Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Cumhuriyet Kulesi Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Türkiye, son 21 yılındaki tüm atılımlarını eser ve hizmet siyasetiyle gerçekleştirmiştir. Demokrasi ve kalkınma hamlelerimizden istifade etmeyen ne tek karış vatan toprağı ne herhangi bir fert vardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Keçiören'de Atatürk Cumhuriyet Kulesi Açılış Töreni'ne katılarak bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin başında Çanakkale şehitleri başta olmak üzere bin yıldır ülke topraklarının vatan olmasını sağlamak için hayatlarını feda eden tüm kahramanlara Allah'tan rahmet diledi.
Uzun yıllar boyunca ikamet ettiği Keçiören'i Ankara'nın yıldızı hâline getireceğine inandığı Atatürk Cumhuriyet Kulesi'nin Başkent’e hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin şehre kazandırılmasında emeği geçen Keçiören Belediye Başkanı ve Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayı Turgut Altınok başta olmak üzere herkese teşekkür etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın Çankaya tarafında, yapıldığı tarihten itibaren şehrin simgelerinden biri hâline gelen Atakule'nin olduğunu anımsattı.
ATATÜRK CUMHURİYET KULESİ
Aynı mimarın tasarladığı Atatürk Cumhuriyet Kulesi ile şehre yeni bir sembol daha kazandırdıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tabii temelinin atılmasının üzerinden 20 yılı aşkın süre geçtikten sonra açılışını yaptığımız bu kulenin serencamı da ayrı bir hikâyedir. Bu hikâyenin bana göre en önemli tarafı şudur; Bu kule Keçiörenlilerin sahip çıkması sayesinde ayakta kalmış ve bugün Ankaralıların hizmetine girebilmiştir. Şayet ilçe halkı sahip çıkmasaydı, şimdi bu gördüğümüz eserin yerinde yeller esiyordu. Hukuki ve idari pek çok sorunun ardından Kovid-19 salgınının yol açtığı zorlukları da aşmayı başaran kulemiz, aslında başlı başına bir azim abidesidir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Atatürk Cumhuriyet Kulesi, Ankara'nın en yüksek binası sıfatıyla 197 metreden Ankaramızı selamlayacak. Bünyesindeki kütüphanesi, spor salonu, kafeteryası, nikâh salonu, sergi salonu, seyir alanı, lokantası ve diğer birimleriyle ziyaretçilerine unutulmaz hizmetler verecek. Kulenin en üst kısmında yer alan Selçuklu yıldızı zaten başlı başına buraya vurulmuş bir Ankara mührüdür. Nikâhlarını 152 metre yüksekliğindeki salonda kıyacak çiftlerimizin de yeni hayatlarına bulutların üzerinde girecekleri anlaşılıyor. Bundan sonra herkes herhalde nikâhını Keçiören'de kıymaya gelir. Sorumluluk sahiplerinin isimlerini nesiller boyu yaşatacak olan, gök kubbede kalan hoş seda misali geride bıraktıkları eserleri ve hizmetleridir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kule Ankara'ya hizmet ettiği müddetçe Turgut Altınok'a edilen hayır duaların süreceğini dile getirdi.
Altınok'un 30-40 yıl önce imarıyla, altyapısıyla, çevre düzeniyle Başkent’in en sorunlu ilçelerinden birini en gözde yerleşim yeri hâline getirdiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Kendisi inşallah bu birikimini, üretkenliğini, vizyonunu, çalışkanlığını 31 Mart’tan sonra Ankara'nın tamamı için kullanacak. Şu CHP zihniyetinin fetret devrinden Ankaramızı kurtarmaya var mıyız? Bunlardan bir şey olmaz. Bunların Ankaramıza, Başkentimize verecekleri hiçbir hizmet yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Şehrin kaybolan son 5 yılını telafi etmenin ötesinde Ankara'yı Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak yeni bir dönemin kapılarını Turgut kardeşimizin açacağına ben inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak ben yanındayım, Cumhur İttifakı olarak biz yanındayız. Vereceğimiz desteklerle sadece Keçiören değil, inşallah Ankara’mız yeniden ayağa kalkacak."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin son 21 yılındaki tüm atılımlarını eser ve hizmet siyasetiyle gerçekleştirdiklerini belirtti.
