Bayburt'ta yaşayan Mehmet ve Yasemin Demir çifti, 8 Ocak’ta kaybettikleri tek evlatları Ömercan’ın (3) organlarını bağışladı. Ömercan'ın 2 böbreği ve bir karaciğeri 2 çocuğa umut olurken, acılı ailenin tek isteği organların bağışlandığı iki çocuktan haber almak.
Solunum yetmezliği ile kaldırıldığı Erzurum'daki hastanede beyin ölümü gerçekleşen Ömer Can Demir'in babası yıllar önce tanık olduğu bir olaydan etkilenip, minik oğlunun organlarını bağışladı. Baba Mehmet Demir, GATA'da 13 yıl önce hastanede oda arkadaşı olan bir askerin, organları bağışlanan başka bir askerin kalbi ile hayata tutunduğunu hatırlayarak oğlunun organlarını bağışladı. Ömer Can'ın 2 böbreği ve bir karaciğeri 2 çocuğa umut oldu.
“O ANLAR AKLIMA GELİNCE DAYANAMADIM”
Evlerinin neşesi, ailenin tek evladı olan Ömer Can’ın organlarını bağışlama fikrinin ilk başta kendilerine çok zor geldiğini ifade eden acılı baba Mehmet Demir, 13 yıl önce yaşadığı olaydan etkilendiğini belirterek, “Orada beyin ölümü gerçekleşip ve ailesinden izin alınarak onun kalbinin orada bekleyen çocuğa takılarak hayata dönmesine ben şahit oldum. Onlar aklıma gelince benim çocuğumun da aynı şekilde başkalarına vesile olabileceğimizi düşünerek vermek istedim. Tabi bunu ailemle de paylaşmak istedim. Yine o gün akşam doktor arkadaşlarıma da bu konuyu sordum. Kararın çok zor olduğunu ancak çok güzel bir şey yapacağımı söylediler. Ben de çocuğumun organlarını bu şekilde bağışladım” ifadelerini kullandı.
“EN BÜYÜK SEVİNCİMİZ O İKİ ÇOCUĞUN YAŞAMA TUTUNMUŞ OLMASI”
Daha sonra koordinatör doktorun böbrek ve karaciğer bağışı bekleyen iki çocuk bulduğunu öğrendiklerini söyleyen Demir, “Tabi bu bizim için bir şekilde yaşama kaynağı oldu. Bizim için bir umut oldu. İki kişinin bulunduğunu ve bunlara gönderileceğini söylediler. Akşam saatlerinde ameliyatın başladığını söylediler. Ben de orada bulunmak istedim ama dayanamayacağımı söyledikleri için ben de orada bulunmadım. Beni her türlü gelişmeden haberdar edeceklerini söylediler. Ameliyatın başlangıcından bitişine, organların ambulans helikopterle gönderildiği ana kadar bizi her türlü gelişmeden haberdar ettiler. Bu gelişmelerden haberdar olunca eşimle benim de hayata tutunma sebebimiz oldu. Çünkü iki çocuk kurtulacaktı. Bizim çocuğumuz gibi olmayacaktı. Ve iki aile de bizim gibi yıkılmayacaktı. Şu andaki en büyük sevincimiz o iki çocuğun yaşama tutunmuş olması. Onların sağlık durumunun iyi olduğunu öğrenebilirsek o da bize ayrı bir sevinç verecek. Onların ailelerinin mutluluğu bizim için hakikaten büyük bir sevinç. Acımızın yanında bu bizi ayakta tutuyor şu anda. Bu ailelerin mutluluğunu düşündükçe biz serinliyoruz” dedi.
“O ÇOCUKLARI BİR KEZ GÖREBİLSEK BİZİM İÇİN HAYAT OLUR”
Tek isteklerinin o çocukları bir kez olsun görmek olduğunu ifade eden Demir, duygusunu şöyle dile getirdi:
“O çocukları sadece bir kez görebilsek bizim için hayat olur. Sonuçta hiç tanımadığımız bilmediğimiz kişiler ama onları kendi evladımız gibi hissediyoruz. Ben de eşim de iki tane hiç tanımadığımız evladımız varmış gibi düşünüyoruz. O çocukları sadece bir defa görsek veya iyi olduklarını bilsek o bile bize mutluluk olarak yetecek.”
“BİN DEFA OLSA YİNE YAPARIM”
Organ bağışının önemine de değinen baba Demir, “Bir evlat kaybetmek ne kadar acıysa bir çocuk kurtarmak da benim için o kadar değerli” diyerek şunları ekledi: “Ben bunu bir defa yaşadım. Bir daha olsa yine yaparım. Hatta bin defa olsa yine yaparım. Çünkü ben organ naklinin ne kadar önemli olduğunu kendi hayat tecrübelerimle de yaşadım. Şu anda kendi üzerimizde, kendi hislerimizde bunu yaşamak veya yaşatmak çok güzel bir duygu.”