ayağa kaldırmak yerine bir müze gibi düşünmek lazım. Bu müze içinde noktalar olmalı. Bu şekilde insanlara beklentilerini vermiş oluruz. İki çeşit turist vardır, seçkin ve gezici. Burada seçkin turistlere yönelik bir çalışma olmalı, gezici turisti ne yapsanız içeri sokamazsınız. Yapılacak kazılarda belli bir noktayı ortaya çıkarıp sonrasını noktalar halinde bir tarz benimsenebilir. Ayrıca eski Van şehrini kıyıya kadar yaşatmalıyız.”
DAKA’daki toplantı ardından topluca kazı çalışmalarının yapıldığı alanda incelemelerde bulunuldu.