23 Nisan 2009 Perşembe - 05:25

''TBBM Milli İradenin Tecelligahı''

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milli iradenin tecelligahı, demokratik rejimin kalbi, tüm sorunların çözüm merkezi olduğunu belirterek, ''Türkiye tüm sorunlarını derinliğine tartışarak, demokrasi ve hukukun üstünlüğü çerçevesi içerisinde aşacaktır'' dedi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin milli iradenin tecelligahı, demokratik rejimin kalbi, tüm sorunların çözüm merkezi olduğunu belirterek, ''Türkiye tüm sorunlarını derinliğine tartışarak, demokrasi ve hukukun üstünlüğü çerçevesi içerisinde aşacaktır'' dedi.

23 NİSAN COŞKUSU

Cumhurbaşkanı Gül, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 89. yıl dönümünün coşkuyla kutlandığını belirten Gül, 23 Nisan 1920'nin herkes için büyük bir gurur günü olduğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül, mesajında 23 Nisan'ın geleceğin teminatı çocukların bayramı olmasının yanında, millet ve ülke için de tarihi bir dönüm noktasını ifade ederek, şöyle devam etti: ''Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması, Büyük Atatürk önderliğindeki istiklal mücadelesinin en önemli kilometre taşlarından birini oluşturmuştur. Atatürk milli mücadelenin ancak milletin gücüyle, milletin iradesiyle başarılabileceğine inanmış, adımlarını da hep bu doğrultuda atmıştır. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasını bu kapsamda, tarihimizi şekillendiren bir milat olarak değerlendirmek gerekir.

MİLLETİN KADERİNİ KENDİNİN ÇİZMESİ

Esasen Meclis'in açılması, milletimizin, ülkenin bugününde ve geleceğinde söz sahibi olması, egemen olması ve kendi kaderini kendi elleriyle çizmesi manasını taşımaktadır. Şunu vurgulamak gerekir ki kurtuluş süreci, sadece vatanın kurtarılması ve bağımsızlığın sağlanmasını değil, milli egemenliğe dayalı modern bir devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu da amaçlayan bir süreç olmuştur.

YETKİYİ MİLLETTEN ALAN GÜÇ

Ülkenin içinde bulunduğu zor şartlara rağmen, milletten aldığı yetkiyi, yine milletimizin beklentileri doğrultusunda layıkıyla kullanan TBMM, savaş idare eden, başarıya ulaştıran ve Cumhuriyeti kuran gazi bir Meclis'tir. Bu yönüyle, dünyada seçkin bir yere sahiptir.

Yüce Meclisimiz, geçmişten günümüze milli çıkarlarımızı ve haklarımızı her zaman titizlikle savunarak, millet iradesini en iyi şekilde temsil etmiştir. Aldığı kararlarla ve Atatürk'ün öncülüğünde hayata geçirdiği büyük inkılaplarla bir taraftan Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atarken, ülkemizin dünyanın etkin ve saygın bir üyesi olarak geleceğe doğru yürüyüşünün yolunu da açmıştır.''

89 YILLIK SÜREÇ

TBMM'nin geride kalan 89 yıllık dönemde Türkiye'nin her alanda güçlenmesi için önemli çalışmalar gerçekleştirdiğine işaret eden Gül, ''Bu itibarla, milli iradenin tecelligahı Türkiye Büyük Millet Meclisi, demokratik rejimimizin kalbidir. Ülkemizde tüm sorunların çözüm merkezi bu yüce çatıdır. Milli egemenlik ilkesi, tüm görev ve yetkilerin kaynağı, Devletimizin temel direğidir'' dedi.

Bu temel üzerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu günden bu yana hep dinamizm içinde olduğunu ve büyük hedeflerle daima ileriye baktığını kaydeden Gül, Cumhuriyet'in ilanıyla başlayan modernleşme sürecinin, aynı anlayışla, kesintiye uğramadan sonraki dönemlerde de inançla devam ettirildiğini belirtti. Gül, devlet ve milletin, hedeflere ulaşılması yolunda hep büyük bir gayretin içerisinde olduğuna dikkati çekti.

''TÜRKİYE'NİN STANDARTLARI HER ALANDA YÜKSELMEKTEDİR''

Türkiye'nin büyük emeklerle, büyük fedakarlıklarla her alanda katettiği mesafenin ortada olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:

''Şüphe yoktur ki, bu başarının temelinde yatan en önemli faktör, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesinin başarıyla hayata geçirilmesi ve taviz verilmeden uygulanmasıdır. Geçmişteki hamlelere ilaveten son dönemlerde demokratikleşme ve ekonomi alanındaki reformlarla takdir toplayan Türkiye, bölgesel ve küresel boyutta artan etkinliği ve rolüyle de adından söz ettirmektedir.

Bugün Türkiye'nin yarınları, cesaretle atılan doğru adımlarla ve akılcı stratejilerle yönlendirilmektedir. Ülkemizin standartları her alanda giderek yükselmektedir. Türkiye'nin geleceğine ilişkin yapılan olumlu değerlendirmeler de bunun bir göstergesidir.

Dünyada yaşanan gelişmelerden kaynaklanan bazı sıkıntılar ortaya çıksa da inancım şudur ki Türkiye tüm sorunlara hep birlikte göğüs gererek, küresel bir güç olma yolunda kararlılıkla ilerleyecektir. Ve Türkiye tüm sorunlarını derinliğine tartışarak, demokrasi ve hukukun üstünlüğü çerçevesi içerisinde aşacaktır.

