7 aylıkken suçiçeği geçiren ve bir hafta yoğun bakımda kalan Yusuf Yağanoğlu, 2 yaşına geldiğinde ‘anne’ ve ‘baba‘ dışında kelime bilmiyordu. Durumdan şüphelenen aile Yusuf’u doktora götürdü. Beyin MR’ı dâhil yapılan testlerde herhangi bir sağlık sorunu çıkmayınca psikoloğa danışıldı. 7 aylıkken suçiçeği geçiren ve bir hafta yoğun bakımdan kalan Yusuf’un bu durumdan etkilenmiş olabileceği söylendi. Ömer Nasuhi Bilmen İlkokulu’nda devam eden eğitimiyle birlikte bir rehabilitasyon merkezinde okuma ve yazma eğitimleri almaya başlayan Yusuf, yine ailesi tarafından Erzurum Berard’a getirildi. 6’şar ay arayla işitsel algı eğitimi alan Yusuf daha ilk seansta düzelme gösterdi.
İLK SEANSTA DÜZELMEYE BAŞLADI
3’üncü seansın sonunda artık herkesin anlayabileceği şekilde konuşmaya başlayan Yusuf başta ailesi olmak üzere tüm çevresini şaşkına çevirdi. Bu yıl 3’üncü sınıfa geçen küçük Yusuf, “Artık ağlamıyorum. Herkesle konuşabiliyorum” dedi. Oğullarının konuşmaya başlamasının kendilerini çok mutlu ettiğini söyleyen anne Neşe Yağanoğlu da “Yusuf bizi çok korkuttu. Kardeşleri gibi değildi. Hemen konuşmadı. Doktora, psikoloğa her yere götürdük. Son olarak Berard’a getirdiğimizde sanki mucize oldu. Daha ilk seans sonrasında iyileşme gösterdi. Konuşma azmi ortaya çıktı. Bensiz hiçbir şey yapamayan, göz teması olmadığı zaman kıyameti koparan Yusuf artık hem konuşuyor hem de kendi başına hareket ediyordu. Üçüncü seans sonrasında daha rahat konuşmaya başladı” diye konuştu.
“KONUŞMASINA HASRETTİK”
İşitsel algı eğitiminin büyük yararını gördüklerini dile getiren baba Yusuf Yağanoğlu da şunları söyledi. “Yusuf’un durumuna çok üzülüyorduk. Yıllarca onun konuşmasını bekledik. Ağzından çıkacak kelimelere hasrettik. İşitsel algı eğitimi almaya başladıktan sonra her şey bir anda değişti. Önceden tek başına yan odaya bile geçemiyordu. Şimdi bisiklet sürüyor, benimle tartışıyor. O konuştukça dünyalar bizim oluyor. Bu mutluğumuz tarif edilemez, Erzurum Berard bizi çok mutlu etti.”
BÜLBÜL GİBİ ŞAKIYOR
İşitsel Algı Eğitimi Uzmanı Ayşenur Badıllı Solak ise ilk geldiğinde birkaç kelimeyi kekeleyerek söylemeye çalışan Yusuf’un üç seans sonrasında bülbül gibi şakımaya başladığını anlattı. Tek başına hareket etme kabiliyeti olmayan Yusuf’un bu eğitim sayesinde özgüvenini de kazandığını dile getiren Solak, “Yusuf artık hem konuşuyor hem de özgür iradesiyle hareket ediyor” diye konuştu.
İŞİTSEL ALGI EĞİTİMİ NEDİR?
Avrupa ülkelerinde yaygın bir şekilde kullanılan Berard yani işitsel algı eğitimi 3 yaşın üzerindeki herkeste kullanılabiliyor. Beynin sağ tarafının daha çok sezgisel, mantıksal çıkarımlar, üç boyutlu düşünce, rüya görme merkezi olduğuna dikkat çeken İşitsel Algı Eğitimi Uzmanı Ayşenur Badıllı Solak, şu bilgileri verdi. “Yapılan araştırmalarda dikkat eksikliği, hiperaktivite, sınav kaygısı, öğrenme güçlüğü, dil konuşma bozukluğu olan insanların sol kulak ağırlıklı duyduğu tespit edilmiş. Berard’ın amacı çapraz işlevi bilgi götürecek olan sağ kulağı eğitip direkt yoldan bilgiyi oluşturmaktır. Halk arasında söylenir, ‘jetonun geç düşmesi’ deyimi bu algının uzun yoldan kullanılmasıyla alakalıdır, zekâyla ilgili bir durum değildir. Berard algıyı açarak sol zihinde atıl kalmış noktaların uyarılmasını sağlar, aynı zamanda hücre içi geçişi artırarak o noktada tekrar hücrelerin titreşim kazanmasını sağlar. Böylelikle biz sağ kulağa baskı yapıyoruz, en az sol kulak kadar ve kişilerde 6 ay sonunda maksimum etkiler görüyor.
YÖNTEM NASIL UYGULANIYOR?
“Burada lisanslı kulak eğiteci dediğimiz bir cihazla yüksek ve alçak frekanslarla ayrıştırdığımız müziği kişilere kulaklık aracılığıyla dinletiyoruz. Her gün yarım saat boyunca bu dinletiyi yapıyoruz. Toplam 20 dinleti, maksimum 22 günde, minimumda 10 günde seansları bitiriyoruz. Modülasyonu aynı olan müzikler bir CD’ye toplanmış ve bunu da anında kişiye özel modüle ediyoruz. Kişi de dikkat eksikliği varsa ona göre modülasyon yapıyor ve müzikteki bas ve tiz seslerini ayrıştırıyoruz. Dinlediğiniz de müzik size bozuk gibi geliyor ama bu sağ kulakla sol zihin arasındaki yolakları geliştiriyor. İnişleri ve çıkışları olan müzikleri kullanıyoruz.”