1925 yılında kurulan ve bir zamanlar Süper Lig'de büyük takımların korkulu rüyası olan Mersin İdmanyurdu, 93 yıl aradan sonra önümüzdeki yıl büyük ihtimalle amatör ligde mücadele edecek.
Süper Ligden önce Spor Toto 1. Lig, bir sonraki yıl TFF 2. Lig'e düşen Mersin İdmanyurdu, bu yıl da ligden rekorlar kırarak düştü. Cezası nedeniyle büyük ihtimalle TFF 3. Lig'de de mücadele edemeyecek olan kırmızı-lacivertli ekip, amatör kümede mücadelesini sürdürecek. Türkiye'nin ilk kurulan kulüplerinden biri olan ve ülke futbolunda bir zamanlar fırtına gibi esen Mersin İdmanyurdu, 4 yıldır yaşadığı maddi sıkıntılar, transfer yasakları ve bunlara bağlı FIFA'dan gelen cezalar nedeniyle bir anda yok oldu. 2013 - 2014 sezonunda Süper Ligi 6., 2014-2015 sezonunda ise Süper Ligi 7. bitiren kırmızı-lacivertli ekip, 2015-2016 sezonunda yaşamaya başladığı maddi sıkıntılardan dolayı ligi 18. sırada bitirerek Spor Toto 1. Lig'e düştü. Maddi sıkıntılar ve transfer yasağı ile birlikte bir türlü kendini toparlayamayan Mersin ekibi, bu sezonda da ligi 18. sırada bitirerek 2. Ligin yolunu tuttu. Bu yıl da beklenen desteği göremeyen ve bir türlü istenilen sonuçları alamayan Çukurova ekibi, ligi sadece bir galibiyet, bir beraberlik alarak, kulüp tarihinde rekorlar kırarak küme düştü. Cezası nedeniyle büyük ihtimalle TFF 3. Lig'de de mücadele edemeyecek olan Mersin İdmanyurdu, amatör kümede mücadelesini sürdürecek. Takımın ilk yıllarından bugüne gelinen süreçle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin İdmanyurdu'nun Onursal Menajeri Hacı Bayram Birinci, aklına böyle bir şeyin olacağının hiç gelmediğini söyledi. Birinci, "Bir zamanlar Türkiye'de sayılı kulüplerden olan Mersin İdmanyurdu'nun bu duruma geleceğine kimsenin inanmadığını kaydeden Birinci, "Eşimle, çocuğumla tanışmadan Mersin İdmanyurdu ile tanıştım. Bu duruma düşmesini hazmedemiyorum. İçim ağlıyor. Halen kendimde değilim. Halen inanamıyorum. Bu takımın çok güzel günlerini yaşadım. İlk yıllarda takımın ismi Çukurova İdmanyurduydu, o zaman iş adamlarındaydı takım. Sonra Mersin İdmanyurdu yaptık. Mersin İdmanyurdu, bütün Mersin’i tanıttı. Mersin İdmanyurdu o dönemlerde Türkiye’de bir çığır açtı. Her zaman en sevilen takımlardan birisiydi. Hakikaten Türkiye’de nereye gidersek gidelim mutlaka taraftarımız vardı. Mersin her şeye laik bir şehir. Mersin’de ilk kurulduğu yıllarda değil ancak sonraki yıllarda takımın başına gelenler bir yere geldiği zaman hemen ipini çekmeye çalışanlar oldu" şeklinde konuştu.