Bugünkü nesillerin başarıyla götürdüğü kalkınma ve modernleşme davasını, önümüzdeki dönemde, kendilerine sonsuz bir güven duyduğumuz yeni nesiller devam ettireceklerdir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin imza atacakları yeni başarılarla ülkemizi yeni ufuklara taşıyacaklarına inancım tamdır.''

''TÜM İMKANLAR ÇOCUKLAR İÇİN SEFERBER EDİLİYOR''

Türkiye'nin, yeni nesillerin çağın gelişmeleri doğrultusunda iyi bir eğitim almaları, kendilerini her alanda geliştirmeleri için üstün bir gayret içinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Gül, ülkenin yarınlarını bugünden inşa etmekle eşdeğer olan bu çalışmalara büyük önem verdiğini vurguladı.

Gül, çocuklara şöyle seslendi: ''Sizleri çok seviyoruz. Devlet ve millet olarak, çocukluğunuzu en iyi şekilde yaşayabilmeniz ve hayatınızın tüm dönemlerinde başarılı olabilmeniz için el birliğiyle çalışıyoruz. Tüm imkanlarımızı sizler için seferber ediyoruz.

Bizler biliyoruz ki sorumluluklarının bilincinde, ülkesini ve milletini seven, ufku geniş, büyük düşünen, sorumluluk duygusu gelişmiş bir nesil yetişmektedir. Bu bizim en büyük kıvancımızdır. Bugün sizlerin bayramı, şenliğinizdir. Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk, Meclisimizin açıldığı günü sizlere bayram olarak armağan ederken, çocuklara güvenini ve sevgisini de ortaya koymuştur.''

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın dünya çocukları açısından taşıdığı öneme işaret eden Cumhurbaşkanı Gül, 23 Nisan'ı ''Türkiye'nin ev sahipliğinde dünya çocuklarının katılımıyla gerçekleştirilen bir barış ve sevgi şöleni'' olarak niteledi.

Çeşitli ülkelerden çocukları buluşturan ve kaynaştıran 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda sadece dostluk köprülerinin değil, yaşanabilir bir dünyanın temellerinin de atıldığını kaydeden Gül, ''Dünyada hiçbir ülke yoktur ki böyle yüce bir amaç için çocuklarına bayram hediye etmiş olsun. Bunun Atatürk'ün ileri görüşlülüğünün bir eseri olduğu muhakkaktır'' dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, mesajını şöyle sürdürdü:

''Sevgili çocuklar, sizler ülkemizin geleceği, her şeyisiniz. Önümüzdeki yıllarda ülke yönetiminde söz sahibi olacaksınız. Sizleri değişimin gücü, başarının anahtarı olarak görüyoruz.

Sizlerin, ülkemizi daha da güçlendirerek, çağdaş medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için sorumluluklarınızı en iyi şekilde yerine getireceğinize inancım tamdır.

Sizleri çok seviyor, sizlere güveniyoruz. Sizler, milletimizin en değerli varlığı, sevinç ve ümit kaynağısınız. Hayatın tüm güzelliklerini dolu dolu yaşayabilmenizi, daima mutlu ve umutlu olmanızı temenni ediyorum. Bizler yarının büyükleri olan sizlerle gurur duyuyoruz.

Bu anlamlı günde cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü, İstiklal Savaşımızın tüm kahramanlarını minnet ve şükranla anıyorum. 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı bir kez daha tebrik ediyor, sizleri sevgiyle kucaklıyor ve gözlerinizden öpüyorum.''

Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları

YORUMLAR

Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

23 Nisan 2009 Perşembe 10:50

Halil Cibran'ı bilir misiniz? Mütefekkir... Berrak bir vicdan... Dupduru. Hakkı hakikati anlatan mümin. İman ehli. Hayır hayır, ondan değil.. Aktardığı harika, özlü bir öyküden bahsedeceğim. “Errmiş” kitabındaki muhteşem anektod'dan... Din nedir sualine cevap olsun diye... *** Bilge kişi ölmeden hemen önce halkını geniş bir meydanda toplar. Gerçekleri son bir kez hepsinin huzurunda dile getirir. Halkla arasında nefis bir diyalog kurulur. Halktan biri öne çıkarak “bize” der “sevgiden söz et” Bilge anlatır, anlatır, anlatır… Bir diğeri “bize aşktan, evlilikten söz et” der, anlatır… Bunu “alışveriş hakkında ne dersin?” diyen biri izler, anlatır… “Çocuklardan bahset” derler, anlatır… “Eğitimden bahset” derler, anlatır… “Çiftçilikten bahset” derler, anlatır… “Alınterinden, emekten ve adaletten” bahset derler, anlatır… Ve daha günlük hayatın türlü sorunlarından söz etmesi istenir. Bilge hepsi hakkında hikmetli sözler söyler, anlatır, anlatır, anlatır… Konuşmasının sonuna doğru birisi “Bize ‘din’den bahset" deyince Bilge şöyle cevap verir; “Bahsettim ya, dinlemedin mi?” Ve devam eder: “Siz zamanınızı, bunlar Allah’ın saatleridir, bunlar bizim saatlerimizdir diye ayırabilir misiniz? Öyleyse din, yaşadığımız hayat ve tüm davranışlarımızdır. Her an Allah huzurunda olduğunun bilincinde, öylesine titiz, doğruyu gözeterek temiz bir hayat yaşamaktan daha güzel bir din olur mu?”

Yorumu oyla 6 4