“KALKINMA HAMLELERİMİZDEN İSTİFADE ETMEYEN NE TEK KARIŞ VATAN TOPRAĞI NE HERHANGİ BİR FERT VARDIR”
"Demokrasi ve kalkınma hamlelerimizden istifade etmeyen ne tek karış vatan toprağı ne herhangi bir fert vardır" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Son dönemde vizyonsuzluğu, programsızlığı, projesizliği, esersizliği, hizmetsizliği yücelten bir anlayışın öne çıkarılmaya çalışıldığını görüyoruz. Düşünebiliyor musunuz? Yol yapmayan, hizmet üretmeyen, verdiği sözlerin arkasında durmayan siyasetçi profilleri arzıendam etmeye başlıyor. Havalimanından şehir merkezine kadar şu yollarda en ufak bir adım atıldı mı? İşte, sadece Melih Bey'in döneminde atılmış adımlar var ama gel gör ki bu beyefendi geldi geleli yollarda ne asfalt, ne su, hiçbir şey yok. Ben Ankaralıyım. Havalimanından şehir merkezine kadar ne yapıyorsak biz yapıyoruz. Metro filan bir şey yok, derdi de yok. Hatta yaptığı hiçbir şey olmamakla övünen, bundan sonra da hiçbir şey yapmayacağını göğsünü gererek diyen siyasetçiler, belediye başkanları, adaylar türedi.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankaramızda üzerlerinde kayda değer bir emekleri olmadığı hâlde sahiplendikleri işleri saymazsak elhak yaptıkları bir şey zaten yok. Önümüzdeki dönem için iş yapmaya niyetlenmediklerini açıkça beyan ettiklerine göre bunlardan bir beklenti de söz konusu olamaz. Normal şartlarda insanın utançtan yüzünün kızarması gereken bu tabloyu, iftihar vesilesi gibi anlatanların takdirini ben milletimize, Başkent halkına bırakıyorum. Sizin zaten gereken hesabı 31 Mart günü soracağınıza inanıyorum. Seçimleri kimin kazandığından, kimin kaybettiğinden ziyade bu anlayışın ülkemize musallat olmasından üzüntülüyüz. Ankara, İstanbul, İzmir böyle. Nerede CHP belediyesi varsa her taraf dökülüyor, rezalet” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Allah'ın insanlara ancak çalıştığının karşılığını vereceğini ifade etti.
“MEYDANI TEMBEL SİYASETİYLE GENÇLERİMİZE KÖTÜ ÖRNEK OLANLARA BIRAKAMAYIZ”
"Biz eser ve hizmet siyaseti diyerek gecemizi gündüzümüze katarken, meydanı tembel siyasetiyle gençlerimize kötü örnek olanlara bırakamayız" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara başta olmak üzere ülkenin en büyük şehirlerine tebelleş olan bu zihniyetin 31 Mart'ta mutlaka ama mutlaka siyasetten tasfiye edileceğini bildirdi.
Bunun en çok da şehirlerin geleceği için yapılması gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlere kamudan tahsis edilen devasa bütçelerin bu kişilerin elinde nereye gittiğinin meçhul olduğunu söyledi.
Son dönemde bu paraların akıbetine dair bazı ipuçlarının görüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Desteleri gördünüz değil mi? Demetleri gördünüz. Dolarları gördünüz değil mi? Hayırdır ya? Ne iş bu? Bu durum başka bir dönemde, başka bir partinin mensuplarının başına gelse yer gök yıkılırdı" diye konuştu.
Bir dönem ağzını her açtığında "Ben hesap uzmanıyım." diyenler bulunduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi hesap uzmanı nerede? Ankara'da bir apartman dairesinde, emekliye ayrıldı. Bunun da akıbeti aynı, bu da gidecek. Ama belediye başkanı çok daha önceden gidecek. Onun için 31 Mart çok önemli. Ankara'da da, İstanbul'da da, İzmir'de de Allah'ın izniyle bunları 31 Mart'ta emekli edelim. Daha yakın zamanda sürekli istismar ettikleri Atatürk'e karşı bir medya platformunun sergilediği terbiyesizliği de başlarını önlerine eğerek suskunlukla geçiştirmişlerdir. Çünkü bunların derdi ne Atatürk'tür ne şeffaflıktır ne dürüstlüktür ne de ülkemizin ve şehirlerimizin menfaatini savunmaktır. Bunların tek derdi, kendi çevrim içi dünyalarında kurdukları sahte düzeni korumaktır."