"ŞİMDİ HERKESİN AKLI BAŞINA GELDİ AMA TREN KAÇTI"
Eski yıllarda oynadıkları maçları düşündükçe kendine gelemediğine dikkat çeken Birinci, "Şimdi Tevfik Sırrı Gür Stadı'nda oynadığımız maçları düşünüyorum. Biz 20 bin kişiden aşağı seyirciye oynamıyorduk. Öyle bir şeydi ki kentin en ücra köşesinden bile maçı izlemeye geliyorlardı. O dönem sadece takım değil herkes kazanıyordu. Düşünsene 20 bin kişi maça geliyor. Etrafında bulunan bütün esnaflarda bundan faydalanıyordu. Bir dönem kentteki en büyük turizmi Mersin İdmanyurdu sağlıyordu. Bunu kimse düşünemedi. Sanki Mersin İdmanyurdu’na siyah bir perde kapandı ve herkes böyle bir çekildi, takım ortada kaldı. Bu takıma, bu şehre yazık, günah. Hafta sonu gençleri gördüm büyük takımların maçlarını izliyorlar. Onların maçlarını televizyondan izlemek için o kadar para veriyor. Onlara verecekleri paraları zamanında bu takıma destek olarak verselerdi, tuttukları takımları burada, canlı canlı statta izleselerdi daha güzel olmaz mıydı? Kimseye bunu anlatamadık. Şimdi herkesin aklı başına geldi ama tren kaçtı. Mersin’e çok yazık oldu. Mersin halkı buna layık değil. Bu takımla 6 defa şampiyonluk yaşadım. 5 defa düştük. Hiçbir zaman kaçmadık. Bugün yine aynıyız. Biz halen Mersin İdmanyurdu’luyuz. Ben mezara kadar Mersin İdmanyurduluyum. Mersin’den çıkan sporcu başka hiçbir ilden çıkmıyor. Birden bu takıma ne oldu anlamadım. Burada bir kişiyi, 2 kişiyi suçlamakla olmaz. Kabahat bizler dahil herkeste var. Biz bir kere kulüp olmalıydık. Bir türlü kulüp olmayı başaramadık. Bir tek futbol takımı olduk. Bir ağaç dikemedik. Bir tesisimiz olmadı" şeklinde konuştu.
"BİZE İMPARATOR TAKIM DERLERDİ"
Takımın 1975 yılına kadar halkın takımı olduğunu vurgulayan Birinci, “O zamanlar imparator takım derlerdi. Takım Mersinli iş adamlarının elindeydi. Ondan sonra iş adamları bazı nedenlerden dolayı eline takımdan çekmeye başlayınca spor adamlarının çoğu dışarıdan gelmeye başladı. O zaman idareciler bütün paraları kendi ceplerinden öderdi. Öyle para vereyim de tekrar alayım, yok büyük paralar toplayayım yoktu. Ufak çaplı o zamanda yardımlar toplanırdı ama idareciler büyük bir bölümünü cebinden verirdi. Hem tek bir sözlerini bile yemezlerdi. Şu futbolcuyla şu kadara anlaşıldı, Çarşamba günü parası verilecek denirdi ve para bir gün önceden hazırlanır, verilirdi. Öyle bir yönetim vardı. İş adamları yavaş yavaş elini çekmeye başlayınca dışarıdan ithal başkanlar, ithal idareciler, hocalar gelmeye başlayınca düzen bozulmaya başladı. Yoksa ilk yönetim gibi yönetimler devam etseydi bugün böyle bir şey olması mümkün değildi. O dönem büyük otellerde kimse kalamazken biz kalıyorduk. O otellerde 3 büyük kalırdı onlardan biri Mersin İdmanyurdu’ydu. Ancak sonradan bu durumlara düştük” diye konuştu.
"ÇOK ŞEY KAYBETTİK"
Sonradan gelen herkesin Mersin İdmayurdu’nun kente neler getirip, neler götürdüğünü düşünmediğinin altını çizen Birinci, “Zamanında Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe kente geldiğinde insanların nasıl mutlu olduğunu, nasıl maçlardan zevk aldığını herkes biliyor. Bu takımlar kente geldiğinde tüm şehir birden kazanıyor. İşte bunu kaybettik. Gençlerimiz kaybettik. Bu gençler niye gitsinler sokaklarda, televizyonlarda maç seyretsinler. Çok şey kaybettik. İnşallah bundan sonra bir hamle yapılıp, bütün şehir tekrardan bir araya gelinir, takımı küllerinden yeniden doğururuz. Şu anda bir kayığın içinde, denizde fırtınanın içindeyiz. Ne olacağımız bilmiyoruz. Koca çınar maalesef yok oldu. Halende inanamıyorum. Tabi bizim kalbimizde ömür boyu Mersin İdmanyurdu kalacak" ifadelerini kullandı.