Macaristan’ın Bugac kentinde gerçekleştirilen Dördüncü Türk Dünyası Kurultayı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının katkılarıyla gerçekleştirildi.
Macar, Türk ve Hun geleneklerini korumak ve yaşatmak için kurulmuş olan Macar Turan Vakfı 2008 yılından bu yana her iki yılda bir Macaristan’da geniş ölçekli bir Kurultay (Soylar Toplantısı) düzenliyor. Kurultay’a Türkiye ve Macaristan’dan katılımcıların yanı sıra, Azeri, Avar, Başkurt, Balkar, Buryat, Çuvaş, Gagavuz, Kabardino, Karaçay, Karakalpak, Kazak, Kırgız, Kumuk, Moğol, Nogay, Özbek, Tatar, Tuva, Türkmen, Uygur ve Yakut boyları davet ediliyor. Türk Dünyasının bir araya geldiği Kurultay’da Orta Asya gelenekleri yaşatılıyor.
İki yıl önce 150 bin kişinin katıldığı etkinliği bu yıl toplam 250 bin kişi izledi. Büyük ilgi gören organizasyonun resmi açılışı Macaristan Parlamento Binasında Macaristan Parlamentosu Başkan Yardımcı Vekili Sándor Lezsák tarafından yapıldı. Macaristan’dan pek çok milletvekilinin ve müsteşarın katıldığı Kurultay’a Kazakistan Kültür Bakanı Mukhamediuly Arystanbek’in yanısıra Türkiye Budapeşte Büyükelçisi Şakir Fakılı, TİKA Başkan Yardımcısı Ali Maskan, Balkanlar ve Doğu Avrupa Dairesi Başkanı Dr. Mahmut Çevik, TİKA Budapeşte Koordinatörü Pınar Özcan Küçükçavuş ile Türkiye Budapeşte Büyükelçiliğinden yetkililer katıldı.
Türkiye dâhil 21 ülkeden 27 Hun, Macar ve Türk boyunun 120 farklı ekibinin müzik ve halk oyunu gösterilerinin sergilendiği Kurultay’daki müzik ve dans programları iki sahnede ve bir gösteri alanında eşzamanlı olarak gerçekleştirildi. Katılan ülkeleri temsil eden sanatçıların performansları ve konserleri her iki sahnede sabaha kadar devam etti. Gösteri alanında ise at ve silah gösterileri ile ok yarışmaları bütün gün sürdü. Sahnelerdeki programların yanı sıra farklı ülkelerin çadırlarında çeşitli gösteriler yapılarak, geleneksel ürünler ve el sanatları pazarları kuruldu.
Hun ve Türk kökenli kardeş ülkelerin Bugac’ta bir araya gelmesiyle gerçekleşen Dünya Turan Kurultayı ilk zamanlarından bu yana Avrupa’nın en büyük “gelenek yaşatıcı festivali” oldu. Etkinliğe katılan Atilla’nın torunları Avrupa’nın orta yerinde halkların ortak tarihi geleneklerini ve değerlerini keşfetme, birlikte koruma ve yaşatma fırsatı buldular.