“BİZ KENDİ İŞİMİZE BAKIYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sivil toplum görüntüsü altında ülkenin ve milletin aleyhine her faaliyetin içinde olanların da geri kalmadığını, tüm kesimlerin, tek parti faşizmi heveslisi CHP ile sırtını bölücü terör örgütüne dayayan DEM'e destek vermek için atmadık takla bırakmadıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok iyi takla atıyorlar. Esermiş, hizmetmiş, projeymiş, erdemmiş, onurmuş zerre kadar umurlarında değil. Geçtiğimiz yıl yapılan 14-28 Mayıs seçimlerinde ne dediler? 'Kazandık, geliyoruz' Kimdi? İstanbul başkanıyla Ankara başkanı. Ne oldu? Bunlar altılı masada ne diyorlardı? 'Kazanıyoruz, geliyoruz' Şimdi bunlardan hiçbiri Meclise girebilecek mi? Hiçbiri şu anda Mecliste yok. İşte bunların siyaset bilinci de bu kadar. Sandık sonuçları açıklanınca rezil rüsva olmuşlardı. Bile bile yaptıkları bu provokasyondan, bilerek söyledikleri bu yalanlardan dolayı daha sonra ne milletten özür dilediler ne de pişmanlık duydular. Seçim akşamı yaşanan rezillikler dâhil tüm günahı eski genel başkanlarına yıktılar. Hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi pişkince yollarına devam ettiler. Hâlâ da yollarına devam ediyorlar."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı çevrelerin, 31 Mart seçimleri öncesinde yine arzı endam etmeye başladıklarını, yine ortaya döküldüklerini dile getirerek, "Başımıza bir de tüm bunları gördüğü, birliği, yakinen şahit olduğu hâlde, kazanmak değil, sadece bize kaybettirmek için paçamıza yapışanlar çıktı" dedi.
Bunların kim olduğunun bilindiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peki biz kaybedince kazanacak olanlar kim? Tabii ki tek parti faşisti CHP ve artık onun tescilli ortağı hâline dönüşen DEM. Allah bunlara da akıl, fikir versin diyor ve biz kendi işimize bakıyoruz" ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nın inşası yolunda kararlılıkla mücadeleye devam ettiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün olduğu gibi omuz omuza, yürek yüreğe, ülke ve millete hizmet için gece gündüz çalışmayı sürdüreceklerini söyledi.
Ankara ve Keçiören'in bu mücadeleye samimi destek vereceğinden şüphe duymadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehri etrafı gecekondularla çevrili bir köy görünümünden modern bir başkente dönüştürdükleri gibi geleceğe de yine en güzel şekilde kendilerinin hazırlayacağını bildirdi.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Turgut Altınok'a güvendiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah sadece Keçiören'de değil, Ankara'nın genelinde kentsel dönüşlerle beraber yeniden bir Ankara, yepyeni bir Ankara diyor, yola böyle koyuluyoruz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 Mart seçimlerini bu uzun yolculuğun yeni bir durağı, yeni bir başlangıcı olarak gördüklerini, millî iradenin şehrinin de kendine yakışanı yapacağına yürekten inandıklarını belirtti. Erdoğan, "31 Mart'ta Ankara'nın tercihinin Turgut kardeşimden ve gerçek belediyecilikten yana olacağından en ufak bir şüphe duymuyoruz" dedi.
