Yerel Basın Tecrübe Paylaşım Semineri

//ATALAY YEREL BASIN SORUNLARINA DEĞİNDİ

Atalay, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, özelleştirme ve özerkleştirmeler sonucunda artık pek çok kurumun ilanının kendilerine gelmediğini, bu nedenle gelirlerinin azaldığını söyledi. Bunun yerel gazetelere ekonomik yansımasının olumsuz olduğunu ifade eden Atalay, ancak hala Türkiye genelinde yayımlanan 2 bin 300 ulusal ve yerel gazeteye önemli destekleri olduğunu kaydetti. Katkılarının olmaması durumunda yerel gazetelerinin tamamına yakının kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğini ifade eden Atalay, “Tarihi çok derin olan yerel gazeteler var. Onların yaşaması lazım. Anadolu'da yeni yeni gazeteler ortaya çıkıyor, ciddi hizmetler veriyor, bunu da görüyoruz. Bu gerçekten memnuniyet verici. Basın İlan Kurumu’nun ilanları dışında özel ilanları son derece renkli baskıları güzel üst düzeyde haberleri olan okunan yerel gazetelerimiz var. O sayededir ki; pek çok gazete iyi bir tirajla vatandaşa hizmet veriyor” diye konuştu. Mehmet Atalay, kurumlarının yeni vizyonuyla gazetecileri en donanımlı şekilde yetiştirmek için çalıştığını, bu amaçla düzenlenen seminerde Türkiye çapındaki büyük yıldızların yerel gazetecilerle buluşturulduğunu söyledi.

//ATALAY, YEREL GAZETECİLERE SESLENDİ…

Küçük bir yerde meydana gelen, haber konusu olabilecek bir olaydan tüm Türkiye'nin haberdar olmasını istediklerini kaydeden Atalay, yerel gazetecilere şöyle seslendi: “Bu, sizlerle kurulacak iletişimle, sizlerle kurulacak haber ağıyla olabilir. Kendi köşenizde unutulmuş olmamanız için mutlaka bu aktif hayatta çok daha üstün roller almanızı arzu ediyoruz. Bize, Türk basınına, kamu kurum ve kuruluşlarına çok faydalı olmanızı istiyorum. Küsmeden, bıkmadan, maddi imkansızlıklar, sigortasızlık, patronların yaşadığı sıkıntıları size yaşatmış olması veya başkalarının yüksek imkanlarının size yansımaması sizi küstürmemeli, üzmemeli daha da kamçılamalı, 'biz de bu imkanlara sahip olabilmeliyiz' dedirtmeli.” 

Gazetecilerin sarı basın kartıyla ilgili sorunları olduğunu ifade eden Atalay, “Geçmişte uçaklarda yüzde 50 indirimli seyahat edebilir, telefonu da yarı yarıya indirimli kullanırdık. Gazeteci seyahat etmek zorundaysa ve haber için telefonla görüşmek zorundaysa indirim yapılması gerekiyor ama bugün pek çok kurumun özelleşmesi ve özerkleşmesi, sermayesinin büyük kısmının kamu olmaktan çıkması, lehimizdeki gelişmeleri aldı götürdü. Bunları yeniden ele almak lazım. Buna kayıtsız kalamayız' dedi. İnternet medyasının çok güçlendiğine dikkati çeken Atalay, “İnternet medyası gelince artık yerel basına gerek kalmayacak diye kimse düşünmesin. Hiçbir yeni gelişme bir başkasının yok olması anlamına gelmiyor” diye konuştu.

//“GAZETE OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANMALI, KAZANDIRMALIYIZ”

Mehmet Atalay, gazete okuma alışkanlığıyla ilgili olarak da şunları söyledi: “70 milyonu aşan bir nüfusta 4 milyon 800 bin tiraj, tiraj değil. Japonya'da bir gazetenin 17 milyon tirajı, bir başka gazetenin 13 milyon tirajı varken Türkiye'de toplam tirajın bu kadar olması izah edilemez. Gerçekten çok düşük. Okuma oranımız çok düşük. Bu hem gazete hem kitap için geçerli. Bunun için de arkadaşlarımız başlattığı çabalar, çalışmalar okullarda kitap okumayı yaygınlaştıracak bir çalışma. Toplumda gazete okuma alışkanlığını oluşturmak için Milli Eğitim ve diğer kurumlarla iş birliği yapacağız. Semeresini göreceğiz. Talep arttıkça yatırımlar artacak. Yatırım yaptıkça çalışan sayısı artacak. Böylece işsiz gazeteci kalmayacak. Bunlar hayal değil. Türkiye'nin okumayı seven bir toplum olacağına, böyle olması gerektiğine inanıyorum.” 

“Gazeteleri güçlendirmeye çalışırken diğer taraftan onların denetimini iyi yapmamız gerektiğini düşünüyoruz” diyen Atalay, şöyle konuştu: “Çok kesin kurallarımız var. Bu kurallar olduğu sürece uygulamak zorundayız. Bazen bakıyorsunuz sigorta primlerinin yatırılmasındaki bir günlük gecikmede bile ceza verebiliyoruz. Belki bunlar esnek hale getirilebilir. Patronlarının da iyi niyetle ama yetersizlik yüzünden yaptıkları ihmallerin katı şekilde cezalandırılmaması gerektiğini düşünüyorum.” 

//ATALAY, TİRAJ TARTIŞMALARINA DA DEĞİNDİ…  

Bir gazetenin bile kapatılmasına karşı olduklarını, herkesin ailesine ve çalışanına karşı sorumlulukları bulunduğunu ifade eden Atalay, bu nedenle gazete patronlarının ilan ve reklamlarla desteklenmesi gerektiğini düşündüğünü, bunun sonucunda çalışan gazeteci sayısının artacağını söyledi. Tiraj verileriyle ilgili tartışmalara da değinen Atalay, “Tiraj denetimi de yapan bir kurum olabiliriz. Onun da alt yapısını oluşturmaya çalışıyoruz. Tiraj denetimi yapan firmalara ne yazık ki güven yok demeyeyim, haksızlık etmiş olurum. Onlarla ilgili tartışmalar bitmiyor bir türlü. Belki bunu herkesin kabul edeceği kurumlar yapabilir. Basın İlan Kurumu bunun altyapısını oluşturursa, böyle bir göreve de soyunabilir' diye konuştu.