Üçüncüsü bu yıl uluslararası düzeyde gerçekleştirilecek olan Dadaş Film Festivali, 29 Kasım Cumartesi günü başlıyor. Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Tataristan’dan yönetmen, senarist, yapımcı ve oyuncuların davet edildiği festival öncesinde tüm hazırlıklar tamamlanırken, Türk sinemasının devleri 29 Kasım ve 3 Aralık tarihleri arasında Erzurum’da bir araya gelecek.
GÜRPINAR BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Dadaş Film Sahibi Nil Gürpınar, bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirecekleri Dadaş Film Festivali ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. DAGC’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Gürpınar, festival düzenlemekteki amaçlarından, festival programına kadar çeşitli konularda bilgiler verdi.
SİNEMANIN DÜNÜ VE BUGÜNÜ
Festival çerçevesinde bu yıl 3 panel, fotoğraf ve afiş sergileri, seminerler ve yarışmalar düzenleneceğini anlatan Nil Gürpınar, festivalde ayrıca Cengiz Aytmatov başta olmak üzere Türk dünyası ile ortak sanatsal motifler ve Türki Cumhuriyetlerinin de katılımıyla, sinemanın dünü ve bugününün ele alınacağını kaydetti.
Gürpınar, festival kapsamında Prof. Dr. İhsan Özbay'ın edebiyat ve sinema, Prof. Dr. Suat Gezgin'in Türkiye'de sinema ve belgeselci Hilmi Etikan'ın ise sinema tarihi ile ilgili belgesel gösterimi yapacağını ve seminer vereceğini ifade etti.
DİNÇ FOTOĞRAF SERGİSİ AÇACAK
Etkinlikler kapsamında Yrd. Doç. Dr. Abdülkerim Dinç'in Türki Cumhuriyetler ve sokakta çalışan çocuklar ile ilgili fotoğraf sergisinin açılacağını belirten Gürpınar, ulusal yarışmada ise 2007-2008 döneminde yapılan filmlerin halk jürisi ile değerlendirilerek ödüllendirileceğini belirtti.
Festivalin açılışının Atatürk Üniversitesi’nde yapılacağını, gösterim ve jüri değerlendirmeleri için de Dadaş Sineması’nı seçtiklerini kaydeden Gürpınar, onur ödüllerinin de açılışın yapıldığı gün sahiplerini bulacağını söyledi.
GÜRPINAR: ERZURUM ADINI DÜNYAYA DUYURMANIN ONURUNU YAŞIYORUM
3. Dadaş Film Festivali’nin Onur Ödülleri’nin, festivalin başlayacağı gün olan 29 Kasım’da sahiplerini bulacağını belirterek, Şener Şen, Fatma Girik, Memduh Ün, Safa Önal, Yücel Çakmaklı, Yılmaz Atadeniz ve Nuri Bilge Ceylan’ın Onur Ödülü’ne layık görüldüklerini ifade etti.
Erzurum’un tanıtımı, sosyal ve kültürel hayata renklilik kazandırmak amacıyla gelenek haline getirdiği Dadaş Film Festivali üzerinde herhangi bir kazanç gözetmediğine dikkati çeken Gürpınar, festivalin maliyetiyle ilgili olarak bilgiler de verdi.
ERZURUM’A HİZMET BORÇTUR
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, Dadaş Film Festivali için 75 bin YTL ayırdığını anlatan Gürpınar, “Festivalimize 80’inin üzerinde konuk katılacak. Bu konuklardan sadece 20’si yurt dışından gelecek. Biz festival için Erzurum’daki sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimlerden de destek aldık. Fakat para kazanıyor değiliz, tam tersine üzerine para koyuyoruz. Bir sinemacı olan ve yıllarını Erzurum’la sinemaya veren bir babanın kızı olarak, böyle bir hizmeti Erzurum’a borç olarak görüyorum. Ben festivalci değilim; yapımcıyım, belgeselciyim, filmciyim. Bugün çoğu ilden festival düzenlemem için teklifler geliyor, ama ilgilenmiyorum. Ben kendi alanımla, sinemayla ilgileniyorum” diye konuştu.
ERZURUM ADI ULUSLAR ARASI SANAT PLATFORMUNA TAŞINDI
3. Dadaş Film Festivali ile ilgili olarak çok sayıda yayın kuruluşunda reklamların dönmeye başladığını, bunun Erzurum’un tanıtımı ve gündeme getirilmesi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayan Nil Gürpınar, “Festivalimiz halkın içinde olacağı bir festival. Dileyen hemşehrilerimiz 5 gün boyunca ücretsiz olarak gösterime girecek olan filmleri izleyebilir, festival coşkusuna ortak olabilirler. Bu organizasyonda amaç Erzurum’u tanıtmaktır. Yurt dışından gelecek olan televizyoncular olacak, buradan canlı yayınlar yapılacak. Şu anda bile Türki Cumhuriyetleri’nde festivalle ilgili olarak programlar yapılıyor. Erzurum’un ismi, Dadaş’ın ismi dünya televizyonlarında gündeme geldikçe haz duyuyorum, onur duyuyorum. Babamın vasiyeti yerine getiriyor olmak, benim için en büyük kazançtır” dedi.
Dadaş Film Festivali’ni organize etmenin planlarını 1999 yılından bu yana yaptığını, gerekli altyapı çalışmalarını tamamladıktan sonra ilkini 2006 yılında düzenlediklerini hatırlatan Gürpınar, “Bu memleket bizim, ben Erzurumluyum, çocuklarım da Erzurumlu. Memleketime bir gönül hizmeti veriyorum, benim bu hizmetime destek olan herkese de minnet duyuyorum, teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.