“ANKARA, DÜNYANIN ÖNDE GELEN SAVUNMA SANAYİ MERKEZLERİNDEN BİRİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'nın artık Türkiye'nin idari başkenti olmasının ötesinde sadece ülkenin değil, dünyanın önde gelen savunma sanayi merkezlerinden birine dönüştüğüne dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendi alanlarında önemli küresel oyuncular hâline gelen savunma sanayi şirketlerimiz, millî gururumuz olan ürünlerin tasarım ve üretimlerini burada yapıyor. Bu iklim, diğer sektörleri de ateşliyor, onların da yatırım, üretim, istihdam şevkini arttırıyor. Millî Mücadelede kendi mermisini imal etmekte, askerine çorap, çamaşır temin etmekte zorlanan Ankara'dan, işte bu şekilde dünya devleriyle yarışan şirketlerin merkezi Ankara'ya gelmek öyle kolay olmadı" diye konuştu.
“HER BİR VATANDAŞIMIZI, HAKKI OLAN GÜVENLİ, RAHAT HAYAT SEVİYESİNE KAVUŞTURMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR”
Her şeyden önce ülkedeki güven ve iklimin kurulması, yaşatılması ve güçlendirilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bizim en büyük başarımız bunu sağlamak olmuştur. Aynı şekilde gençlerimize hayallerini gerçekleştirebilecekleri altyapının sunulması gerekiyordu. İşte biz, bunu da başardık. Son dönemde yaşanan ve üst üste gelen hadiselerin yol açtığı sıkıntılar, kazanımlarımızı görmemize ve sahip çıkmamıza asla engel olamaz, olmamalıdır. Küresel krizlerin tetiklediği hayat pahalılığı ve asrın afeti depremin getirdiği 104 milyar dolarlık ilave yük, bizi hedeflerimizden uzaklaştırmadı. Fakat hiç arzu etmediğimiz sorunlara yol açtı."
Çalışanların ve küçük esnafın yaşadığı refah kaybının farkında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun üstesinden gelmenin yolu afaki söylemler değil, daha çok çalışarak, daha çok üreterek, daha çok kazanarak devletimizin imkânlarını artırmaktır. Her bir vatandaşımızı, hakkı olan güvenli, huzurlu, rahat hayat seviyesine kavuşturmak boynumuzun borcudur. Tabii bu arada birileri yine sinsi oyunlar peşinde koşuyor. Uyguladığımız ekonomi programı üzerinde şüpheler oluşturarak seçim sonrası için felaket tellallığı yapanlar, her zamanki gibi kısa vadeli vurgun amaçlıyor" diye konuştu.
“ENFLASYONDAKİ HIZLI DÜŞÜŞÜ BERABERCE İZLEYECEĞİZ”
Hem piyasaların hem de vatandaşın gönlünün rahat olmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Cumhurbaşkanı Yardımcımızla, Hazine ve Maliye Bakanımızla, diğer bakanlarımızla, bürokratlarımızla ekonomi programımızın başarısı için yoğun mesai sarf ediyoruz. Millî gelirden istihdama, ihracattan kamu mali dengesine kadar tüm göstergeler hamdolsun doğru istikamette gittiğimizi gösteriyor. En büyük sorunumuz olan enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren geçeceği hızlı düşüşü beraberce izleyeceğiz. İnşallah önümüzdeki yıldan itibaren hem geçmişin eksiklerini telafi etme hem geleceğin ihtiyaçlarını karşılama noktasında çok daha iyi bir yerde olacağız."
“ÜLKEMİZİ, ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE İKİ KAT DAHA BÜYÜTMEKTE KARARLIYIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete verdikleri her sözün kendileri için namus sözü olduğunu ifade ederek, "Başkalarından farklı olarak biz, verdiğimiz sözleri unutmaz, hepsinin takibini yaparız. Ülkemizi geçtiğimiz 21 yılda üç kattan fazla nasıl büyüttüysek, önümüzdeki dönemde iki kat daha büyütmekte kararlıyız. Milletimizin duası ve desteğiyle, Allah'ın izniyle bu hedefe de hiç endişe etmeyin ulaşacağız" değerlendirmesinde bulundu.
Açılışı yapılan Atatürk Cumhuriyet Kulesi'nin Ankara ve Keçiören'e hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu eserin Ankara'ya kazandırılmasında emeği geçen Altınok ve ekibini tebrik ederek, "31 Mart akşamı inşallah Ankara'da balkon çok farklı seslenecek" dedi.